İSTANBUL - Ak Parti Hükümeti`nin, Taksim Gezi Parkı olaylarında sokakları ateşe veren ve işyerlerini yağmalayan marjinal grupların temsilcileri ile görüşüp İslami STK`lar temsilcilerine verilen cezaları görmezden gelmesine tepki gösteren Marmara Peygamber Sevdalıları Platformu Koordinatörü ve aynı zamanda İstanbul İslami STK davasının mağduru Cengiz Kurtaran önemli açıklamalarda bulundu.

 

Kurtaran yaptığı açıklamada, her zaman sağduyulu olduklarını ve bunu koruyacaklarını belirterek, "Öncellikle gezi parkı ağaçları bahane edilerek masumane şekilde başlayan olaylar daha sonra arkasında planlı bir şekilde İslam`a karşı birikmiş kinin dışa vurumu olarak ortaya çıktı. Biz kırıp dökmenin, yakıp yıkmanın, cana ve mala kastetmenin yaşandığı Gezi Parkı olaylarını tasvip etmiyoruz." dedi.

 

Kurtaran açıklamasının devamında, "Ancak planlı gelişen ve birçok İslam düşmanı ülke ve çevreninde destekleyerek yardımda bulunduğu ve amaçları tamamen toplumu provoke ederek terörize etmek olan kişiler ellerinden geleni yapmaya çalıştılar. Malumunuz başta Başbakan ve Hükümet, Gezi Parkı protestocularını muhatap kabul ederek onlarla görüştü ve olayın çözümü için gerekli adımları attılar. Açıkçası bu tutumu olumlu bulduk. İnsanlar birbirleriyle karşılıklı diyalog kurarak olayları sağlıklı bir şekilde çözümleyebilirler." diye konuştu.

 

Açıklamanın devamında Peygamber sevdalıları olarak gerek önceki yıllarda ve gerekse 2013 yılında 250 yerde, binlerle, on binlerle, yüz binlerle ve milyonlarla Kutlu doğum etkinlikleri gerçekleştirdiklerine dikkat çeken Kurtaran, sözlerini şöyle sürdürdü: "Özellikle dikkatinizi çekmek istediğim bir konu var. Bu etkinliklerimizde tek bir olay olmamış, taşkınlık yaşanmamış ve bir karınca dahi incitilmemiştir. Birçok yerde etkinliklerimiz provoke edilmek istendi, engellenmek istendi. Ama oyunlara gelmedik ve kurulan tüm tuzakların üstesinden peygamberi ahlakla ve duruşla geldik. Etkinliklerimiz toplumun ıslahına yönelik olup toplumda kardeşliğin ve barışın tesisi anlamında çok önemli rol oynamıştır. Bunu toplumun etkinliklerimize gösterdiği teveccühten ve memnuniyetlerini en üst safhada dile getirmelerinden anlıyoruz.

 

Ama ne yazık ki yakın zamanda platformumuza üye İstanbul`daki STK temsilcilerine, gazetecilere ve yazarlara karşı hukuk cinayeti işlendi. Hukuk katledilerek 13 kişiye en üst sınırdan toplamda 113 yıl ceza verildi. Ve daha birçok benzer işlenen hukuk cinayetleri… Şimdi biz cezaları analiz ediyoruz, ama ceza gerektirecek bir fiili veya sözü bulmakta zorluk çekiyoruz. Şimdi soruyoruz! vicdanlı tek bir hukukçu çıksın dosyayı baştan sona kadar defalarca incelesin. Ceza gerektirecek tek bir fiil değil tek bir söz bulsun, biz bu cezanın birkaç katını çekmeye hazırız."

 

Son olarak Müslümanlara verilen haksız cezalardan Hükümetin sorumlu olduğuna vurgu yapan Kurtaran, "Burada Müslümanlara karşı yapılan zulümlerden hükümet sorumludur. Başbakan, başkalarına yaranmak için her türlü seferberliğe girişirken, kendi il binasının önünde kendisine duyurulan bu zulmü görmezden geldi. Bütün bu gelişmeler olurken acaba bizde vurup kırsa mıydık? Yakıp yıksa mıydık? Suçsuz insanların işyerlerine zarar mı verseydik? Ya da dağa mı çıksaydık? Hükümete bu zulmü duyurmak için!

 

Elhamdülillah biz Rabbimize teslim olmuşuz. Toplumun ıslahı için kendimizi feda etmişiz ve bu yüzden aldığımız cezalara yanmıyoruz. Peygamber sevdalılarına reva görülen bu zulüm ve bu hukuk cinayeti çok ciddi bir provokasyondur. Müslümanları zorla terörize etmek istiyorlar. Bu hükümetin Müslümanların başına ördüğü bir çoraptır. Eğer hükümetin ördüğü bir çorap değilse, bu hukuk zulmünü çözsün ve açıklığa kavuşturarak mağdur ettiği insanlardan özür dilesin. Şu unutulmasın! Müslüman`ın Müslüman`dan başka dostu yoktur. Siz düşmana yaransanız ve en güzel hizmeti yapsanız dahi, onlar ilk fırsatta sizi tepelemenin derdinde olacaklar. " ifadelerini kullandı. (Erkam Yavuz-İLKHA)