• DOLAR 32.51
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2499.528
  • ...
 Yeni Libya`nın Müslüman Kardeşler destekli Berberi başkanı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Libya’da 7 Temmuz 2012 seçimlerinin ardından oluşan Milli Genel Kongre’nin (MGK) 9 Ağustos 2012’de başkanlığına şeçilen Muhammed Yusuf Magarif, 5 Mayıs 2013’te MGK’nin kabul ettiği  Siyasi Tecrit Yasası’nın[1] (STY) ardından 28 Mayıs’ta istifa etti.[2] Magarif’in istifası üzerine boşalan MGK ve Devlet Başkanlığı’na MGK’da 25 Haziran’da yapılan oylama sonucunda, ikinci turda, 184 temsilcinin katıldığı oylamada Nuri Ali Ebusehmen  96 oyla seçildi. Busehmeyn’in seçilmesinde Müslüman Kardeşler Hareketi’nin (MKH)  siyasi kanadı  Adalet ve İnşa Partisi’nin (AİP) desteği  kilit rol oynadı.  Ayrıca Ebusehmen’in yaklaşık bir asır boyunca Libya’da liderlik posizyonuna seçilen ilk Berberi olmasının ayrı bir önemi var. Bu iki faktör,  Kaddafi sonrası dönemde siyasi dengeler ve  yeni Anayasanın yapılması sürecinde toplumsal arayışlar açısından yeni MGK Başkanı’nın seçilmesi hadisesine bakmamızı zaruri kılmaktadır.

Magarif’in istifası

STY, Kaddafi’nin 42 yıllık yönetimi döneminde ülke yönetiminde üst düzey görev yapmış olanların uzaklaştırılmasını ve on yıl boyunca siyasetten men edilmelerini öngörmekteydi. Ancak yasa, spesifik olarak kimleri içereceği konusunda yeterli netlik içeren hükümlere sahip değildi.  Yasanın mevcut haliyle mağduru olabilecek kişilerin başında da eski MGK Başkanı Muhammed Magarif geliyordu. Mevcut düzenlemede, MGK Başkanı aynı zamanda devlet başkanı görevini de üstlenmektedir. Anayasanın hazırlanacağı geçici dönemde ayrı bir devlet başkanlığı makamına gerek görülmemiştir. Magarif’in Kaddafi döneminde son görevi Hindistan Büyükelçiliği idi. 1980’lerin başından itibaren Kaddafi’ye karşı muhalefet etmiş önemli figürlerden biri olmasına rağmen, Magarif kendi ismi etrafında yapılan spekülasyonlara bir son vermek istemiş ve halkın iradesini temsil eden Meclis’in verdiği karara, demokrasi ve yasalara itaat çerçevesinde uymak gerektiğini beyan ederek istifa etmiştir.

Busehmeyn ‘in seçilmesinde etkili olan MGK’daki siyasi dengeler 

Ebusehmen MGK’daki iki turlu bir oylama sonucunda seçilmiştir. İlk oylamaya 10 aday katıldı. Bu adaylardan birisi dışında, tümü bağımsız adaylardır.  7 Temmuz seçimlerinde birinci olan Mahmut  Cibril’in önderliğindeki Mili Güçler İttifakı (MGİ) ve MKH’nin siyasi kanadını oluşturan Adalet ve İnşa Partisi (AİP) doğrudan aday göstermedi. İlk turda MGİ’nin desteğini alan Şerif el-Vefi Muhammed 60, AİP’nin desteğini alan Nuri Ali Busehmeyn  de 73 oy alarak ikinci tur oylamasında rekabet etme hakkı kazandı. 184 temsilcinin katıldığı ikinci tur oylamada Buseyhmen 96, el-Vefi de 80 oy aldılar.

7 Temmuz seçimleri sonucunda oluşan MGK toplam 200 üyeye sahiptir. Ancak seçilien üyelerin yaklaşık 15 tanesi Kaddafi dönemindeki pozisyonları ve bağlantıları nedeniyle üyelikten men edildiler. 200 sandalye’nin sadece 80 tanesi siyasi partilere aittir. 120 üye de bağımsız adaylardan seçilmiştir. Ancak MGK toplandıktan sonra, içinde yeni siyasi bloklaşmaklar oluşmuştur. AİP’in merkezini oluşturduğu Şehitlere Sadakat Bloku yaklaşık 60 sandalyeye sahiptir. MGİ’nin merkezini oluşturduğu blok ise yaklaşık 75 temsilciden oluşmaktadır. Seçimlerden birinci çıkan ve MGK’da sayı üstünlüğüne sahip olan NGİ’nın ikinci defa MGK (ve dolayısıyla Devlet) Başkanlığına, kendi desteklediği adayı seçtirememesi, MKH’nin siyasi esnekliğini  ve çeşitli gruplara erişmede NGİ’dan daha fazla başarılı olduğunu göstermesi açısından önem taşımaktadır.

Müslüman Kardeşler’in Yeni Libya’da artan ağırlığı

Pek çok dış gözlemcinin 7 Temmuz seçimlerinde favori gösterdiği MKH’nin siyasi yapılanması olan AİP seçimlerde  yüzde 21.2 oranında oy alarak ikinci olabilmişti. Buna rağmen MHK sadece Busehmeyn’in seçiminde değil, önceki başkan Magarif’in  seçilmesinde de belirleyici bir rol oynayabilmiştir. Şu anki Başbakan Ali Zidan harekete oldukça mesafeli bir isim olmasına rağmen, AİP’i n içinde yer almayacağı bir hükümetin MGK tarafından onaylanması ihtimalinin zayıf olacağını düşünmüş, kurduğu hükümette AİP ile MGİ’na eşit sayıda bakanlık ayırmış ve yardımcılarından birini AİP’ten seçmiştir. Ayrıca Mayıs ayında kabul edilen STY’nın MGİ’nin muhalefetine rağmen, oldukça geniş kapsamlı çıkmasında MKH’nin önemli etkisi olmuştur.

MKH’nin MGİ ile kıyaslandığında seçim başarısının ötesinde etkide bulunabilmesinin nedeni, hareket liderlerinin Libya’daki kabileler, şehirler, bölgeler ve etnik gruplar üzerinde oluşan fay hatlarını ve bundan doğan gerilimi doğru okumaları ve siyasetlerini bunun üzerinde geliştirmelerinin  mühim etkisi vardır. Kaddafi döneminde hareketin önde gelen isimlerinin nerdeyse hepsinin sürgünde olmasına rağmen Libya’daki yerel aktörlerle oldukça başarılı bir şekilde temas kurabilmeyi başarmışlardır. Bunda hareketin dünya görüşünün, Libya şartlarında kucaklayıcı bir siyaset geliştirmelerinde katkısının olduğu söylenebilir. Ayrıca, uzun yıllar boyunca özellikle de Batılı ülkelerde geçirilen sürgün hayatı farklılıklara açık ve pragmatik olmalarını sağlamıştır. Bu kapsayıcılık ve farklılıklara açıklık, MKH liderlerinin farklı unsurlarla iletişimini ve onlarla uzlaşı sağlamasını kolaylaştırmıştır. Bu açıdan bakıldığında, yeni MGK Başkanı Busehmeyn’in nüfusun yüzde 10’undan daha küçük bir kesimi oluşturan bir etnik grup olan Berberilerden olması  da oldukça anlamlıdır.

Yeni Libya’da Berberi Başkan’ın önemi

Nüfusunun yüzde 90’a yakınını Arapların oluşturduğu Libya’da, belli bölgelerde çeşitli etnik gruplar (Tuaregler, Tebular, Berberiler) nüfus yoğunluğuna sahiptir. Bu etnik gruplar 42 yıllık Kaddafi yönetimi esnasında  ayrımcılığa maruz kalmışlardır.  Libya halkının önemli kısmı Berberi orijinli Araplaşmış insanlardan oluşmaktadır. Berberiler Libya’nın yerli halkı olmasına rağmen, Kaddafi yönetiminde dilleri ve kültürleri inkar edilmiş ve zorla Araplaştırılmaya çalışılmışlardır. Bu nedenle, Kaddafi karşıtı isyanı Berberiler de desteklediler.  Yeni dönemde kültürel haklarının tanınması için yoğun çaba sarfetmekteler. 1919-1923 yılları arasında varlığını sürdürmüş olan Trablusgarp Cumhuriyeti Başkanı Süleyman el-Beruni dışında, yaklaşık son yüzyıl içinde  hiç bir Berberi Libya’da önemli bir liderlik pozisyonuna yükselememiştir. Bu nedenle, Busehmeyn’in MGK ve Devlet Başkanı seçilmesinin sembolik bir değere sahiptir. Kurucu Meclis işlevi gören MGK’nin başına bir Berberi’nin halkın vekilleri tarafından seçilmiş olması  bu bakımdan oldukça büyük önem taşımaktadır.

Bu haberler de ilginizi çekebilir