• DOLAR 32.326
  • EURO 35.119
  • ALTIN 2302.391
  • ...
Myanmar`daki vahşet, ayrılığımızdan kaynaklanıyor
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Riyad Makaev / Doğruhaber
 
İSTANBUL - Halife Ömer bin Abdulaziz döneminde Bizanslılar tarafından bir Müslüman mahkûm aşağılanmış oldu. Bu haber, Ömer bin Abdulaziz`e geldi ve Halife, Bizans hükümdarına bir mektup yazdı: "Öncelikle, mektubumu okuduktan sonra, bir kenara koymadan önce mahkûm Müslüman`ı derhal serbest bırak. Aksi halde, Allah`a yemin ederim ki sana (Bizans`a) bir ordu gönderirim. Öyle bir ordu ki başlangıcı benim kapılarımda (Şam`da) ve sonu sizde (Bizans`ta) olacak!" Bunun üzerine Müslüman mahkûm aynı gün serbest bırakılır. (bkz. Kitab - Ebul Faraj Abdurrahman ibn Djavziy "Ömer bin Abdulaziz")
 
Müslüman STK`lar neden MYANMAR için uğraşmıyor?
Myanmar Müslümanların unuttuğu bir yer. Medya için tam bir haber kaynağı haline gelmiş, kimseler ses çıkarmadığı müddetçe varsın medya haber yapsın. Yani konuşulacak "aksiyon" dolu haberler oluyor. Vakıflar ve dernekler için yine yardım çağrıları yapmak için bahane oluyor, işler(!) açılıyor. Sanki Myanmar`daki katil başkan, bu kuruluşlara çalışıyor.
 
Bosna`ya, Çeçenistan`a ve Filistin`e yardım eden, mitingler düzenleyen kurumlar ve Müslüman STK`lar bugün aynı samimiyetle neden Myanmar için uğraşmıyorlar?
 
Vahşet anlatılacak gibi değil
Budist teröristler Myanmar`da her gün Müslümanları bıçaklarıyla kesiyorlar. Müslüman kadın ve kızların namuslarına saldırıyorlar. Çocuklar organ mafyaların satılıyor, Müslümanların evlerine el konuluyor, işyerleri yağmalanıyor. Esad`dan daha zalim bir hükümet var Myanmar`da. Bu geçen bir hafta içerisinde binlerce kişi evlerinden edildi, katledildi ve evleri yakıldı. Bölgeden hiç net haberler alınmıyor. Bizler sıcak yuvalarımızda yatarken Myanmarlı Müslümanlar yağmurlar altında ormanlarda yatıyor. Anneler ellerinde çocuklarını ölü buluyor. Hastalıklar ve yoksulluk aynı anda Myanmarlı Müslümanları buldu. Çinliler yerli çeteleri satın aldı, gelecekte onlara problem olacak herhangi bir Müslüman bölgeyi bırakmak istemiyorlar. ABD ise bir yandan bölgeyi elde etmeyi istediği halde, şu ana kadar sessizliğini koruyor; sadece bazı açıklamalar yaparak durum değerlendirmesi yapmakta.
 
Üzerimize düşeni neden yapmıyoruz
Tabi onlara erzak ve ilaç da lazım. Ama erzak ve ilaç vererek Müslümanların gerçek problemlerini çözemeyiz. Hükümet terörist çetelerle bir olup Müslümanlara yönelik tam bir soykırım uyguluyor. Birleşmiş Milletler ve İslam Konferansı Örgütü zaman zaman toplantılar yaparak bazı kararlar alıyorlar. Ancak bu kararları takan ve dinleyen olmadı şimdiye kadar. Türkiye bu konuda ciddi adımlar atmalı. Bizler Müslümanlar olarak sivil toplumlar bazında ciddi adımlar atarsak devlet de ciddi adımlar atmak zorunda kalacak.
 
Sivil Toplum Kuruluşları, insan hakları savunucuları sadece sözde değil fiili girişimlerde de bulunmalılar. Mavi Marmara`yı mı, bir barış filosu mu ne gönderirlerse göndersinler ama biz tüm Müslümanların dertlerine aynı şekilde sahip çıktığımızı gösterelim. Siyasi davranmayalım, Allah rızası için hareket edelim. Allah bizim birliğimizi görsün ve bize yardım etsin. Müslümanlar nerede olursa olsun bizim kardeşlerimizdir.
 
Sebebi kendimizde aramalıyız
Myanmar`daki katliam ve soykırımın arkasında Çin mi, yoksa ABD mi var bu önemli değildir. Önemli olan Myanmar`da Müslümanların katlediliyor olmasıdır. Ve bunun sebebi biziz. Bizler Allah`ın emirlerine itaatsizlik yaptık ve zayıf duruma düştük. Biz burada sıcak evlerimizde afiyetteyken Müslümanlar, katil Budistler tarafından vahşice katlediliyor. Mazlumlara sahip çıkmak ve onlara yardım eli uzatmak Müslümanların borcu ve üzerimize bir farz değil midir? Müslümanlar bu trajedinin sorumluluğunu üstlenmeli. Tüm bunlar ecdadımızın ruhunu kaybettiğimizden oluyor. Biz böyle hareketsiz kaldığımız müddetçe bu mazlumların günahı bizim boynumuzda kalacak. Bugün zalimlerin en büyük destekçileri, hiç bir şey yapmayan Müslümanlardır. 

Bu haberler de ilginizi çekebilir