• DOLAR 32.51
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2499.528
  • ...
Kurtulmuş: Vekalet savaşları üzerinden bu coğrafya tarumar edilmeye çalışılıyor
Google News'te Doğruhaber'e abone olun.  Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Bir dizi temaslarda bulunmak üzere Diyarbakır'da bulunan AK Parti Genel Başkanvekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Dicle Üniversitesinde katıldığı programda yaptığı konuşmayla Türkiye'nin komşu ülkeleri üzerinde oynanan kirli oyunlara dikkat çekti.

Türkiye'nin, niçin güçlü olarak ayakta durması ve yarınlara çok daha güçlü hazırlanması gerektiğini anlatan Kurtulmuş, "Öyle bir dünyadan geçiyoruz ki artık dünyada çok büyük küresel güç mücadelelerinin olduğu, büyük devletlerin dünyanın hemen her bölgesinde kendi menfaatlerini en yüksek noktaya çıkarmak için büyük bir yarışın, rekabetin ve hatta çatışmanın içerisine girdiğini görüyoruz. Rusya-Ukrayna arasındaki bu gerilim ve savaş sadece güçler arasındaki mücadelenin yansımalarından birisidir. Bir tarafın ABD bir tarafın Çin bir tarafın Rusya'nın bir tarafın da Avrupa Birliği'nin olduğu ve her birisinin hedef ve beklentilerinin farklı olduğu bir dünyada, Sovyetlerin çözülmesinden sonra gelişen dönemde bir denge durumu ortada kalmadığı için küresel bir dengesizlik içerisinde yaşıyoruz. Bu küresel dengesizlik ortamı başlı başına çatışma demektir ve bunun ortaya çıkardığı farklı güç mücadelelerinin hepsinin neredeyse uç verdiği bölgelerin ortasında Türkiye'dir. Yugoslavya'nın çözülmesi ve Bosna'daki hadiselerle hala Balkanlar'da bir güç mücadelesinin verildiğini, bu anlamda saydığımız büyük güçlerin burada da menfaat çatışması içinde olduğunu biliyoruz." dedi.

Ukrayna-Rusya arasındaki gerginliğin Karadeniz'deki güç mücadelesinin de bir yansıması olduğuna dikkat çeken Kurtulmuş, "Amerika'nın Irak'ı işgali ile birlikte başlayan süreçte Irak, Suriye ve daha aşağıya doğru gittiğimizde bu bölgelerin tamamında büyük bir türbülansın, iç savaşın ve hatta vekalet savaşlarının hüküm sürdüğünü görüyoruz. Suriye'nin şehirleri paramparça hale getirilmiş, Irak her ne kadar merkezi hükümet olsa da neredeyse siyasi otoritenin bütünleştirilemediği bir noktaya doğru çekilmiş. Yemen ikiye bölünmüş, iç savaşın sürdüğü Libya'da tam manasıyla barışın tesis edilemediği, bazı ülkelerde siyasi ve kırılmalar ile dağınıklığın yaşandığı bir bölgedeyiz. Ayrıca son 20 yıllık süreçte güç mücadelesi içerisinde olan devletlerin ülkeleri yeni tür savaşlar ortaya çıkararak bu mücadelelerini artırmakta olduğunun da şahidiyiz." diye konuştu.

Yeni tür savaşlar: Vekalet ve ticaret savaşları

Yeni tür savaşlardan "vekalet" ve "ticaret" savaşlarının dünya gündemini teşkil ettiğini anlatan Kurtulmuş, "Vekalet savaşlarıyla büyük güçler ellerini ateşe sokmayacak, kullandıkları maşalarıyla ülkeleri dizayn edecekler. Mesela DEAŞ denilen örgüt nasıl oldu da bir zamanlar 70-80 bin militana kadar ulaştı? Bu adamların veya PKK'nın ellerine silahları kimler verdi? Neden Suriye'nin kuzeyinde binlerce tır silah yığılarak halklar arasında çatışmaya zemin hazırlandı? Beyler, ellerini sıcak sudan soğuk suya sokmadan kullandıkları taşeronları vasıtasıyla bu coğrafyayı dizayn etmeye, güç devşirmeye çalışıyorlar. Mesela yarım bardak temiz suyun olmadığı Afrika'da ellerinde on binlerce dolarlık silah verdikleri Boko Haram'ı kurduruyor, garibanların başına bela ediyorlar. Hem de bunu Müslüman ahalinin içerisinden çıkararak ilk emri 'oku' olan dininin mensupları arasında 'eğitim haramdır' diye bir örgüt kuruyorlar. Şunu anlatmak istiyorum: Vekalet savaşları üzerinden bu coğrafya bir şekilde tarumar edilmeye çalışılıyor. Hedefleri de büyük güçlerin kendilerini en üste çıkarmalarıdır." şeklinde konuştu.

İkinci tür savaşın ise "ticaret" savaşları olduğunu belirten Kurtulmuş, şöyle devam etti:

Ticaret savaşı Trump zamanında çok yaygın olarak kullanılan ve halen devam eden bir meseledir. Göründüğü gibi Ukrayna krizinde hem yaptırımlarla birlikte bu ticaret savaşı yeni bir şekil alıyor hem de Rusya 'nasılsa Avrupa doğalgaza bağımlı' diyerek doğalgaz fiyatlarını yükselterek bu ticaret savaşlarını bir başka şekle dönüştürüyor.

Türkiye'de zaman zaman insanların dilleri ve kültürleri üzerinden ayrıştırmalar ortaya konulmaya çalışıldığını söyleyen Kurtulmuş, "Birileri bunu bir ayrımcılık vesilesi olarak kullanmaya çalıştı. Anadili ana sütü kadar helaldir. Biz insanların eşitliğini Müslümanların da dinde kardeş olduğu prensibini hiç unutmayacağız." diye belirtti. (İLKHA)







Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Bu haberler de ilginizi çekebilir