• DOLAR 32.345
  • EURO 35.131
  • ALTIN 2303.51
  • ...

Türkiye'nin ilk yerli ve milli elektrikli traktörünü seri üretime hazır hale getirdiklerini belirten Bakan Pakdemirli, 105 beygir gücünde, 45 ila 55 dakika arası yüzde 100 şarj olabilen ve 8 kat daha az yakıt tüketimi ile çiftçilerimizin maliyetlerini yüzde 95 düşürecek elektrikli traktörün seri üretimine ocak ayında başlayacaklarını söyledi.

Bakan Pakdemirli açılışta yaptığı konuşmada fuarın bölgede önemli bir cazibe merkezi oluşturduğunu ifade ederek, Türkiye'nin mera dahil toplam tarım alanında dünyada 31'inci sırada bulunmasına karşın tarımsal hasılada Avrupa'da birinci, dünyada ise ilk 10 içinde yer aldığını söyledi.

Bakanlığın resmi web sitesinde yer alan haberde, bu başarıda çiftçilerin emeğinin ve alın terinin var olduğunu vurgulayan Pakdemirli, "Tarım sektörü son 12 çeyrektir kesintisiz büyüme gösteriyor. Tarım, bu yılın ilk 6 ayında da ortalama yüzde 4,7 büyüme ile ekonomimize güç katmaya devam etti. Su ve sulama alanında yaptığımız yatırımlar, tarımsal hasılamıza pozitif yönde katkı sağlamaya devam ediyor. Geçen yıl tarımsal hasılamız 337 milyar liraya ulaşarak Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. İklim değişikliği, pandemi ve diğer birçok küresel soruna rağmen bitkisel üretimdeki artışlar, hayvancılıktaki gelişmeler bizleri sevindiriyor." diye konuştu.

Tarım ve gıda ürünlerindeki ihracatın da geçen yılın üzerine çıkacağını anlatan Bakan Pakdemirli, "Tarım ve gıda ürünleri ihracatımız 2021 yılı 8 aylık dönemde bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 17 artarak 13,7 milyar dolar, dış ticaret fazlamız ise yüzde 78 artarak 4 milyar dolar olarak gerçekleşti. Ülkemiz tarımını bu seviyelere yükselten tüm üreticilerimize şükranlarımı sunuyorum." ifadesini kullandı.

Üretimdeki başarının baş mimarının çiftçiler olduğunun altını çizen Pakdemirli, şöyle devam etti:

Bakanlık olarak bizler de desteklerimizle, tarımsal inovasyona ve teknolojinin gelişmesini sağladığımız katkıyla sizlerin hep yanınızdayız, yanınızda olmaya da devam edeceğiz. Bildiğiniz gibi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Tarım ve Orman Bakanlığı çok geniş görev ve sorumluluk alanı üstlendi. Bakanlığımızın ana unsurlarından olan tarımsal üretimini, gıda güvenliğimiz açısından baş üstünde tutuyoruz. Bu kapsamda çiftçimizin, üreticimizin hem destek hem yatırım hem de alım fiyatlarıyla arkasında duruyoruz. Bildiğiniz gibi 2002 öncesi destek neredeyse yoktu ve birkaç müdahale alımı vardı. 2002 sonrası ise artan destekler ve sınırlı müdahale alımı vardı. Cumhurbaşkanlığı sistemi sonrasında hem desteklerde artış hem de etkin müdahale alımlarını birlikte uyguluyoruz. Son 3 yılda tarımsal destekleri yüzde 65 artışla 24 milyar liraya çıkardık. İnşallah 2022 yılında bu miktarı 26 milyar liraya çıkarmak için çalışmalarımız devam ediyor.

Müdahale alımlarında üretici dostu politikalar yürüttüklerini, bunu da müdahale kurumlarını zarar ettirmeden yaptıklarını aktaran Pakdemirli, "Son dönemlerde yaşanan iklim değişikliği ve pandemi süreci gibi olaylar tarım ve gıda piyasalarını ciddi anlamda etkilemektedir. Başta gübre, yem ve enerji olmak üzere birçok emtiada dünya fiyatları her geçen gün artış göstermektedir. Maliyetlerdeki bu artışları biz de büyük titizlikle izliyoruz. Şu an tüm dünyada benzer durumlar mevcut. Bu nedenle siz endişe etmeyin, gönüllerinizi ferah tutun ve tohumu toprakla buluşturmaya devam edin. Çiftçimizin, yani sizlerin alın teri karşılıksız kalmayacak, mahsulleri maliyetlerin üzerinde değer bulacaktır. Tarımsal destekler yanında uyguladığımız alım fiyatları ile her zaman çiftçimizin yanında olduk, olmaya devam edeceğiz. Üreticimizi koruyan, tüketicimizi kollayan politikalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz." diye konuştu.

Bakan Pakdemirli, İklim Değişikliği ve Su Şurası yaptıklarını hatırlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

İklim değişikliğinin etkilerini de katarak hem politikalarımızı hem de sahadaki projelerimizi doğru planlayarak etkin şekilde uygulayacağız. Diğer taraftan su, Bakanlık olarak en çok üzerinde durduğumuz konuların başında geliyor. Su bütün politikalarımızı belirleyen ana kaynaktır, en önemli öznedir. Saygıdeğer Cumhurbaşkanımızın himayelerinde düzenlediğimiz Cumhuriyet tarihimizin ilk su şurasında tüm paydaşlarla suyumuzu A'dan Z'ye masaya yatırdık, hedeflerimizi ortaya koyduk, adım adım yol haritamızı belirledik. Suyumuzu korumak, verimli kullanmak ve çocuklarımıza emaneti teslim etmek adına belirlediğimiz projeleri tek tek hayata geçireceğiz. Şuramızda ülkemizin sadece 21. yüzyıldaki su ihtiyacını değil, aynı zamanda 22. yüzyıldaki ihtiyacını da plan ve tedbirlerle daha somut hale getirdik. Havza bazında su yönetiminden su verimliliğine, suya göre tarımdan taşkın ve kuraklık planlarına, iklim değişikliğinden kullanılmış suların yeniden üretime kazandırılmasına kadar suyla ilgili her konuda hazırız ve sahadayız.

Tarımın her ülke için hayati öneme sahip ve dünyanın üzerinde en çok durduğu konuların başında geldiğini vurgulayan Bakan Pakdemirli, "Biz de son 20 yıldır ülkemiz tarımının gelişmesi ve rekabet gücünün artırılması için önemli destekler sağlayıp yatırımlar yaparak Ar-Ge altyapımızı güçlendirdik. Bugün Türkiye'nin bulunduğu coğrafyanın en büyük ve en güçlü tarımsal Ar-Ge altyapısına sahip ülkesi olduğunu sizlere gururla söylemek istiyorum. Özellikle son 3 yılda yüzlerce yeniliği, çok sayıda teknolojiyi çiftçimizle buluşturduk ve ülkemiz tarımına kazandırdık. Türkiye'nin ilk yerli ve milli elektrikli traktörünü seri üretime hazır hale getirdik. 105 beygir gücünde, 45 ila 55 dakika arası yüzde 100 şarj olabilen ve 8 kat daha az yakıt tüketimi ile çiftçilerimizin maliyetlerini yüzde 95 düşürecek elektrikli traktörümüzün inşallah seri üretimine önümüzdeki yılın ocak ayında başlıyoruz." diye konuştu.

Elektronik Hayvan Takip Sistemi'nin, diğer adıyla elektronik küpenin 2 hafta önce tanıtımı yaptıklarını dile getiren Pakdemirli, şöyle konuştu:

"Ülkemizin milli sermaye ve milli Ar-Ge ile geliştirilen ilk hayvan takip sistemidir. Elektronik küpe ile aslında hayvanların kulağına minik bir cep telefonu takıyoruz. Sistem sayesinde büyükbaş hayvanların takipleri, sanal karantina, kızgınlık ve beslenme yapısı yakından takip edilecek. Yaptığımız denemeler sonucunda bu önemli proje sayesinde süt sığırcılığı işletmelerinde süt veriminde yüzde 25 artış, buzağı veriminde yüzde 20 artış ve sağlık giderlerinde yüzde 15 azalış tespit edilmiştir. Eğer bu sistemi sadece damızlık dişi hayvanlarımıza takabilirsek, ilave yem ve girdi kullanmadan yılda 1 milyon daha fazla buzağı, 2-3 milyon ton ilave süt elde edebiliriz. Yani her 100 akıllı küpe, ilave 20 hayvan demek. Elde edilen verim ve hayvan sayısı ile sağlık giderlerinin azalmasını dahil ettiğimizde bu teknolojinin yaygın kullanımı sonucunda ülke ekonomisine kısa vadede yıllık 5 milyar, orta vadede ise 10 milyar lira katkı sunmayı hedefliyoruz. Yine bu çalışmalarımızın yanı sıra, E-tarım Portalı, Tarım Orman Akademisi, akıllı tarım uygulamaları, gezer sağım makinesi ve otonom ilaçlama makineleri gibi birçok teknolojiyi tarım ve hayvancılık sektörüyle buluşturduk ve buluşturmaya devam edeceğiz. Çünkü Ar-Ge'ye yaptığımız yatırım, çiftçimizin cebine koyduğumuz destek anlamına geliyor. Ar-Ge teknolojilerimize sağladığımız destekler ile bugünün değil, yarının gıdasını da garanti altına alıyoruz."(İLKHA)