• DOLAR 32.518
  • EURO 34.953
  • ALTIN 2431.099
  • ...
Süleyman Soylu: Ümit Özdağ operasyon çocuğudur
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sosyal medyada dolaşıma sokulan mültecilerler ilgili videoların son zamanlarda artması ve halkın bu durum karşısında tepkili olmasını değerlendirdi. Durumun bir operasyon olduğunu dile getiren Soylu mültecilerin durumuyla ilgili merak edilen son gelişmeleri açıkladı.

Bakan Soylu, 200 bin 950'nin 113 bini reşit 2011'den itibaren geçici koruma statüsüne başvuran Suriyeli Türkiye vatandaşı olduğunu duyurdu.

Bakan Soylu'nun açıklamalarından satır başları şu şekilde; 

TRAFİK KAZALARI ÇOK CİDDİ ORANDA AZALDI

2020 ve 2021 bayramları salgın dönemine geldi. Fazla yoğunluk yoktu. Bu bayramda daha çok yoğunluk ama trafik kazaları çok ciddi oranda azaldı. Uyarılar çerçevesinde kazalarda yüzde 37 azalma oldu. Ölümlü kazada ise yüzde 55 azalma oldu. Yaralı sayısı yüzde 47 düşüş yaşandı. Sürücülere çok teşekkür ediyoruz.

Türkiye'de 2010 yılında trafik kazalarında yüz binde 13,4 kişi ölüyordu. Şuanda yüz binde 6 oldu. Yarı yarıya düştü. 2015 yılında 7 bin 530 varken 2017'de ise 7 bin 447 olurken geçen yılı 5 362 ile kapatmışız.

YAYA ÖNCELİKLİ TRAFİK ANLAYIŞI

Biz yayaya öncelik trafik başlattı. Her yüz ölümden 22'si yayalar oluşturuyor. Burada sadece sürücüler değil aynı zamanda yayalara da sorumluluk düşüyor. Trafik haftası ile birlikte yaya öncelikli olacak ama yayaların da dikkat etmesi gerekiyor. Yıl sonuna kadar bu çalışmalarımız olacak.  

MÜLTECİLERİN DURUMU

Dünya tarihinin güçlü göçmenlerden birisini hepimiz yaşıyoruz. Hakikaten bu tarihe geçiyor. Burada Türkiye'ye karşı kimlerin davrandığını konuşacağız. Bugün tükürdüklerini yalayanları, provokasyonları hepsini konuşacağız. Afganistan'daki göçün sebebi biz miyiz? Suriye'deki savaşı biz mi başlattık? Irak'a girip biz burayı özgürleştireceğiz diyen ABD dediğini yaptı mı? Yoksa insanların orada yarınlarını mı aldı?

Peki Yemen, Lübnan ya Orta Asya. Eğer iç savaş varsa eğer yoksulluk varsa, bir taraftan eğitim, suya gıdaya erişemiyorsa bu insanlar ne yapacaklar? İnsanları vekalet savaşının içerisine düşürmüşsünüz. Çekilmişsiniz yetmemiş afyon tarlaları kurarak bunu dünyada satışa sunuyorsunuz. Bunu biz yapmadık papyon takan Batılılar yaptı. Bugün bu operasyonların içinde de onlar var.

'BÜYÜKELÇİLER ÜZERİNDEN OPERASYON YAPANLAR VAR'

Bir taraftan aman aman sakın göndermeyin diyeceksiniz el altından Büyükelçi üzerinden operasyon yapanlar var. Dışarıdan ve içeriden saldırı var. Bunun sebepleri var. 2023 yılında seçim var. 2019 yılında bu durumu kullanan siyasi partiler bazı belediyeleri kazandı. Göçmenler konusunda ne yaptılar? Şimdi unuttular.

2023 seçimleri geldi. AK Parti ve Cumhur İttifakı zora düşürecek şeyler söyleyerek  bir pozitif katkı kullanmadan 'Göndereceğiz' diye söylemlerde bulunuyor. Hadi Halep'e gönderde göreyim. Herkes canından korkuyor. Orada büyük bir demokratik kıyım var. Bunu kimse görmüyor.

'ORTADOĞU'DAN GELECEK OLAN TURİSTLER'

İkinci sebep Türkiye'nin ihracatı arttı. 300 milyar seviyesine Türkiye'nin geleceğinin göstergesi. Bu üretim ile oluyor. Üretim ekonomisi ortadan kaldırmaya çalışıyor. Üçüncüsü ise Ortadoğu Arap turizmi. Bakın geçen yıl 4 milyon civarında orta doğu coğrafyasından insan geldi. Türkiye içerisinde etrafındaki gelebilecek olan misafirlere algı oluşturup, turizmin önünü kesmek isteyenlere fırsat tanıyacak bir anlayışı serbest bırakmamızı istiyorlar. 

DÖRDÜNCÜ SEBEP GÜVENLİ BÖLGELER

Dördüncüsü ise güvenli bölgeler. Zeytin Dalı Harekatı, Fırat Kalkanı Harekatı ve Barış Pınarı Harekatı. Bizim bu üç bölgede harekat  noktamız var. 8 bin km alanda güvenli alan oluşturmuşluğumuz söz konusu. İsterseniz biz Afrin'den çıkalım. Bizim oradan çıkmamızı Kılıçdaroğlu istiyor. Adıyaman, Kilis, Gaziantep'tekilere sesleniyorum. Bu bölgede 1 terörist kaldı. Onu da bulacağız.

Afrin'den çıkalım ertesi gün Hatay'dan Adıyaman'a kadar en az 100'ün üzerinde terörist sızar. Türkiye tarihi bir politika işliyor. Hem terör koridorunu kapatıyor hem de Türkiye'nin içerisini koruyor. Üçüncüsünü ise aklı yetmeyenlere söylüyorum. Türkiye kaçak göçmenlere orada güvenli bölgelere olarak yapılıyor. Bir adım ile üç politika yapılıyor. Bir ülkenin kendi insanı bu kadar kötü sözler söyler mi ya?

SINIRDA 8 MİLYON İNSAN YAŞIYOR

Türkiye sınırında 6 milyon yaşıyor. 2 milyon insan da İran sınırında yaşıyor. Toplam 8 milyon insan yaşıyor. Rejim burayı bombalasa nereye gidecekler? Bu insanlar buraya çiftetelli oynamaya gelmedi. Biz bunlarla 100 yıl önce aynı milletin insanıydık. Allah aşkına yapmayın ya.  Van sınırında 2 yaşında çocuklar çıkarıyoruz. 

İstanbul'da fabrikanda Suriyeli çalıştır, sigortada yapma. Sonra 'Bu Suriyeliler' ne olacak de. Önce iş insanları isyan edecek. Ben Çalışma Bakanlığı döneminde iş insanları geldi. Suriyelilerin çalışması için düzenleme yapılmasını istedi. 

TÜRKİYE VE İSTANBUL'DAKİ GÖÇMEN SAYISI

İstanbul'da toplam şuan 500 bin kayıtlı Suriyeli var. Diğer rakam ise ikametli ve yabancılar. İstanbul'da yaşayan sadece Suriyeli değil farklı statülerde olanlar da var. Bütün dertleri Cumhur İttifakı'na zarar vermek. Türkiye'de 3 milyon 762 bin 686 Suriyeli var. Geçici koruma statüsünde.

İkamet izni ile kalan yabancı ise 1 milyon 417 bin. Artı uluslararası koruma. Yani Türkiye'ye gelip kendini atmış. Hangi bölgelerden bu savaş bölgelerden. Bu da 320 bindir. Bunun aşağı yukarı 4 milyon 100 bini mülteci diyebileceğimiz statüde. 1 milyon 417 bin ise ikametli yabancı var.

Türkiye'de 3 milyon 762 binin üzerinde Suriyeli olduğu iddiaları kesinlikle doğru değil. 120 bin Suriyeli pasifte. Bunu da bu rakamlara yansıtmadık. Son 5 yılda 323 bin kişiyi kendi ülkelerine gönderdik. Gönüllü 500 bin, 641 bin kişi de denizlerden Avrupa'ya geçti. Toplam 5 yılda gidenlerin sayısı 1,5 milyon kişiyi geçti.

'SESSİZ İSTİLA BİR EDEPSİZLİKTİR'

Sessiz İstila bir edepsizliktir. Bir yalandır ve bunu ortaya koyup bunu sosyal medya üzerinden toplumu tahrik eden ve direk hükümeti hedef alan saldırı ile karşı karşıyayız. Bot hesaplar ile kamuoyu oluşturmaya çalışılıyor.

'ÜMİT ÖZDAĞ'IN YAPTIĞI SOROS TAKTİĞİDİR'

Ümit Özdağ bu filmi nasıl finanse etmiş. Bu Soros taktiğidir. Bu vatandaşımızı korkutmaya yönelik bir süreci tetiklemeye çalıştılar. Bunların insanlık ile alakası yok. Bunlar için İslam'ın güzel sözleri var. Hayvandan aşağıdır. Böyle tipler. Evet bir problem var. 4 milyon sığınmacı var Türkiye'de. Dünyada en çok sığınmacı olan ülkeyiz. Ama yalan üzerinden değerlendirerek insanları birbirine kırdırıyorlar. Siz insan değilsiniz. Siz insanlık sıfatından çıkmışsınız. Lübnan'da çekilen görüntüler Türkiye'de çekilmiş gibi gösterildi. 

HEPSİ BİR MERKEZDEN YÖNETİLİYOR

Böyle yüzlerce operasyon çocuklarının paylaşımı var. Sosyal medya üzerinden bunu sağlarsak Türkiye'yi karıştırırız gibi bir anlayışı ortaya koymaya çalışıyorlar. Bu dünyanın öteki dünyası da var. Allah muhafaza biz de bu işlerle karşı karşıya kalabiliriz. Hepsi bir merkezden yönetiliyor. Batı eksenli AB, Amerika eksenine bakabilirsiniz. Büyükelçilikler içindeki operasyon çocuklarına bakabilirsiniz. Büyükelçiler içinde operasyon yapıyorlar.

AB, TÜRKİYE'NİN GÖÇMEN DEPOSU OLMASINI İSTİYOR

Avrupa Birliği, Türkiye'nin göçmen deposu olmasını istiyor. Bizim yaptığımız insanilik yetmiyor, tam tersini istiyorlar.  Sessiz İstila filmini adam kendisi fonladığını söylüyor. Bu yargının işi. Yargı diyecek ki sen fonladıysan bu filmi bu para nereden geldi. Ruşen Çakır gibi sen de ABD'den Türkiye'yi karıştıracak vakıflardan mı para aldın? Bunlar birilerinin çocuğu olmuşlar, bu ülkenin çocuğu değiller. Soros gibilerin çocukları olmuşlar.

ÜMİT ÖZDAĞ NEREDEN FONLANDI?'

Yargının yapması gereken şu. Bu film kin, nefretlik ve düşmanlık üzerine yapıldı. Eğer bu filmi Ümit Özdağ fonladıysa nereden buldu parayı. Bu parayı Özdağ, Ruşen Çakır gibi sende ABD'deki birtakım Türkiye'yi karıştırmaya yönelik vakıflardan mı aldın onlardan mı fonlandın. Ruşen Çakır ile oturup sohbet edip, eziyet çeken insanların üzerinden başkalarının para ile keyif yapmak bu ülkenin yargısı tarafından cezasız bırakılmayacaktır. Bunlar bu ülkenin çocukları değiller, bunlar başka ülkelerin çocukları olmuşlar.

200 bin 950'nin 113 bini reşit 2011'den itibaren geçici koruma statüsüne başvuran Suriyeli Türkiye vatandaşı oldu.

1 MİLYON SURİYELİ GÖNDERME PROJESİ

Biz şuanda Ukrayna'ya, Lübnan'a, Filistin'e, Yemen'e, Bangladeş'e insani yardım gönderiyoruz. İnsani yardım konusunda biz birinci sıradayız. İdlib'de yaptığımız briket evlerin hepsi bağış. Sayın Ertuğrul Özkök bu milletin cebinden çıkmıyor bu paralar. Televizyona çıkarak bunları söylemek doğru değil. İdeolojik olarak farklı olabiliriz ama insanlığı ezip geçmeyelim.  Dünyanın birçok noktasına iyilik trenini gönderiyoruz.  İdlib'te yaklaşık 100 bin briket ev yapıp bu yıl sonuna kadar teslim edeceğiz. Biz burada tetikleme de yaptık. Orada başka yerlerden de gelinip yapılmaya başlandı.  Projeler finansman dahil her şey hazırlandı ve bitti. 40,60 ve 80 metrekare bu evlerin finansmanı tamamen Uluslararası Yardım Kuruluşu'ndan çıkıyor. 1 milyon insan için 250 bin ev planlanıyor. Cumhurbaşkanımız bunun projesini kamuoyu ile paylaşacak. 

PROJELER HAZIRLANDI

Türkiye'de geçici koruma statüsünde olan Suriyeliler İdlib dışındaki yere gelecek. Projeler ayarlandı. Projelerde okullar, spor salonları, AVM olacak. Biz gönüllü, onurlu ve güvenli dönüşü sağlamalıyız. Huzuru sağlıyor muyuz evet, güvenli dönüş başladı mı? Başladı. Suriye'nin kuzeyi organize sanayi bölgeleri faaliyetleri için projeler başladı. 1300 üzerinde işletme var. Buralarda hastaneler yapılacak ve bunlar bağışlar ile yapılacak. Bunlar Türkiye düşmanlığı yapmak ile olmuyor. 750 bin Suriyeli çocuk Türkiye'de doğdu. Eğer Türkiye'de olmasalardı doğmayacaklardı. Türkiye dünyaya insanlık dersi vermiştir. 

İSTANBUL'A SIĞINMACI ALMIYORUZ

İstanbul'a sığınmacı almıyoruz. Kesinlikle almıyoruz. İstanbul'a geçici koruma statüsünde kimseyi almıyoruz. Kapattık. Esenyurt'u, Fatih'i kapattık. Biz 800 mahalle kapattık Türkiye'de. Kota koyduk. İkamete de kapattık, öğrenci, çalışan ikametine de kapattık. Adam İrlandalı ise de Almansa da kapattık. İstanbul'da 80 binin üzerinde 2019'dan itibaren, Fatih özelinde Fatih'te yabancı miktarı düşmeye başladı, Esenyurt'ta da düşmeye başladı. İstanbul'u yabancıya kapatabilir miyiz? Eğer İstanbul'da yabancı mühendis, öğretmen çalışmasını istemiyorlarsa... Sığınmacıya İstanbul'u kapattık. İlçeler ve mahallelerde de hem ikameti kapattık. Biz bu politikadan sonuç alıyoruz, almaya da devam edeceğiz. Geri gönderiyoruz. Gönüllü geri dönüyor, deport ediyoruz. Şu ana kadar 2 milyon 600 bin insanın girişini engellemişiz. Ankara'da CHP Genel Merkezi'nin 14. katında oturmakla, tiyatro oynamakla olmuyor, sosyal medya fenomenleri ile bu işler olmuyor. 

2017'DEN İTİBAREN TÜRKİYE'DEKİ SURİYELİ SAYISI ARTMIYOR

Kaçak yollarla girmeye çalışır, siz engellersiniz. Sadece bir sınır yok, burada TSK sınır güvenliğini sağlar. Arkasında özel harekât ve jandarma birliklerimiz var. Yetmedi, Van Gölü'ne sahil güvenliği getirdik.  2017'den itibaren Türkiye'deki Suriyeli sayısı artmıyor. Düzensiz göçmenleri yakalayıp geri gönderiyoruz. Ama öyle bir dedikodu ki her gün 100 bin Suriyeli geliyor. Nedeni nasıl bir yabancı düşmanlığı oluştururuz.

 

 

 

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir