• DOLAR 32.588
  • EURO 34.908
  • ALTIN 2440.536
  • ...
`Başörtüsü Anayasal Güvence Altına Alınmalıdır`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

VAN - Van Hak ve Özgürlükler Platformu (VAHÖP) basın açıklamasını platform adına okuyan İnsan-Der Yönetim Kurulu Üyesi Münir Maviş, "İnancını yaşama ve inancını kendi asli kaynaklarından, kendine has eğitim yöntemi ile öğrenme özgürlüğünün sağlanması gerektiğini dile getirerek, "inancını yaşama özgürlüğünün ihlalinin somut bir örneği ise başörtüsü yasağı zulmüdür. Başörtüsü yasağının üniversitelerde kısmen gevşetilmesi zulmün son bulduğu anlamına gelmiyor. Bu yasak başörtülülerin sosyal hayatta da özgürce inançlarını yaşayabilecekleri şekilde kalkmalıdır. Düşünceyi açıklama, özgürlüğü hiçbir kayda bağlanmaksızın hukuki teminat altına alma, geçmişte düşüncelerinden dolayı taciz ve tahkir edilen, yargılanan, işkence gören ve cezalandırılanlardan özür dilenilme ve bu insanlara iade-i itibar yapılmalıdır." diyerek hükümetten başörtüsü yasağının bir daha hortlamaması için Anayasal bir güvence altına almasını istedi.

Toplumsal Huzurun Sağlanması Mümkün Değildir
Ülke nüfusunun yaklaşık yarısını teşkilden Kürtler olmak üzere tüm etnik kesimlere fıtri ve insani etnik yapılarını varlıklarını sürdürecek ve yaşamayı sağlayacak şekilde etnik hakları anayasal teminat altına alınmalıdır diyen Maviş, " İnkar, imha, asimilasyon gibi insanlık dışı müdahalelerin son bulduğunun göstergesi olarak somut adımlar atılmalıdır. Anadilde eğitim ve kavmi kültürel hakları ayrışmanın vesilesi olarak görmekten vazgeçilmelidir. Bu sorun çözüme kavuşturulmadan toplumsal huzurun sağlanması mümkün değildir." dedi.

Ergenekon Terör Örgütü İle Yapılan Mücadele Kararlılıkla Sonuca Ulaştırılmalıdır
İnsanı esas alan hukuksal düzenlemeler mutlaka yapılmalı, hakkın/hukukun egemenliği sağlanmalıdır diyen Maviş, "Karanlık güç ve oluşumlar deşifre edilmeli, kimin adına olursa olsun hukuksuzluğu yapanlardan mutlaka hesap sorulmalıdır. Ergenekon terör örgütü ile yapılan mücadele kararlılıkla sonuca ulaştırılmalıdır. Ergenekonvari karanlık güç odakları ile yapılan mücadeleyi akamete uğratmaya çalışanlara bu fırsat verilmemelidir" diyerek hükümetini ETÖ davasında daha kararlı olmasını istedi.

YSK Aldığı Kararlarla Toplumsal Huzuru Sağlamaya Yönelik Davranmamıştır
Yapılan milletvekili seçimleri sürecinde YSK`nın aldığı kararlarla toplumsal huzuru sağlamaya yönelik davranmadığı, ortaya çıkmıştır diyen Maviş, "Buradan hareketle başta YSK ve diğer yargı kurumları olmak üzere tüm kurumların halkın iradesinin söz konusu olduğu konularda sorumlu davranmaya çağırıyoruz. Halkın iradesi karşısında sorumlu davranma gerçeği göz önüne alınarak halkın vekil olarak seçtikleri meclise giderek çözüm için çalışmalıdırlar" çağrısında bulundu.

Zorbalığa Karşı Direnişlerini Selamlıyoruz
Ortadoğu`nun batı destekli diktatörlerinin baskısı altında yaşayan halkların, zorbalığa karşı başkaldırıları kanlı bir şekilde bastırılmaya çalışılmaktadır hatırlatmasında bulunan Maviş, " Halkın haklı taleplerini vahşiyane bir şekilde bastırmaya çalışan diktatörleri şiddetle lanetliyoruz. Tarih hiçbir diktatörün halkın meşru talepleri karşısında uzun süre ayakta kaldığı ve hayırla yad edildiğini kaydetmemiştir. Ortadoğu`yu saran bu ateşin en kısa zamanda halkların lehine sonuçlanmasını diliyor, zorbalığa karşı direnişlerini selamlıyoruz." dedi.
Fikret Özkan - İLKHA 

Bu haberler de ilginizi çekebilir