• DOLAR 32.333
  • EURO 35.075
  • ALTIN 2293.713
  • ...
Su tüketirken nelere dikkat etmeliyiz?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

İnsan vücudu, yaz aylarında artan sıcaklıklar sebebiyle suya duyduğu ihtiyaç da artıyor. Uzmanlar sıvı tüketimi konusunda dikkat edilmesi gereken hususlar hakkında bilgi veriyor.

Ne kadar sıvı tükettiğimiz kadar ne tür sıvıları tükettiğimizin de önemli olduğunu ifade eden Uzman Doktor Eyyüb Yılmaz, kalp krizlerinin oluşumuna neden olan pıhtılaşmayı azaltan içeceklerin de günlük yaşama eklenmesini önererek hibiskus, reyhan, orijinal limonata ve zencefil gibi içeceklerin hem serinlettiğini hem de kanı sıvılaştırarak sürpriz kalp krizlerine engel olunabileceğini belirtti.

"Yenilen yemeğin miktarına uygun oranda su içmeniz gerekmektedir"

Bir insanın ne kadar su içmelidir sorusunun kendisine sorulduğunda "Ne yediğini söyle bana, ne kadar su içmen gerektiğini söyleyeyim sana." diyen Yılmaz, "Yediğiniz yemeğin ne olduğu çok önemlidir. Yenilen yemeğin miktarına uygun oranda su içmeniz gerekmektedir. Metabolizmanızda çok su harcayan yemekleri mi tercih ediyorsunuz? O zaman çok su içmeniz gerekiyor. Bu konuda et, peynir, yumurta gibi hayvansal proteinler daha çok su istemektedir. Bunları yiyenlerin yemekten 2-3 saat sonra olmak şartı ile bol bol su içmeleri gerekmektedir. Yoğunlaştırılmış hayvansal protein yani et, peynir gibi ürünleri tüketirsek o gıdaların en azından beş katı kadar suya ihtiyacımız olur. Bu suya olan ilk ihtiyaç 2 saat sonra, daha sonrasında da 5 saat sonra ortaya çıkmaktadır." ifadelerini kullandı.

Sıvı tüketiminin yaşamımızın her anında çok önemli olduğunu söyleyen Yılmaz, "Sıvı tüketimi konusunda yeterli bilgiye sahip değiliz. İnsanların neyi, ne zaman, ne şekilde tüketeceklerini bilmesi gerekiyor. Sıvı, kişinin bedeninde iyi bir taşıyıcıdır. İyi bir temizleyicidir. Sıvı, kandaki akışkanlığı sağlar. Daha yoğun olan kan, yorgunluk ve halsizlik yapar. Bu durum, kan dolaşımının mikro düzeydeki yavaşlığında kaynaklanır." dedi.

"Kalp krizlerinin oluşumuna neden olan pıhtılaşmayı azaltan içeceklerin de günlük yaşama eklenmesini öneririm"

İçilen sıvıların birbirinden farklı etkilere sahip olduğunu belirten Yılmaz, "Nasıl bir sıvı alıyorsunuz?" sorusunu yönelttikten sonra "Mesela kahve içiyorsanız, kahvenin diüretik dediğimiz idrar söktürücü etkisinden dolayı kanı yoğunlaştıran bir içecek olarak kabul edilir. Çay da benzer bir şekilde diüretik etkiye sahiptir. Kalp krizlerinin oluşumuna neden olan pıhtılaşmayı azaltan içeceklerin de günlük yaşama eklenmesini öneririm, mesela hibiskus, reyhan, orijinal limonata ve zencefilli içecekler hem serinletir hem de kanı sıvılaştırarak sürpriz kalp krizlerine engel olursunuz." şeklinde konuştu.

"Çözücü yüksek sular PH değeri en yüksek sulardır"

Bir kişinin tükettiği karbonhidratın ağırlığının en az 3 misli kadar su tüketmesi gerektiği önerisinde bulunan Yılmaz, "Hiçbir zaman karbonhidratlarla beraber yoğun su alınmamalıdır. Bu hata sizin halsizleşmenize neden olacaktır. Bağırsaklarınızı bozma riski oluşturacaktır. Karbonhidrat alımından 2-3 saat sonra su içmeliyiz. Yani midenizin boşaltım saatine denk getirmelisiniz, bu davranışın bizlere çok fazla sayıda katkı sağlar. Mesela duodenal ülserinizi tedavi edersiniz, mesela sindirimin doğru yapılmasını sağlarsanız gerçekten beslenmiş olursunuz. Bağırsak gazlarınızı azaltırsınız. Çayı ne zaman içelim sorusu da sıklıkla sorulmaktadır. Yemekle beraber çay içiyorsanız su içmeyin. Bilinenin aksine özellikle yağlı yemeklerle beraber su içmektense çay içmeyi tercih ederim, hamurlu yemeklerle çayın şekeri hızlı yükselttiğini belirtmek isterim. Buna çözüm olan içecekler ise biberiye, ada çayı, tarçın, bitki çayı, yeşil çay vs. bunların karbonhidratların oluşturacağı oksidasyonu durdurucu rolü vardır." dedi.

Su çeşitleri ve hangi suların içilmesi gerektiği hakkında konuşan Yılmaz, "Suların en önemli özelliği çözücü gücü, taşıyıcı gücü ve temizleyici gücüdür. Bu durumda en değerli suları sıralarken bu özelliklere bakmamız gerekecektir. Çözücü yüksek sular PH değeri en yüksek sulardır. Etki gücü ne kadar değişir derseniz hemen hesaplayalım: Suların PH değerleri normalde olan hali 7'den 9.5'e çıktığında çözücü gücü 500 kat daha güçlü olacaktır. Pet şişelerde yüksek alkali veya yüksek asidik içecekler meme ve kolon kanserinden sorumlu olan BPA maddesini de 500 yüz kat çözeceğinden kanserojen riski yüksek sulardır. Bu yüzden sadece cam tercih ediniz. (İLKHA)



Bu haberler de ilginizi çekebilir