Savaş, cephe, zindan ve sürgün... Bosna'nın ilk Cumhurbaşkanı, Müslümanların Bilge Lideri merhum Aliya İzzetbegoviç, hayatı boyunca yaşadığı bütün olumsuzluklara rağmen hiçbir zaman pes etmeden, yılmadan İslami bir yaşantının mücadelesi vermiştir.

Bu mücadele kah savaş cephelerinde sahada, kah zindanda İslami düşüncenin gelecek nesillere aktarılması adına fikri zeminde devam etmiştir. Hayatı boyunca önemli eserler kaleme alan Aliya İzzetbegoviç'in en önemli eserlerinin başında İslam Deklarasyonu geliyor.

İşte Bilge Lider Aliya'nın İslam Deklarasyonu'ndan 10 önemli alıntı:

1) Gündelik hayatta İslam'ın tesirinin azalmasını her zaman için insanların yanı sıra sosyal ve siyasi kurumların yozlaşması izlemiştir.

2) Türkiye, bir islam ülkesiyken dünyaya hükmediyordu. Avrupa taklitçisi Türkiye ise dünyada yüzlerce örneği olan üçüncü sınıf bir ülke konumunda.

3) Her zaman ve her neslin önünde, yeni şekiller ve vasıtalarla İslam'ın mesajlarını gerçekleştirme görevi durmaktadır.

3) Tarihte iktidar tarafından gerçekleştirilen hiçbir gerçek değişime rastlanmaz. Değişimlerin hepsi eğitimden başlayıp özünde ahlaki bir çağrı barındırmıştır.

4) İslami nizam dahil her düzen, her daim üzerine kurulu olduğu prensiplerden ziyade kendisini tesis ve tatbik eden insanlara benzeyecektir.

5) İslami yenilenme fikrine her zaman muhalif olacak iki grup mevcuttur. Eski düzenin korunmasını isteyen muhafazakarlar ve yabancıların düzenini isteyen modernistler.

6) Toplumların hayatlarında kimi meşakkat zamanları vardır ki insanların kültürünü, inancını ve hatta bizzat insanlığının özünü sınar. Her türden değer metalaşır, iffet iprer, fikir namusu pelteleşir, ümitler tükenir, beklentiler karşısında inancın izzeti paspas olur. Gaflet evhama dönüşür, emniyet şüpheye, sadaret ayağa düşer.

7) İslam’a inanıp da İslam’a aykırı çalışmak, ticaret yapmak, eğlenmek ve yönetmek olmaz. Bu çelişkili durumda ya münafıklık ya (ne Kuran ile yollarını ayırabilen ne de yaşadıkları ortamı değiştirmeye güçleri yeten) mutsuz ve fikir ayrılığı yaşayan insanlar, ya (yaşadıkları ortam İslam’a uymadığı için bu ortamdan kendi köşelerine çekilen) sıra dışı keşişler ya da böyle bir çelişkinin sonucu olarak İslam’dan dönen ve başkalarının dayattığı hayatı olduğu gibi kabul eden kişiler ortaya çıkar.

8) İslam’ın yeniden doğuşu için dinin desteği gerekse de siyasi devrim olmadan başarılı bir şekilde ilerlemesi ve tamamlanması düşünülemez. Bizim yolumuz, yönetimi ele geçirmekten değil, insanların gönüllerini fethetmekten geçer.

9) Temel hedefi İslam nizamı olacak bir hareketin, her şeyden önce ahlaki bir hareket olması gerekir. İnsanları ahlaki yönüyle heyecanlandırmayı başarmalı, ahlakın insanları yüceleştiren, onları daha iyi insanlara dönüştüren işlevini tanıtmalıdır.

10) İslam nizamı, dini devrim olmadan başlayamaz fakat siyasi devrim olmadan da devam edemez.