Bakan Dönmez'den enerji kesintisi açıklaması!
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, enerji kesintileri hakkında açıklama yaptı.
Bakan Dönmez; İran'da kendi taraflarında bir istasyonda kaçak söz konusu. 20 Ocak itibarıyla akışı sonlandırmış oldular. 3 gündür böyle sıkıntı ile karşı karşıyayız. İlk etapta sanayi ve işverenlerimizle temasa geçmek suretiyle 10 günlük süreci biraz fedakârlık yaparak nasıl atlatırız, onun planlamasını yaptık. Şu anda hamdolsun sanayimiz de üretim kapasitesi açısından oldukça iyi bir seviyeye geldi. Tabii bizim de kontrol edemediğimiz durum oldu. Hafta sonu bakan yardımcımızın başkanlığında bir ekibimizi İran'a gönderdik. 'Mümkünse tehir edelim, kış sonrasına bırakalım, mümkün olursa kısaltalım akış başlasın' dedik. Onlar da mümkün olduğunca çalışacaklarını belirttiler. Tekrar bir gaz akışı olabilir mi diye şartları değerlendiriyorlar. Biz mümkün olduğu kadar kısa süre içinde sorunun kaldırılması için girişimde bulunduk. Benzer hava koşulları İran'ın batı tarafını etkiliyor. Bakalım inşallah en kısa sürede hâl çaresini buluruz.
İran'a herhangi bir borcumuz söz konusu değil. Zaten karşı taraftan da böyle bir açıklama yapılmış değil. İran'da iç talebin arttığı ve böyle bir kesinti olduğuna dair duyumları aldık ama resmi olarak bunu doğrultma durumumuz yok. İran da iç tüketimini planlamaları gerekiyor. Eğer mücbir sebep yoksa, alıcının sözleşmeden kaynaklı bir takım yaptırım ve müeyyide hakları var. Karşı taraf kabul etmediğinde uluslararası tahkime taşınıyor konu. İnşallah o boyuta gelmeden çözülür. Sözleşmede her iki tarafın yükümlülüğü var. Bunlara uyulmadığı takdirde hangi yaptırımlar uygulanacağı belli. Hem aradaki yazışmalar, hem de görüşmelerde İran tarafı 10 gün içinde bu işin çözüleceğini deklare etti. Biz daha da kısa sürede yapılması uyarısını yaptık. Biz ülkenin gelişmesi, kalkınmasına paralel olarak talep artışı olduğunu yıllar önce öngörmüştük. Yeraltı depolama kapasitelerinin arttırılmasına ilişkin bir dizi hazırlık yapmıştık. Şu anda iki tane FSRU yüzer gemimiz var. Burada depolama hacmi kadar önemli olan ne kadarını basabiliyor? Biz normal akışımızı yapıyoruz.
İzmir'de FSRU gemileri günlük 22 milyon gazı sisteme verebiliyor. Aynısını Hatay Dörtyol'daki gemimizden de alabiliyoruz. Aliağa'da Ege terminali var. Oradan da günlük sevkiyat kapasitesini arttırdık. Yaklaşık şu anda 40 milyon metreküpe çıktı kapasite. Marmara Ereğlisi'nde bir terminalimiz daha var. Oradaki kapasitemizi 38 milyon metreküpe çıkardık. 4 tane terminalden 100 milyon metreküp üzerinden gazı sisteme verebilir hale geldik. İran'dan yıllık 10 milyar metreküp gazla; günlük 30 milyon metreküp akış söz konusuydu. Sistemde dengesizlik hali varsa depolardan karşılamanız gerekiyor ki, bizim Silivri ve Tuz Gölü'nde depolarımız normal planlanan şekilde veriyor. Oralarda bir sıkıntı yok. Daha önce Azerbaycan'dan kaz alırken şimdi TANAP'tan gaz alıyoruz. Rusya'dan aldığımız gaz Ukrayna üzerinden geliyordu. Sistemde kendi olağan akışına uygun planlamamız söz konusu. Yaklaşık İran yüzde 15-20 oranında gazımızı karşılıyor toplamda.
Kışa girerken depolardan bir miktar kullanmaya başlarsınız, kış çıkıncaya kadar üretim planı vardır. O planda ciddi sıkıntısı söz konusu değil. Ancak içinde bulunduğumuz olağanüstü kış şartları var. 81 ilin 73'ünde geçmiş yıllarda olmayan tüketim söz konusu. İran'daki sorun aşılınca burayı daha rahat çözmüş olacağız. Şehirlerde başka mesken olmak üzere kritik imalat sektöründen bahsediyorum, onların enerji çekişinde sınırlama yapmadık. Bu süreçten daha az etkilenecek olan sanayi kuruluşlarıyla bu planlamayı yaptık. Yoksa herkes etkilenmiş olacaktı. Bunu sanayi kesiminde birkaç günlük kısıntıyla yaparak vatandaşımızın etkilenmemesine gayret ediyoruz.
Sanayicimizle konuştuk. Büyük çoğunluğu tamamen kısalım, birkaç gün sonra çalışalım dedi. Bir kısım da asgari düzeyde kullanalım dedi. Şu anda her iki kesimin talebine göre ilerliyor. Hammadde veya teçhizat zayiatına neden olmayacak şekilde ilerliyoruz. Diyelim ki üretim hattı başlamış, devam ediyor, onlara o istisnalar, müsaadeler tanınıyor. 2-3 günlük kesintiden bahsediyoruz. Sektörümüzün önemli kısmı belli stok seviyesiyle giden firmalarımız. Özellikle gıda gibi temel ihtiyaç maddelerini sürecin dışında tutuyoruz. Dolayısıyla fiyatlara olumsuz etkisini beklemiyoruz. Biz son 1,5 yıldır pandemi şartlarında başta esnafımız olmak üzere sanayicilerimizi hükümet olarak ciddi anlamda destekledik. Hem ihracat ayağında hem de tedarik sürecinde bu destekler yapıldı. Yatırım, ARGE destekleri var.
En son Rusya ile biten anlaşmalar vardı, yıl sonu itibariyle yenilenmiş oldu. Azerbaycan'la Erzurum hattı üzerinden aldığımız gazın yenilenmesi söz konusu. Yeni sıvı doğalgaz anlaşmaları da yapıyoruz. İnşallah Karadeniz gazı da geldiğinde kısa, orta, uzun vadede arz talep dengesini bozmayacak şekilde, bir kısmını yurt dışından olmak üzere tedarik programını belirliyoruz. Biz daha önceki boru gazı anlaşmalarımız uzun süreliydi, 20-30 yıllık. Şimdi biraz daha kısa, orta vadeli anlaşmalarla gidiyoruz. Büyük süreli anlaşmaların arz güvenliği tahkimi açısından elbette önemi var. Şimdi kısa, orta vadeli anlaşmalarda fiyatı revize etmemiz gerekiyor. Süresi devam eden başka kontratlarımız da var. O dönemler geldikçe, kendi gazımızın ne kadar üreteceğimiz netletmiş olacak. Eksik kısmını yine tedarik noktalarından karşılayacağız. Şu anda Avrupa'da da arz sıkıntısı had safhada. Onlar da enerjide büyük oranda dışa bağımlı. Bugün sanki fiyattan daha fazla arz güvenliği daha öne çıkmış durumda.
Biz ülke olarak enerjide dışa bağımlı ülkeyiz. Birincil enerji petrol, doğalgaz, kısmen kömür ithal eden ülkeyiz. Yüzde 70'i dışarı bağımlı. Petrol ve doğalgaz aramalarına niçin ağırlık veriyoruz. Bu ürünlerin fiyatları uluslararası piyasalarda belirleniyor. Doğalgazı 8-10 ithal ediyoruz, petrolün yüzde 90'ını ithal ediyoruz, yine kömürü ithal ediyoruz. Doğalgaz ve kömürün önemli kısmını elektrik üretiminde kullanıyoruz. Yenilenebilirden ürettiğimiz elektrik toplam ihtiyacımızın yüzde 40'ı oranında. Elektrik üretiminde de yarı yarıya dışa bağımlısınız. Bu hammaddeler elektrik üretim maliyetlerimizi etkiliyor. 115 dolar iken geçtiğimiz yıl doğalgazın ortalama fiyatı uluslararası piyasalarda 570 dolar civarında seyrediyor. Kömürde pandemi öncesinde yaklaşık tonu 50 dolar iken şu anda 170 dolarlarda seyrediyor. Bir ara 270 dolar mertebesine kadar çıktı. Hatta Çin kömür alımını bir müddet durduracağım dedi, döndü sanayicilerine 'belli dönemlerde çalışıp, belli dönemlerde çalışmayacaksınız' dedi.
Demir çelik, emtia fiyatları, bakır, alüminyum gibi fiyatlarda olağanüstü artışlar yaşandı. Bunlar tüm ülkelerin enerji maliyetlerini etkiledi. Buna rağmen vatandaşımıza oluşan yüksek maliyetleri tam yansıtmadık. Geçtiğimiz yıl itibariyle baktığımızda doğalgazda sübvansiyonlarımızın tutarı 80 milyardı. Elektrik ve gazda kamunun üstüne almış olduğu yük 100 milyar civarındaydı.
BLOOMBERG HT