DİYARBAKIR - Diyarbakır`ın Silvan ilçesine bağlı Susa köyünde 26 Haziran 1992 tarihinde PKK`lilerce köy camisi basılarak 10 Müslüman`ın katledildikleri olayı dönemin tanıklarından Ahmet Çetinkaya ve Mehmet Mekki Çetinkaya anlattı. Susa katliamının zalimane olduğunu ifade eden tanıklar, PKK`nın tabanının bile bu katliamın zalimce olduğunu kabul ettiğini belirttiler.

Şehit Hüseyin Çetinkaya`nın şehadetinden sonra baba dostlarının maddi ve manevi destekleri sayesinde sıkıntılarını atlatıklarını ifade eden oğul Ahmet Çetinkaya, "Babam hak ve batılın mücadelesinde yer alan bir mücahitti. Babamın mücadelesi insanları Allah yolunda kenetleyebilecek bir kuvvetteydi. İlim olarak kendini çok geliştirmiş bir insandı. Onun yolundaki mücadelesiyle gurur duyuyoruz." dedi.

Susa katliamından sonra köylüler ile korucular arasında çıkan çatışmayla ilgili ilginç bir olayı şu sözlerle aktardı: "Bu çatışmalar öncesinde babamın bir arkadaşı, traktörle yolda giderken yol kenarında babamı ve elinde bir silahı olduğunu görüyor. Babamın gören arkadaşı, `Hüseyin sen burada ne yapıyorsun` diye sormuş, babamda o arkadaşına `Burada iki gün sonra bir olay yaşanacak, ben köylülerin yardımına gelmişim` diyor. Babamın arkadaşı babama, `ne olayı olacak` diye sorduğunda babam da birkaç cümle ile geçiştirmiş. Babamın arkadaşı yoluna devam ederken hatırlıyor hemen ` bu şehit Hüseyin` değimliydi diye düşünmüş, geri dönüp baktığında Şehit Hüseyin`i görememiş. Çatışma da ölülerin olmamasını böyle bir İlahi yardıma bağlıyoruz" ifadelerini kullandı.

`Hüseyin kötülüğü görülmemesine rağmen iftiralar atıldı`
Hüseyin Çetinkaya`nın İslam`ı yaşadıktan sonra ona iftiralar atıldığını ifade eden Hüseyin Çetinkaya`nın amcaoğlu Mehmet Mekki Çetinkaya, "Hüseyin`den bahsedersek, o çok değerli bir insandı. Hüseyin`in önceden İslam`la alakası yoktu. İstanbul`a çalışmaya gittiğinde, bir mühendis abimizle tanışıp İslami hayata bürünmüştü. Maddi durumu yoktu, buna rağmen bazıları Hüseyin`e iftiralar ederek `Buna paralar İran`dan geliyor` diyorlardı" şeklinde konuştu.

`Katliam yatsı namazından sonra oldu`
Susa katliamının yatsı namazından sonra olduğunu evdeyken haber aldığını ifade eden Çetinkaya, "PKK`liler camiinin çevresindeyken, biz askeriz dışarı çıkın demişler. Onlar da biz ne yaptık ki diye birbirlerine sormuşlar. PKK`liler ayakkabılarla camiinin içine giriyorlar. Camii de ki cemaatte kızıyor, `biz burada namaz kılıyoruz, nasıl ayakkabılarla halılara basıyorsunuz, Allah`tan korkun!` diyorlar. İçeridekileri dışarı çıkarıyorlar, dışarı çıktıktan sonra, ellerini iple bağlıyorlar. İçlerinden birisi `Höso (Hüseyin Çetinkaya) kimdir?` diye soruyor. Askerler Hüseyin`in isim bozmazlar, Bunlar `Höso Kimdir` diye sorunca Şehid Hüseyin bunların PKK`li olduğunu anlıyor. Tekbir getiriyor, bunlar asker değil mürted örgüttür diyor. Bunlar hemen ateş ediyorlar. Onu orada şehit ettikten sonra, diğer on kişiyi de arkadan tarayarak şehit ediyorlar." diye konuştu.

`Şehit Hüseyin cami köşesinde şehid düştü`
Cenaze namazının çok kalabalık olduğunu dile getiren Çetinkaya, "Ben köye gittiğimde cenazelerin başına gittim, Şehit Hüseyin`in camiinin köşesinde şehid olduğunu gördüm. Olay duyulduktan sonra sabah Müslümanlar gelmişti. Ben şehitlerimizin üzerine gidince ailelerinin geldiğini gördüm. Diyarbakır`dan, Silvan`dan ve çevreden Müslümanlar gelmişti. Çok kalabalık olmuştu. Sonra cenazeleri tek tek gömdük." dedi. (Sedat Aslan / Fikre Kavgalı-İLKHA)