Dün Apo’nun posterleri açıldı diye ceza alanlar, bugün Apo’nun posterleriyle “barış” (!) yürüyüşü gerçekleştirdi. “Akil” insanlar mı “Akıl” insanlar mı? bilinmez ama bugüne kadar Kürdistan’da yaşanan zulümlere kulak kabartmazken ne oldu da yaşanan zulümleri görünce “gözleri iki çeşmeye” döndü. Dünün kara şövalyeleri, bugün ne oldu da “Fatih’in aslanlarına” döndü?

Şimdi birileri “Sus yeter artık!” süreci olumsuz yönde etkileyeceksin, diyebilir. Lakin işleyen süreçle bizim bir alakamız yok ki… Süreç Pkk ile devlet arasında işliyor. Müslüman Kürtler olarak zaten kendimizi Devlet ile Pkk arasında sürdürülen çözüm sürecinin bir parçası olarak görmüyoruz.

Ama hala sağa-sola tehdit yağdıranlara devletin bütün imkânları seferber edilirken, birileri “çözüm sürecinin” havasından faydalanıp her yerde küfrün propagandasını yaparken, yine devlet eliyle Müslüman Kürtler haksız yere cezalara çarptırılıyorken “bana ne çözüm sürecinden” demek geliyor.

Bugüne kadar hayırdan başka bir fiiliyatları bulunmayan, kendilerini tanıyanlar tarafından sürekli kendilerine teveccüh edilen, Peygamber Sevdasını bütün yurda yaymaya çalışan ve “Ya hayır konuş ya da sus!” şiarınca hayırdan başka bir şey konuşmayıp, yazmayan mütedeyyin ağabey ve yazarlarımıza verilen bu cezalar, sözüm ona “çözüm sürecinde” kabul edilecek gibi değildir.

Birileri için devletin bütün imkânları seferber edilirken, bize de devletin 5 yıldızlı oteli (!) cezaevi reva görülüyor. Varsın birileri verdikleri bu cezalardan dolayı sevinsin. Ümmetin Azizlerini cezaevine göndermekle yıldıracaklarını düşünsünler. Fakat unutmasınlar ki, Ümmetin ve Devletin başına Aziz olmanın yolu zindandan geçer…

Mesut Gözlü/ Haber Yorum/ DOĞRUHABER