• DOLAR 32.51
  • EURO 34.783
  • ALTIN 2499.528
  • ...
Avrupa Basınından Özetler -19.04.2013-
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Doğruhaber / Dışhaber Servisi

Fransız Dernieres Nouvelles d`Alsace son yıllarda çok sayıda silahlı saldırının düzenlendiği ABD`de Başkan Barack Obama`nın silah edinmenin zorlaştırılması çabalarını ele alıyor. Gazete silah edinmenin zorlaştırılmasını öngören yasa tasarısının Senato`da reddedildiğini hatırlatarak, ağır eleştirilerde bulunuyor:
 
"Amerikan Kongresi silah edinme hukukunda minimalist bir reformu reddetmek suretiyle anasayal bir suç işlemiş oldu. Kendi halkına karşı işlenen yasal bir cinayet. Hem de bunun tamamen bilincinde olarak.
 
Dün yasa tasarısına karşı ret oyu kullanan 46 senatör Newton`da 21 ilkokul çocuğunun henüz toprağı kurumamış mezarına tükürmüş oldu. Aynı şekilde Columbine, Virgina Tech ya da Aurora`daki silahlı saldırılarda ölen insanların mezarına da. Bunu seçim ve mali hesaplar nedeniyle yaptı senatörler. Güçlü silah lobisi onları bu yasa tasarısına ret oyu verdikleri için ödüllendirecektir, onlardan korkmalarına gerek yok. "
 
Rusya`dan Rossiyskaya Gazeta aynı konuyla ilgili yorumunda, silah lobisinin Başkan Obama karşısında önemli bir zafer kazandığına dikkat çekiyor:

"Silah lobicileri Başkan Obama karşısında galip geldi. Obama silaha karşı yürüttüğü mücadeleyi kaybetti. Böylece bütün siyasi kariyerindeki en büyük yenilgiyi almış oldu. Obama`nın kendisi de bu kararın alındığı günün Washington için büyük bir utanç olduğunu söyleyerek, vatandaşları bu skandal kararı bir sonraki seçimlerde sandık başına giderken hatırlamaya çağırdı. Güçlü lobi kuruluşlarından Ulusal Silah Birliği (NRA) ise sadece sıradan vatandaşlara değil, Beyaz Saray`a da ABD`de gerçekte kimin etki sahibi olduğunu göstermiş oldu."
 
Fransız La Voix du Nord gazetesi, eşcinsel çiftlerin evlenmesine ve evlat edinmesine karşı çıkan grupların düzenlediği protesto gösterilerini ele alıyor:

"Hükümet eşcinsel evliliklerle ilgili tartışmanın huzursuzluk verici bir biçimde aşırılaşmasında kısmen sorumluluk taşıyor. Cumhurbaşkanı François Hollande ve Başbakan Jean-Marc Ayrault`un artık başka konulara el atmak için acele etmeleri anlaşılır bir durum, ama bu giderek gerginleşen havada yasanın yürürlüğe girmesi çalışmalarına hız verilmesi ve Ulusal Meclis`teki tartışma sürecinin kısaltılması yangına körükle gitmek ve muhalefeti yeniden harekete geçirmek anlamına gelir.
Muhalefetteki muhafazakâr Halk Hareketi Birliği (UMP) yasa kabul edildikten sonra da protesto hareketinde yer almaya devam ederse, o zaman parlamentonun meşruiyetini sorguluyor olur."
 
Polonya`dan liberal Gazeta Wyborcza, İngilizlerin Euro karşıtı tavırlarını ve son dönemlerde AB ile arasına koyduğu mesafeyi değerlendiriyor:

"Eski Başbakan Margaret Thatcher görev yaptığı süre içinde birkaç yıl boyunca Avrupa entegrasyon sürecinin motorlarından biriydi, özellikle de ortak pazarın kurulması çalışmalarında. O dönemde AB Komisyonu Başkanı Jacques Delors, ortak sosyal politika ve para birimini dile getirmeye başladıktan sonra, Thatcher frene basmaya başladı.
Ancak Avrupa karşıtı çıkışlarına rağmen Demir Leydi, `Kazanmak için biz içinde olmak zorundayız` prensibini benimsemişti. Diplomatlarına, Brüksel`de İngiltere`nin katılmadığı bir toplantı gerçekleşmemesi için dikkat etmeleri talimatını vermişti. Bu prensibe ilk kez Cameron hükümeti döneminde son verildi."
 
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir