• DOLAR 32.385
  • EURO 35.067
  • ALTIN 2326.35
  • ...
Mazlum-Der Lice olayları ön raporunu açıkladı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

DİYARBAKIR- Mazlum-Der Diyarbakır Şubesi Lice olayları ile ilgili bir ön raporunu hazırladı.

Ön raporu düzenlediği basın toplantısıyla okuyan Mazlum-Der Diyarbakır Şube Başkanı Abdurrahim Ay, resmi makamların yaptığı açıklamaların inandırıcı olmadığını vurguladı. Tespitlerin yapıldığı, kanaat ve önerilerin de yer aldığı raporda, sonuç olarak kullanılan silahların balistik incelemesinin yapılması istenerek ateş eden kişilerin tespit edilip cezalandırılması istendi.

Olayın meydana gelmesinden sonra medyada farklı bilgilerin olması nedeni ile hak ihlali olup olmadığı var ise olayın meydana geldiğini medyadan öğrenir öğrenmez 28 Haziran'da saat saat 19.00-19.30 gibi heyetin olay yerine ulaştığını ifade eden Ay, tespitleri şu sözlerle dile getirdi:

"Yapılan protestolara Kayacık ( Hezan ) köyünden bir katılımın olmadığı, protestoya katılımların genelde Lice ilçesi merkez, çevre köy ve mezralardan geldikleri tespit edilmiştir.

Heyetimiz olay yerine vardığında karakol ve civarında herhangi bir yangın veya ateş olmadığı halde daha sonra karakolun bulunduğu yerin hemen alt kısmında -çalıların olduğu bölümde- bir yangının çıktığı tespit edilmiştir.
Olay yerinde 4-5 yerde farklı noktalarda kan izleri tespit edilmiştir.
Olay yerinde pet şişeler ve pankartların delil olarak alınması dikkat çekici olarak görülmüştür.
Yapılan görüşmelerde, olayda askeri kuvvetlerin öncelikle gaz bombası kullandığı tespit edilmiş, gaz bombası kullanıldıktan sonra karakol inşaatının bulunduğu alana ( askerlerin bulunduğu alandan uzak bir bölgeye, inşaat alanına doğru ) göstericiler tarafından taşlar ile 2 adet molotof kokteyli atıldığı ve sonrasında jandarmanın silah kullandığı tespit edilmiştir.

Olayın çıkış nedeni protesto sırasında orada bulunan kişiler ve Kayacık (Hezan) köyünde yaşayanlar ile yaptığımız görüşmeler neticesinde Lice İlçesi ve çevre köylerinde yaşayanların Kayacık Köyünde bulunan Jandarma Komutanlık binasında yapılan tadilatlar ve inşaatları protesto etmek için toplanmış oldukları tespit edilmiştir.

Olayda güvenlik kuvvetlerince Medeni Yıldırım adlı bir 1 kişinin yaşam hakkının ve 9 kişinin de vücut bütünlüğünün ihlal edildiği,

Şiddete başvurmadan kullanılan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının kullanılması sırasında güvenlik kuvvetlerince biber gazıyla kitleye müdahale edilerek hakkın kullanılmasının engellendiği,
Kitleye karşı doğrudan ateşli silah kullanımını gerektiren bir durum olmadığı, tespit edilmiştir" diye konuştu.

Kanaat ve önerilerini belirten Ay, resmi makamlardan gelen açıklamaların yersiz ve inandırıcılıktan uzak olduğunun altını çizerek şu ifadeleri kullandı:
"Böylesi bir olayda ağır silahların hedef gözetecek şekilde kullanılması kabul edilemez bir durumdur.
Olaydan sonra kamu erkinin açıklamaları yanıltma ve yönlendirme amaçlı olup gerçek dışı beyanlarıdır. "Göstericiler birbirlerini vurmuşlar" , "Köylüler arasında husumet vardı, olay bu husumetten kaynaklanmıştır" gibi gayri ciddi açıklamaların yapılması, bir kez daha devlet aklının böylesi olaylarda "memurunu koruma-kollama" alışkanlığından vazgeçmediğini göstermektedir. Ayrıca olaydan 2 gün sonra Diyarbakır Valisinin yaşananların yapılan uyuşturucu operasyonlarına tepki olarak yaşandığını bildirmesi gerçek dışılığı ve çelişkiyi ortaya koymaktadır. Bu açıklamalar bir kez daha yaşananların üstünün örtüleceği kaygısını bizde oluşturmuştur.
Olay yerinden delillerin toplanması esnasında ayrıca pankart ve ped şişelerin toplanması ilk elden protesto olayına karışanların tespiti amacı ile yapıldığı, olay yeri incelemenin yaşanan olayın meydana çıkarılmasından çok, olaya katılanların tespit edilmesi gibi bir amaçla yapıldığı kanaati oluşturmaktadır" şeklinde konuştu.

Sonuç olarak balistik incelemelerin ve ateş eden kişilerin tespit edilip açığa alınmasını isteyen Ay,
"Olay yerinde bulunan mermi kovanlarının balistik incelemelerinin yapılarak hangi güvenlik görevlilerinin ateş açtığının tespit edilmesi,

Ateş emrinin verilip verilmediği ile verilmiş ise kim tarafından verildiğinin tespit edilmesi,

Tespit edilen kişilerin derhal gözaltına ve açığa alınması gerekiyor. Adil ve hızlı bir şekilde adli ve idari tahkikatın bir an önce yapılmasını ve sorumluların yargılanmasını talep etmekteyiz." dedi.(Sedat Aslan-İLKHA)


Bu haberler de ilginizi çekebilir