• DOLAR 32.431
  • EURO 34.454
  • ALTIN 2487.222
  • ...
Bu  ULU CAMİİ "Sömürge tarihine" meydan okuyor
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Tasarımında İslam tarihinin çeşitli dönemlerinden motifleri barındıran cami, içerisinde huzura doyulabilen ağaçlarla süslü avlusu ve ziyaretçilerine görsel şölen yaşatan minaresiyle birçok yerli ve yabancı turistin ziyaret ettiği mekanların başında geliyor.

Cami, Cezayirliler için ihtişamı ve görsel güzelliğinin yanı sıra ülkede Fransız sömürgesinin izlerini silmek adına da birçok manevi değeri barındırıyor.

Şehrin sembolü Notre Dame D'Afrique Katedrali yerine Cezayir Ulu Camii oldu

 Cami hakkında AA muhabirine konuşan Cezayir Alimler Birliği Başkanı Abdurrezzak Kasum, Cezayir Ulu Camii'nin birçok maddi ve manevi özelliği bir arada bulundurduğunu ifade etti.

Fransız kolonizasyonu döneminde, şehre gelenlerin Cezayir'in başkentine girerken ilk gördükleri eserin Notre Dame D'Afrique Katedrali olduğunu hatırlatan Kasum, Ulu Cami'nin inşasıyla beraber bu özelliğin katedralden mescide geçtiğini söyledi.

Kasum, mescid için şu ifadeleri kullandı:

 "Bizim halk arasında söylediğimiz tabirdeki gibi 'yüzde asılı olan bir nişan' gibi. Hem şekli bakımdan hem de manevi açıdan. Öncelikle bina edildiği yer açısından cami, büyük yapısı ve devasa minaresiyle Cezayir'e şehrin her yönünden giriş yapan misafirleri ilk karşılayan yapı konumunda."

Bağımsızlıktan sonra bölgenin ismi "Muhammediye" oldu

Manevi yönden caminin Cezayir'in Müslüman bir halk olduğunu yeniden dünyaya gösterdiğini vurgulayan Kasum, caminin bulunduğu bölgenin Cezayir'in Fransa'dan bağımsızlığını kazanmadan önce Fransız Kardinal Charles Lavigerie'ye ithafen "Lavigerie" ismiyle anıldığını söyledi.

Kardinal Lavigerie'nin sömürge döneminde caminin inşa edildiği bölgede misyonerlik faaliyetleri sürdüren bir müessesenin başında olduğunu kaydeden Kasum, merkezin görevinin "maddi durumu iyi olmayan ailelerin küçük yaştaki çocuklarını ailelerinden kopararak, kendi dinlerini öğretmeleri" olduğunu ifade etti.

 Bu durumun bağımsızlığın kazanılmasından sonra değiştiğini dile getiren Kasum, bölgenin isminin bağımsızlıktan sonra Allah'ın resulü Hazreti Muhammed'e atfen "Muhammediye" şeklinde değiştirildiğini aktardı.

Sadece ibadet yeri değil aynı zamanda bir sosyal yaşam alanı
Cami ziyaretçilerinden Reşit Hamudi de Ulu Cami'nin sadece bir ibadet yeri olmadığını, içerisindeki bahçeler ve geniş avlusuyla ailesiyle geldiğinde vakit geçirebildiği bir sosyal yaşam alanı olduğunu belirtti.

Hamudi, "Hafta sonları muhakkak çocuklarımla beraber camiyi ziyarete geliyorum. Ben ibadetimi yaparken, çocuklarım da içeride dolaşıyor, oyun oynuyor." diye konuştu.

Cezayir Ulu Camii'nin özellikleri
Başkent Cezayir'in sahil kısmında yer alan Muhammediye bölgesinde 2012 yılında yapımına başlanan cami, 2020 yılında inşası tamamlanarak ibadete açıldı.

Cami, açılışının ardından Fas'ın Kazablanka şehrindeki 2. Hasan Cami'sini geçerek Afrika'nın en büyük mescidi unvanını aldı.

 Cezayir Ulu Camii ayrıca dünyada Suudi Arabistan'daki Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi'den sonraki en büyük cami.

Öte yandan cami, 265 metre ile dünyanın en uzun minaresine sahip. 120 bin kişilik kapasiteye sahip Cezayir Ulu Camii, içerisinde kütüphane, konferans salonu, İslam tarihi müzesi ve bilimsel araştırma merkezini de barındırıyor. AA

Bu haberler de ilginizi çekebilir