• DOLAR 32.359
  • EURO 35.116
  • ALTIN 2309.021
  • ...
Diyar-ı İslam’ın Muhammedî Haykırışı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Haber – Yorum / Doğruhaber

Can Hüseyin’e ve nurlu mektebinin nice aziz evladına ev sahipliği yapmış ve bu mektepte birçok korkusuz Muhammedî yetiştirmiş olan sahabeler şehri Diyarbekir, 21 Nisan Pazar günü tarihi günlerinden bir gün daha yaşadı.

Kadın-erkek, genç-yaşlı yüz binlerce Peygamber sevdalısı tek yürek olup, Kutlu doğum haftası kapsamında düzenlenen “Özgürlük ve Kurtuluş Önderi Hazreti Muhammed (sav)” adlı mevlüd etkinliği için Bağlar semtindeki Nevruz Parkına aktı.

Alandaki milyona yakın Peygamber sevdalısı hep bir ağızdan gönüller sultanı Efendimize karşı sevgi ve muhabbetlerini, bağlılık ve sadakatlerini bir kez daha yenilediler. Tekbir ve salâvatlarla da, Allah’a karşı teslimiyetlerini ve emirlerine karşı itaatlerini ispatladılar.

Tarihi Kutlu doğum etkinliğinin sunucuları ve konuşmacı olarak katılan aziz seydaları da aynen yüz binlerce Peygamber sevdalısı gibi mutlu ve mesrurdular. Ki bu sevinç ve mutluluk yüzlerinden okunuyordu o aziz ve cefakâr müminlerin...

O aziz müminler yaptıkları coşkulu ve anlamlı hitabetle yüz binlerce Peygamber sevdalısını heyecanlandırdılar, coşturdular ve bir kez daha Peygamber sevdalısı oldukları için, Peygamber sevdalısı müminlerle beraber aynı safta yer aldıkları ve Peygamber sevdalısı bir camianın hareket metoduyla hayatı idame ettirdikleri için şükretmelerine vesile oldular.

Tabi en önemlisi de, Diyar-ı İslam’ın merkezi Şehr-i Amed’den Muhammedî bir haykırışla özelde Kürdistanî oluşumlara genelde tüm dünyaya tarihi mesajlar verdiler. Özellikle mütevazı yaşantısı ve mütebessim çehresiyle bilinen aziz dava adamı Osman Teyfur Hoca’nın verdiği mesajlar çok önemliydi ve aynı zamanda tarihi nitelik taşıyordu.

Nedenine gelince…

İçerisinde bulunduğumuz bu dönemde yapılmaya çalışılan hesapların yanlışlığından söz edilmesi gerekiyordu. Özelde Kürdistan bölgesinin genelde Türkiye’nin reddedilemez bir gerçeği olan “İslamî Camia”nın her şeye eyvallah deyip gözünü kapamadığını ve yapılan yanlışlara en gür bir sedayla karşı çakacağını dillendirmek gerekiyordu. Hem de Amed’in Nevruz meydanında ve milyonların önünde bunu ifade etmek gerekiyordu.

Sağolsunlar, varolsunlar… Diyar-ı İslam’da Muhammedî bir haykırışla dilendirdiler bu gerçekleri… Sadece Osman Teyfur Hoca değil, diğer tüm hatipler de bunu ifade ettiler… İlk konuşan Molla Yahya’nın Nasrallah’ı andıran hitabet ve hareketleri, Kekê Abdulvahap’ın yürekten seslenişi, Yunus Emiroğlu’nun bilgi ve tecrübesini edebi bir dille sözlere/şiirlere dökmesi günün anlamının ve verdikleri mesajın kalıcılığının işaretiydi.

Mustazafların gönlünde taht kuran Sayın Mehmed Göktaş Hoca’nın yaptığı konuşmaya ise ayrı bir yer vermek gerekir. Zira yine mükemmel bir konuşma gerçekleştirdi kıymetli Mehmed Hoca… Yine kendisine has bir hitabetle coşturdu yüz binlerce Peygamber sevdalısını… Yine hak ve hakikati milyonların önünde ve hiçbir güçten çekinmeden ifade buyurdu…

Dolayısıyla…

Mehmed Göktaş Hoca’nın konuşmasında verdiği mesajlar da, aynen Osman Teyfur Hoca’nın verdiği mesajlar gibi tarihi nitelik taşıyordu. Aynı zamanda bir çağrıydı da kimilerine… Zira “Peygamber sevdalılarının görüşü alınmadan bir milim bile ileriye gidemezsiniz” sözü gayri ihtiyari ve boşa söylenen bir söz değildi. Düşünülen, üzerinde karar kılınan tarihi bir sözdü. İnşallah bu tarihi söz, yani bu tarihi çağrı karşılığını bulur ve son zamanlarda sıkça tekrarlanan yanlışlardan dönülür.

Bir de, “Nevruz parkı miting alanına toplanan yüz binlerce Peygamber sevdalısı yanlış hesapları bozacaktır” afişinin/sözünün üzerinde de durmak gerekir. Yani söylenen söz ve verilen mesaj şu ki; Peygamber sevdalıları dikkate alınmadan görüş ve önerilerine başvurulmadan yapılmaya çalışılan tüm hesaplar boşa çıkacaktır…

El-hak doğrudur…

Ki, Diyarbekir’in Bağlar semti Nevruz Parkı Miting Alanı’nda düzenlenen ve yüz binlerce Peygamber sevdalısının iştirak ettiği devasa Kutlu Doğum Mevlüdü bu tespitin ne kadar isabetli ve yerinde bir tespit olduğunun göstergesi ve kanıtıdır.

Bunun aksini düşünen var mı?

Muhammet Şerif
www.dogruhaber.com.tr

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir