• DOLAR 32.428
  • EURO 35.031
  • ALTIN 2325.97
  • ...
Uluslararası öneme sahip sulak alan sayısı 135'e yükseldi
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

HABER MRK - Orman ve Su İşleri Bakanlığı, son yıllarda etkisini daha fazla hissettiren iklim değişikliğine karşı sulak alanları koruma altına alıyor. Türkiye'de uluslararası öneme sahip sulak alanların sayısı ise 135'e yükseldi.

 

300'den fazla sulak alan var

Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, tespit edilerek uygulamaya aktarılan sulak alan koruma bölgelerinin 23'ünün yönetim planları hazırlandığını belirterek, "Türkiye'de 300'den fazla sulak alan bulunuyor. Bu alanların 135'i ise uluslararası öneme sahip ve toplam alanları 1 milyon 645 bin hektarı aşıyor" diye konuştu.

 

Ramsar alanı 14'e yükseldi

Ramsar Sözleşmesine Türkiye'nin, 1994 yılında taraf olduğunu ifade eden Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu, 2002 yılında Ramsar alanı sayısının 9 iken bugün bu sayının 14'e ulaştığını belirtti.

 

Türkiye'nin, Ramsar Sözleşmesi listesinde yer alan özellikle bu 14 alan başta olmak üzere, sınırları içerisindeki bütün sulak alanları korumayı ve geliştirmeyi uluslararası düzeyde taahhüt ettiğini vurgulayan Prof. Dr. Veysel Eroğlu, bu doğrultuda çalışmalarını yürüttüklerinin altını çizdi.

 

1950'li yıllarda sıtma ile mücadele için sulak alanlar kurutuldu

Dünya Sağlık Teşkilatı'nın sıtmayla mücadele çalışmaları kapsamında, 1950'li yıllarda Türkiye'de 118 bin hektar büyüklüğünde sulak alanı kurutulduğunu belirten Prof. Dr. Eroğlu "Bunun dışında kuruyan herhangi bir sulak alan bulunmuyor. Kuruma riski altında olanlara da Bakanlığımızca iyileştirme yönünde müdahaleler yapılıyor. Son yıllarda etkisini daha fazla hissettiğimiz iklim değişikliğinden sulak alanlar da menfi yönde etkilendi. Bunun önüne geçmek ve sulak alanlarımızı koruyup geliştirmek için Bakanlık olarak birçok proje yürütmekteyiz" diye konuştu.

 

Konya, Akgöl eski haline kavuştu

1970'lerde kuruyan Akgöl'ün, "Sulak Alanlar ve İklim Değişikliği Projesi" kapsamında, 2011 yılında alanda su tutulabilmesi için bir sedde inşa edildiğini ve kuşların yuvalamaları için yapay adalar oluşturulduğunu ifade eden Prof. Dr. Eroğlu "Göl bir yıl içerisinde eski haline kavuştu ve yaban hayatı tarafından yeniden bir cazibe merkezi olma noktasına geldi." dedi.

 

Yüzde 90 oranında kuruyan Konya Ereğli sazlıklarında çalışmaların devam ettiğini bildiren Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu "2012 yılında bir proje ile alanın restorasyon çalışmalarına başlandı. Teknik uzmanlar tarafından belirlenen bölgelerde tabi malzeme ile seddeler yapılıyor ve bu sayede Ereğli Sazlıkları'nın yılın 365 gününde ıslak halde tutulması sağlanacak" diye konuştu.

 

"Yılda 130 milyon metreküp su Beyşehir Gölü'ne aktarılıyor"

Beyşehir Gölü'nden sulama maksatlı aktarılan su miktarı yıllık 350-400 milyon metreküpe ulaşmasından dolayı kurak dönemlerde gölün su seviyesi çok düştüğünü vurgulayan Prof. Dr. Veysel Eroğlu, şöyle devam etti:

 

"Gölün bu su eksikliğini gidermek maksadıyla Derebucak Havzası'nın sularını Beyşehir Gölü'ne aktaracak bir proje geliştirildi. Proje kapsamında Derebucak Prof. Dr. Yılmaz Muslu Barajı inşa edildi.
Bu barajda tutulan suları Beyşehir Gölü'ne aktarmak maksadıyla iletim kanalları ve tünel açıldı. Kısaca Gembos Derivasyonu adıyla anılan bu tesisler ile yılda 130 milyon m³ suyun Beyşehir Gölü'ne aktarımı gerçekleştirildi. Beyşehir Gölü'nden sulama maksatlı çekilen suların tamamlanan başka tesislerce karşılanması ile kurak periyotlarda da tabii hayatın devamı sağlandı."

 

Kurumaya yüz tutmuş Kırşehir Seyfe Gölü eski haline getirildi

Tamamen kurumaya yüz tutmuş, Seyfe Gölü'nün su seviyesi, Orman ve Su İşleri Bakanlığı tarafından geliştirilen proje ile eski seviyesine getirildiğini söyleyen Prof. Dr. Eroğlu "Drenaj kanallarının havza çıkış kısmına toprak sedde yapılarak tamamen kapatıldı. Havzadan bugüne kadar herhangi bir şekilde su tahliyesi yapılmadı. Seyfe Gölü'nü besleyen üçüncü pınar olarak adlandırılan Malya kısmından göle su takviyesi yapılarak su seviyesinin eski haline dönmesi sağlandı" dedi.

 

"Sulak alanların her birinde ayrı bir çalışma var"

Türkiye'de ki bütün sulak alanların her birinde ayrı bir çalışmaları olduğunu belirten Orman ve Su İşleri Bakanı Prof. Dr. Veysel Eroğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

 

"Kayseri ilimizdeki Sultansazlığı kuruma tehdidiyle karşı karşıya kalmıştı. Bakanlığımızın yaptığı çalışmalar ile bugün bu alanlarımız muhteşem bir güzelliğe kavuştu. Geçmişte çeşitli sebeplerden dolayı kuruyan Antalya Elmalı civarındaki Avlan Gölü de yeniden birçok kuşun uğrak mekânı haline geldi. Bursa'da bulunan Uluabat Gölü'nde su sirkülasyonu istenilen seviyede olmadığından göl tabanı canlıların bulunmadığı bir göl halini almaya başlamıştı. Uluabat Gölü'nü besleyen Mustafakemalpaşa Çayı üzerine tesis edilen HES projesi ile hem temiz enerji üretmeye başlandı hem de santralden bırakılan bol oksijenli ve daha hızlı su akıntısıyla göl içerisindeki su sirkülasyonu artırıldı. Manyas Gölünü besleyen Manyas Çayı'na yaptığımız tesisler ile göldeki su seviyesini aşırı oranlarda azalıp artmasının önüne geçildi. Bafa Gölü'ne ise yağışlı sezondaki temiz su verilerek göl adeta yıkandı, tuzluluğu azaltılarak bu sayede göldeki balık ve kuş çeşitliliğinde artış sağlandı."

 

Suni sulak alanlar da yaban hayatı için önemli

Tabii sulak alanların yanında barajlar ve göletler aslında yaban hayatı için son derece önemli habitatlar olduğunu belirten Prof. Dr. Veysel Eroğlu "Ramsar Sulak Alan sınıflandırması içinde Yapay Sulak Alanlar başlığı içinde ele alınıyor. 135 adet uluslararası öneme sahip sulak alan listemiz içinde başta Yedikır ve Seyhan barajları olmak üzere suni sulak alanlar da bulunuyor" dedi. (İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir