Mehmet Tahir Özsoy / Doğruhaber

Sokak köpekleri terör estirmeye devam ediyor. Son olarak önceki gün Kayseri'de sokak köpekleri 9 yaşındaki kız çocuğuna saldırdı. Çeşitli yerlerinden yaralanan U.A, hastaneye kaldırıldı. Kayseri Merkez Kocasinan'da yaşayan 9 yaşındaki U.A., okuldan eve dönerken 4 köpeğin saldırısına uğradı. Bu sırada yoldan geçen bir kadın, köpekleri uzaklaştırarak U.A'yı kurtardı. Vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan U.A., ailesi tarafından hastaneye götürüldü. Köpeklerin saldırısı bir binanın güvenlik kamerasına yansıdı.

Geçtiğimiz haftalarda Ankara'nın Pursaklar ilçesinde okuldan eve dönerken köpeklerin saldırısına uğrayan 12 yaşındaki Enes Koca, yoğun bakımda tedavi altına alınmıştı. Ağır yaralanan ve Ankara Şehir Hastanesine kaldırılan çocuğun tedavisi sürüyor. Ağır yaralanan Enes Koca’nın amcası Ali Osman Koca, yeğenini boş arazide etrafında köpekler olduğu halde bulduğunu belirterek, "Hayvanseverler birkaç tane ekmek vermeyle kendi vicdanlarını tatmin ediyorlar. Anasına babasına bakmayan insanlar gelmiş orada sokak köpeklerine bakacağız diye şey yapıyorlar. Gelsinler bir de şu çocuğun halini görsünler, ondan sonra görelim onları. Çocuğun durumu çok kötü. En az iki üç ay hastane süreci var. İki üç tane ameliyatı var. Yoğun bakımda şu an. Kafası komple kazınmış çocuğun. Baldırlarında komple kasları görünüyor, etler falan gitmiş. Çocuğu resmen parçalamışlar. Çocuk yüzüstü yere yattığından yüzü kalmış. Geri kalan her tarafını parçalamışlar." diyerek tepkisini dile getirmişti.

8 YAŞINDAKİ MERT'İN YÜZÜNE 60 DİKİŞ ATILDI

Manisa'da geçtiğimiz günlerde evinin önünde oynadığı sırada, sokak köpeğinin saldırısına uğrayan Mert Dilek de, ölümden döndü. Bir dişi kırılan çocuğun yüzündeki derin kesiklere 60 dikiş atıldı. Komşuların köpeği uzaklaştırmasıyla kurtulan Mert Dilek, "Artık köpekleri görmek istemiyorum, psikolojim bozuldu. Geceleri korkuyorum" dedi.

“BU İŞE BİR AN ÖNCE ÇÖZÜM BULUNMALI”

Gazetemize konuşan sokak köpeği mağdurlarından Selim Yüksek, “Birkaç gün önce Gülhane parkında 3 sokak köpeğinin saldırısına maruz kaldım nerdeyse ısıracaklardı. Ben son anda kurtardım kendimi, yanımdaki arkadaşın ayağını ısırdılar, korkudan müdahale edemedim. Çevredeki insanlar müdahale edince köpekler onu bırakıp kaçtılar. Eğer biraz daha fazla köpek olmuş olsaydı ben ve arkadaşım hastanelik olacaktık. Son zamanlarda her yerde çok sayıda sokak köpeği dolaşıyor. Zayıf gördükleri herkese saldırıyorlar. Daha geçtiğimiz hafta bir çocuk ölümden döndü. Bu işe bir an önce çözüm bulunmalı. İnsanlar çocuklarını dışarıya gönderirken tedirgin oluyor. Yetkilikleri bir an önce sokak köpekleri sorununu çözmeye davet ediyorum.” ifadelerini kullandı.

“ÇOCUKLARIMIZ İLE PARKA GİDEMEZ OLDUK”

Gazetemize konuşan bir diğer köpek mağduru da Muhammed Aslan. Çocukluğundan bu yana köpeklerden çekindiğini ifade eden Aslan, “Ama son zamanlarda köpeklerin saldırma vakası arttığı için tedirginliğim bu aralar artmış durumda. Yıllardır bununla alakalı yetkilileri bir şeyler yapmaya çağırdığımız halde, hiçbir farklılık olmadı, olmuyor. Evlerimizin önlerinde, sokaklarda, caddelerde neredeyse her yerde sokak köpekleri canımızı sıkıyor, bize saldırıyor. Çocuklarımız ile parka gidemez olduk. Evimizin yakınında bulunan parkta en az 10 tane köpek var ve bu köpekler parkta oynayan çocuklar için bir tehdit. Hatta geçenlerde 10 yaşlarında bir çocuğa 4-5 köpek saldırdı. Anne babası yanında olmasa çocuğu parçalayacaklardı. Allah için yazık değil mi? Yetkililer daha neyi bekliyor? Bir an önce olumlu ve yerinde adımlar atılmasını bekliyoruz…” şeklinde konuştu.

Köpek saldırısıyla ilgili yukarıda verdiğimiz vakalar yaşanan olaylardan sadece birkaçı. Son birkaç hafta içerisinde çok sayıda kişi köpek saldırılarında yaralandı. Yıl boyunca çok sayıda insan bu nedenle hayatını kaybetti. Bir çok yerde sayıları artan sokak köpekleri, topluca dolaşıyor. Vatandaşlar tedirgin eden köpek sürüleri çocuk kadın ve yaşlılar için ciddi tehdit olmaya devam ediyor. Sokak köpeği tehlikesi, sözde 'hayvansever'lerin tepkileri nedeniyle çözüme ulaştırılamıyor. Her gün farklı bir yerde bir köpek saldırısı haberi gündeme gelse de yetkililer bunu göz ardı ederek insan hayatını tehlikeye atıyor.

 “ARTAN SAHİPSİZ HAYVAN YOĞUNLUĞU, TAHAMMÜL EDİLEMEZ BİR BOYUTA ULAŞMIŞTIR”

Konuyla ilgili gazetemize konuşan HÜDA PAR Sosyal İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Abdullah Aslan, köpeklere fazlasıyla tanınan özgürlük ortamının bütün vatandaşlar için sokakları güvensiz hale getirdiğine vurgu yaptı. Son zamanlarda artış gösteren köpek saldırılarıyla ilgili yetkilileri çözüm üretmeye davet eden Aslan şöyle devam etti:  “Başıboş sokak köpeklerinin yaptığı saldırılar maalesef her geçen gün daha fazla insana zarar vermekte ve can güvenliklerini tehlikeye atmaktadır. Özellikle sabahın erken saatlerinde okula gidip gelen çocuklar sık sık saldırıya uğramaktadırlar. Bu tehlike, sadece çocuklar için değil, yetişkinler için de söz konusudur. Saldırılar artık ölüm ve yaralanmalara sebebiyet vermektedir. Meskun mahallerde artan sahipsiz hayvan yoğunluğu, insan sağlığı ve güvenliği açısından tahammül edilemez bir boyuta ulaşmıştır. Parklar artık neredeyse çocuklar için güvenli alanlar olmaktan çıkmış, sahipsiz köpeklerin toplanma yeri haline gelmiştir. Gece saatlerinde yürüyüş yapan, hava aydınlanmadan işe giden, sabah namazı için camilere ulaşmaya çalışan vatandaşlar tedirgindirler. İnsanlar artık güvenle azıcık tenha yerlerden geçememekteler. Eskiden köpeklerin sahipleri vardı. Ve onlar gereken tedbirleri almada kendilerini sorumlu hissederlerdi. Ama bugün sokaklar, parklar sahipsiz köpeklerle dolu. Sahipsiz hayvanların korunması ve ihtiyaçlarının karşılanması için her ne gerekiyorsa elbette yapılmalıdır, ancak insanları, çocukları, yaşlıları, kadınları tehlikeye atacak kadar deyim yerindeyse başıboş köpeklere tanınan özgürlük, güvenli ortamı ortadan kaldırmaktan başka bir işe yaramayacaktır. Saldırılar neticesinde hem insanlar hem de hayvanlar zarar görmektedir. Bunun için çözüm üretmek öncelikle yetkililerin görevidir.”

“MESKÛN MAHALLERDEN UZAKTA KALICI BARINAKLAR İNŞA EDİLMELİ”

Köpek saldırılarında daha fazla kişinin mağdur olmaması için çözüm önerilerinde bulunan Aslan, son olarak şunları kaydetti: “Bu saldırılar karşısında yetkililerin konu ile ilgili bir türlü önlem almaması hatta bu konuya duyarsız kalmaları doğru değildir. Yapılması gereken; meskûn mahallerden uzakta kalıcı barınakların inşa edilmesi ve bu barınaklarda kalacak köpeklerin sayılarının kontrol altında tutulmasıdır. Mevcut kanunların bu yönde düzeltilmesi, artık ertelenemez bir ihtiyaç haline gelmiştir. Bütün bu tedbirler sağlanana kadar özellikle ebeveynlerin, çocukları konusunda, onların gidip geldikleri güzergahlar ile ilgili çok hassas olmaları, çocuklarının güvenlikleri için faydalı olacaktır.”

DANIŞTAY: KÖPEK SALDIRISINDA VALİLİK VE BELEDİYELER SORUMLU

Danıştay 8. Dairesi, geçtiğimiz aylarda sokak köpekleri tarafından bir vatandaşın ısırılmasında, ilçe belediyesinin yanı sıra büyükşehir belediyesi ile valiliğin de sorumlu olduğuna hükmetti. Konya'nın Karatay ilçesinde yaşayan bir kişi, sahipsiz köpekler tarafından saldırıya uğradı. Köpeklerin ısırdığı kişi, kuduz tedavisi gördü. Yaşanan olay nedeniyle idarenin hizmet kusuru bulunduğunu ileri süren kişi, Karatay Belediye Başkanlığı aleyhine Konya 1. İdare Mahkemesi'nde 3 bin lira manevi tazminat istemiyle dava açtı. Yargılama sonucunda mahkeme, olayda ilçe belediyesinin hizmet kusuru bulunduğuna, başı boş köpeklerin saldırması sonucu yaralanan ve tedavi gören davacının yaşadığı acı, elem ile üzüntüsünün hafifletilebilmesi amacıyla 3 bin lira manevi tazminat ödenmesine hükmetmişti.

Dairenin kararında, Karatay Belediye Başkanlığı'nın yanı sıra olayın özelliğine göre müteselsilen sorumluluğu bulunan valilik ile büyükşehir belediye başkanlığının da hasım konumuna eklenmesi gerekirken, sadece Karatay Belediye Başkanlığı husumetiyle karar verilmesinin yürürlükteki mevzuata aykırı olduğu belirtilmişti. Büyükşehir Belediyesi Kanunu, Belediye Kanunu ve Hayvanları Koruma Kanunu'nun ilgili maddelerine atıfta bulunulan kararda, mevzuat hükümleri gereğince, başta köpekler olmak üzere sahipsiz hayvanların korunması, bakım ve gözetimi, saldırgan olanların eğitilmesi ve sahiplendirilmesi, hayvan bakım evlerinin kurulması gibi birtakım görev ve sorumlulukların valiliklere, büyükşehir ve ilçe belediyelerine ait olduğuna işaret edilmişti.