• DOLAR 32.586
  • EURO 35.021
  • ALTIN 2422.939
  • ...
HÜDA PAR`dan önemli çağrı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
HABER MRK - Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Yavuz yaptığı haftalık değerlendirmede, Türkiye`de ve dünyada yaşanan gelişmeleri ele aldı. Kutlu Doğum Mevlidlerinden inanca yönelik saldırılara, içki reklamlarından, cezaevindeki işkence ve kötü muameleye kadar yaşanan gelişmelerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Yavuz, parti yetkililerinin Mısır`a gerçekleştirdiği ziyaret ve ziyaretin amacı hakkında açıklamalarda bulundu.
 
Siyasi partilerden oluşacak uluslararası birlik çağrısı
HÜDA PAR Genel Başkanı Hüseyin Yılmaz, Genel Başkan Yardımcısı Bahattin Temel ve Parti Sözcüsü Sait Şahin`in Mısır`a gerçekleştirdiği resmi ziyaret ve buradaki temasları hakkında bilgi veren Yavuz, "İslam partileri arasında birlik, dayanışma, tecrübeleri paylaşma ve görüş alışverişinde bulunma amacı ile sekiz siyasi parti ile yapılan ziyaretlerin hayırlı ve bereketli olmasını Allah-u Teâlâ`dan diliyoruz.
 
Genel Başkanımız Sn. Hüseyin Yılmaz`ın bu ziyaret sırasında dile getirdiği gibi, "Emperyalizmin İslam ülkelerindeki hesaplarını boşa çıkarmak, başta siyasi partiler olmak üzere tüm İslami yapılara düşmektedir. Her ne kadar yeni kurulmuş bir parti olsak da ülke içinde ve dışında Müslümanlar arasındaki birliğin oluşmasını amaçlıyoruz ve bunun için de diyaloglar tesis etmeye çalışıyoruz. Müslüman ülkeler arasındaki yakınlaşma, diyalog ve birlik; kurtuluşumuzun reçetesidir. Bu amaca hizmet açısından biz dünya üzerindeki siyasi partilerin iştirak edeceği uluslararası bir birliğin oluşturulmasını teklif ediyoruz.
 
Bütün İslam âleminin birinci ve öncelikli gündeminin vahdet olması gerektiği bir dönemde yaptığımız bu ziyaretin bu doğrultuda atılmış önemli bir adım olduğuna inanıyoruz. Allah-u Teâlâ`nın izni ile İslami partiler arasında bir birliğin sağlanması amacıyla gayretlerimiz devam edecektir." dedi.
 
"İslam zeminine oturmayan hiçbir proje uygulanamaz"
Hafta sonu Batman, Van, Muş, Konya, Adıyaman ve Bingöl gibi şehirlerde aynı gün düzenlenen Kutlu Doğum Mevlidlerinin tümüne gösterilen teveccühün tesadüfi olmadığını vurgulayan Yavuz, bu meydanların çözümün ancak İslam ile olduğunu gösterdiğine dikkat çekti.
 
Bir sonraki adımı belirsiz olan günü birlik politikalarla memleketin sorunlarının çözülemeyeceğini belirten Yavuz, "İslam zeminine oturmayan hiçbir proje uzun ömürlü olamaz ve uygulanamaz. İslam temelindeki çözümü herkes cesaretle ve yüksek sesle dile getirmelidir" ifadelerini kullandı.
 
Yavuz sözlerini şöyle sürdürdü: "Ahmet Türk`ün DTK toplantısında Diyarbakır Mevlid`indeki muazzam kitleyi görünce "Resulullah`ın Kutlu Doğum Haftası`nda daha aktif olabilirdik. Bizden Newroz alanlarının verilmesi istendi, tereddüt gösterdik. Bizim halkımızdır onlar. Bu konuda da açık olmamız lazım. İmkânları sağlamamız lazımdı." diyerek Kutlu Doğum Mevlidlerine bakışlarını(daki sakat yaklaşımı) itiraf etmesine rağmen BDP`li Batman Belediyesi halkın Mevlid alanına ulaşımı için kendisinden otobüs isteyen Peygamber Sevdalıları Platformu`na otobüs vermedi. Mevlid esnasında da tıpkı Diyarbakır mevlidinde olduğu gibi tuvaletlerin suyunu kesme basitliğinde bulundu. Kutlu Doğum Konferansı düzenleyen inançlı gençlere karşı Dicle Üniversitesi`ne saldırgan göstericileri taşıyan, Nevruz etkinliğine otobüs tahsis eden BDP, bu zihniyetinden vazgeçmedikçe Kürtlerin CHP`si olarak kalmaya devam edecektir."
 
"İçki reklamlarının yasaklanmasını hayırlı buluyoruz"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın, içki reklamları ile ilgili bir düzenleme yapılacağı yönündeki açıklamasını hatırlatan Yavuz, "Geç kalınmış da olsa toplumun faydasına olacak bu düzenlemeyi hayırlı buluyoruz. Parti programımızda insan aklını geçici bir süreyle de olsa dumura uğratan, tatil eden alkol ile mücadele edilmesini, uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin yasaklanmasını; akıl emniyetinin sağlanması ve düşünce özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması olarak değerlendirmekteyiz. Kötülüklerin anası içki olduğu bilinmesine rağmen sigaradan sonra içki reklamları ile ilgili tedbirlerin daha yeni alınacak olması yine de sevindiricidir. Başbakan`ın bahsettiği tedbirlerin bir an önce alınması gerekmektedir" şeklinde konuştu.
 
`Selamun Aleykum` hazımsızlığına tepki
Edirne`de polis mangasının, "Selamün Aleyküm" şeklinde selam veren Afganistan Halk Meclisi Başkanına cevap vermemesini hazımsızlık olarak değerlendiren Yavuz, "Selamunaleykum hitabı İslam âleminin müşterek hitabıdır. Bu hadise, yüzünü batıya çeviren Türkiye`nin kendi kültürüne ve değerlerine yabancılaşma seviyesini gösteren acı bir tablodur. Sistem, bütün kurumlarıyla halkın değerleri ile barışmalı ve bunları kendi değerleri olarak kabul etmelidir" dedi.
 
Tutuklu ve mahkûmlara yönelik gayr-ı insani muamelelere son verilsin
Danıştay`ın, siyasi bir tutuklunun cezaevindeki hesabından kesilen ilaç ücretlerinin ödenmesi için açtığı davada yerel mahkemenin kararını onaylayarak tutuklunun tedavi ve ilaç masraflarının devlet tarafından karşılanması gerektiği yönünde karar verdiğini ifade eden Yavuz, "Danıştay`ın bu kararı insanidir ama tutuklu ve mahkûmlara yönelik gayr-ı insani olan muamele sadece bu değildir. Programımızda da belirttiğimiz gibi "Tutuklu ve hükümlülerden elektrik parası alınması uygulamasına son verilmelidir. Hükümlünün cezaevinde yediği yemeğin iaşe bedelinin hükümlüden istenmesinden vazgeçilmelidir" ifadelerini kullandı.
 
Cezaevlerinde işkence ve kötü muamele
Yavuz, Bolu F Tipi Cezaevi`nde Hizbullah hükümlüsü Cihan Yeşil`in maruz kaldığı işkence ve sonrasında yaşanan gelişmeleri de değerlendirerek, "Bolu F Tipi Cezaevi`nde Hizbullah hükümlüsü Cihan Yeşil, gardiyanlar tarafından öldüresiye dövülmesine ve gördüğü işkence doktor tarafından rapor edilmesine rağmen işkence mağduru iken sanık konumuna düşürüldü. Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı, Cihan Yeşil`in işkenceye uğramadığını, kendi kendisine zarar verdiği iddia ederek Cihan Yeşil hakkında `Görevi Yaptırmamak İçin Direnme` suçundan dava açtı. Cezaevlerindeki işkence, kötü muamele ve gayr-ı insani koşullar devam etmektedir. Anlaşılan o ki işkenceye sıfır tolerans hikâye imiş!
 
Bir taraftan barış süreci yürütülürken öte taraftan Kürdistan coğrafyasında onlarca yeni cezaevi inşa edilme planları hükümetin barış politikası konusundaki şüphelerimizi arttırmaktadır. Bu inşaatlara ayrılan bütçenin işsizliği bitirecek, istihdamı arttıracak, huzur getirecek ve insanları suçtan alıkoyacak iş alanlarına kaydırılması gerektiğine inanıyoruz. Aksi takdirde barış sürecine rağmen doğu ile batı arasındaki eşitsizlik devam edecektir" dedi.
 
Siyonistlerden Bahreyn Kralına ödül
Siyonistlerin Lübnan Hizbullah`ını terör örgütü ilan eden Bahreyn Kralını ödüllendirdiğini hatırlatan Yavuz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bir İslam memleketine karşı İslamın en azılı düşmanlarıyla ittifak kurmak ve onlara yaranmak için İslami bir camiayı terörist ilan etmek, Bahreyn yönetimini Siyonistler nezdinde de alçaltacak bir aşağılanmadır.
 
Myanmar`da Müslümanlara karşı yapılan soykırım, şu an için Filistin meselesinden daha önemlidir. Bir yıla yakındır süren katliamlara tüm dünya kör ve sağır kalmaktadır. Meclisi, STK`ları ve kamuoyunu bu konuda insiyatif almaya, uluslararası arenada bu vahşetin durdurulması için elinden gelen her şeyi yapmaya çağırıyoruz.
 
Parti programımızda "İslam İşbirliği Teşkilatının çatısı altında veya yeni bir çatı oluşturularak askeri gücü de olan güçlü bir siyasi yapı oluşturulmalıdır." diye belirttiğimiz İslam ülkeleri arasındaki askeri bir birliğin kurulması, zorunlu ve acil bir ihtiyaç haline gelmiştir."
 
İnanca yönelik saldırılar sürüyor
Türkiye ve dünyada inanca yönelik saldırılardan örnekler veren Yavuz, İslam`ın değerlerine düşmanlığın hiçbir yerde kimseye fayda sağlamadığını vurguladı. Yavuz, Mersin`in Akdeniz ilçesi Milli Eğitim Müdürü`nün okullarda ibadet eden öğrenciler için yer ayrılması yönünde yayınladığı genelge üzerine CHP Mersin Milletvekilleri TBMM`ye soru önergesi verdi. "Öğrenci ve öğretmenler arasında din ve mezhep ayrımcılığı, ötekileştirme ve baskı yaratacak bir uygulama isteğinin toplumu böleceği" iddiasında bulunan vekillerin bu tutumu CHP`nin genlerine işlemiş İslam`a karşı olan hazımsızlığının pişkin bir örneğidir.
 
Azerbaycan`da bir mahkeme, okulda başörtüsü yasağını protesto eden göstericilere altışar yıl hapis cezası verdi. Daha önce de cami kapatıp Yahudi okulları açan Aliyev yönetiminin başörtüsüne ve camilere karşı düşmanca tutumunu kınıyor ve lanetliyoruz. Aliyev iyi bilmelidir ki İslam`a, İslam`ın değerlerine düşmanlık hiçbir yerde kimseye fayda sağlamamıştır.
 
Rusya`nın başkenti Moskova`da da bir Camiye yapılan operasyonda ibadet etmek için camiye gelen 140 Müslüman gözaltına alındı.
 
Fransa`da ise Montrouge şehrinin tek camisi, "Şehirde azınlığı oluşturan Müslümanların, bir ibadet mekânına sahip olması mümkün değil" diyen belediye başkanının girişimiyle kapatılmak istendi" şeklinde konuştu.
 
Belçika`da halkın tepkisi başörtü düşmanlığında geri adım attırdı
Dünyada Müslümanlar açısından sevindirici gelişmeler de yaşandığını belirten Yavuz, bu yöndeki gelişmeleri ise şöyle sıraladı:
 
- Belçika`nın ikinci büyük şehri Anvers`in ilçe belediyesi Boom`da seçilmiş belediye meclis üyelerine yönelik getirilen başörtüsü yasağına karşı yapılan toplumsal tepkiler belediye yönetimine geri adım attırdı.
 
- Irak`ta bulunan Ehli Sünnet Divan Vakfı ile Şia Divan Vakfı, ülkede yıllardır yaşanan şiddet ve kaosun sonlandırılması için, ülkedeki tüm siyasetçileri Sünni ve Şii`leri temsil eden vakıflar etrafında toplanmaya davet etti.
 
- İslam âlimleri tarafından bu çağrıların daha sık yapılması gerekmektedir. İslam âlimlerinin vahdeti İslam âleminin vahdetini sonuç verir. (İLKHA)
 
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir