• DOLAR 32.33
  • EURO 35.081
  • ALTIN 2297.202
  • ...
 Avrupa Basını Özetleri
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Doğruhaber / Dışhaber Servisi

Rusya`dan Kommersant bugünkü sayısında, İtalya`da hükümeti kurma görevinin Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Enrico Letta`ya verilmesini ele alıyor. `Letta iyi bir seçim` başlıklı yorum şöyle:


"İtalya`nın müstakbel Başbakanı Enrico Letta yurtdışında da harika bir üne sahip olmanın tadını çıkarıyor ve `iyi bir karaktere sahip politikacı` olarak tanınıyor.

Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı diyalog arayışında olacağının sözünü verdi. Sol liberal politikacı başbakanlığı, `bedeli ne olursa olsun` mantığıyla istemiyor. Moskova için Letta iyi bir seçim, çünkü Rusya`yı Dünya Ticaret Örgütü üyeliği konusunda daima desteklemişti. Letta her fırsatta Doğu Avrupa ve Rusya ile işbirliğinin ne kadar önemli olduğunu dile getirmişti. Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano hükümetin kurulması konusunda gerçek bir uzman bulmuş gibi görünüyor."


Avusturya`dan Die Presse aynı konuyla ilgili yorumunda şu satırlara yer veriyor:
"Bu koalisyonun arkasındaki asıl güçlü kişi Silvio Berlusconi. Berlusconi bu son siyasi kaos ortamından yararlandı. Yapılan son kamuoyu yoklamalarına göre Berlusconi’nin partisi birinci parti. Yeniden seçimlere gidilmesinden korkmasına gerek yok. Hedeflerini gerçekleştirebilmek için en iyi konumda. Berlusconi siyaseti kişisel işleri ve çıkarlarının gerçekleşmesini sağlayan bir araç gibi görmeye devam ediyor."


Fransız L`Alsace gazetesi Sosyalist François Hollande hükümetinin, vergi kaçakçılığı ve kara para aklamayla mücadele için hazırladığı yasayı yorum sütunlarına taşıyor:
"Başbakan çok hızlı davranmak zorundaydı ve bu durumun üzerine çok şiddetli şekilde gitmeye karar verdi. Yolsuzlukla mücadelede alınacak önlemler kataloguna bakacak olursak, bununla Medellin ya da Cosa Nostra gibi dev şirketlerin parçalanmasının hedeflendiğini düşünebiliriz.

Cumhurbaşkanı François Hollande kendi milletvekilleri arasındaki bazı ‘kara koyunları’ ortaya çıkarmaya kararlı. Ancak Fransa’da geçmişten bugüne hiçbir yönetim böylesine şüpheli uygulamaları değiştiremedi. Bunun ışığında şu söylenebilir: Cumhurbaşkanı`nın bu konuda sergilediği coşku, oy sandığını İsviçre`deki hesapları ya da rüşvetle harmanlayan milletvekillerini siyasi arenadan tamamen uzaklaştırmaya yetmeyecektir."
İspanya`dan El Periodico, Avrupa Birliği`nin vergi cennetlerini ele aldığı, "AB içinde vergi kaçakçılığı ile mücadelede çifte standart` başlıklı yorumunda şu görüşleri savunuyor:


"Avrupa Birliği`nin 27 ülkesinden yılda bir trilyon euro vergi kaçırılıyor. Büyük şirketler tamamen yasal çerçevede kalıp vergiden tasarruf edebilmek için offshore bölgelerde kardeş şirketlerle iş yapıyor. Avrupa Birliği içindeki bu çifte standart, Avusturya, Lüksemburg ya da Hollanda gibi kendileri de vergi cenneti olan ülkelerin AB üyesi diğer ülkelerden sert tasarruf önlemleri istemelerinde net bir biçimde görülüyor.

Almanya bu olguyu ortadan kaldırma gücüne sahip. Ancak Berlin’in adımları, İsviçre bankalarındaki bilgilerin elde edilmesiyle vergi kaçıranları takip etmekle sınırlı kalıyor. Bu bir bakıma kurumsallaşmış bir vergi korsanlığı."
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir