Grevin sendikaların hedeflediği başarıyı yakalaması durumunda bugün İngiltere`de on binlerce okul kapanacak, havaalanlarındaki pasaport kontrollerinden mahkemelere kadar birçok sektörde memurlar iş bırakacak.

Ülkede Kamu ve Ticari Hizmetler Sendikası (PCS) ile birlikte üç öğretmen sendikasının katılımıyla düzenlenen grevle birlikte, birçok yerde grev gözcülüğü ve protesto yürüyüşleri ile toplantılar da yapılacak.

Hükümetin uygulamaya geçirdiği emeklilik reformu ile birlikte, emeklilik primi ödemelerinde yüzde üçe yakın bir artışın yaşanması bekleniyor.

Sendikalar, çalışanların maaşlarından kesilen katkıdaki artışa rağmen, emeklilik maaşlarının düşeceğini savunuyor.

Hükümet ise, emeklilik reformunun "vergi mükellefleri ve kamu sektörü" için adil olduğunu söylüyor.
Grevciler parlamentoya yürüyecek

Londra merkezinde binlerce kişinin parlamento meydanına yürümesi bekleniyor.

PCS sendikası lideri Mark Serwotka bunun sendikasının tarihindeki en önemli grev olduğunu söylüyor.

İngiltere Başbakanı David Cameron dün yaptığı açıklamada, "Greve gitmek için güçlü bir neden olduğuna inanmıyorum. Sadece müzakereler sürdüğü için değil, grev kararının azınlıktaki bazı sendikalar tarafından alınmış olması nedeniyle de böyle düşünüyorum." demişti.

Sendikalar Konfederasyonu Başkanı Brendan Barber ise "Hükümetin kamu sektöründeki kesintileri göz önüne alındığında, grevlerin sürpriz olduğunu söylemek zor" dedi.

Gözlemciler, hükümetin sendikalara karşı son günlerde sert açıklamalar yapmaktan çekindiğini, her bir bakanlık bünyesinde ayrı ayrı müzakereler yürüterek sendikaları bölmeyi planladığı görüşünde.

Genel grevin yasal olmadığı İngiltere`de kamu çalışanlarının bu eşgüdümlü grevinin uzun yıllardır görülen en büyük eylemlilik olması bekleniyor.
İşçi Partisi de greve karşı

Muhafazakar-Liberal Demokrat hükümetin kesinti paketlerine karşı grev dalgasının sonbahara doğru artabileceği de tahmin ediliyor.

Hükümete karşı grev kararı alan dört sendika, İngiltere`de radikal mücadele yürüten sendikalar arasında yer almıyor.

`Ilımlı` olarak görülen bu sendikaların İngiltere için radikal sayılabilecek eşgüdümlü grev kararı alması karşısında, hükümet kamuoyunu karşısına almamaya çalışıyor.

Bu arada, sendikaların desteğiyle İşçi Partisi liderliğine seçilen Ed Miliband de greve karşı olduğunu ve İşçi Partili milletvekillerinin greve katılmayacaklarını açıkladı.

İşçi Partisi liderliğine seçildiğinde `sorumsuz olmayan` grevleri destekleyebileceğini söyleyen Miliband, kamu çalışanlarının hükümete öfkelerini anladığını ancak grevin doğru yol olmadığını söyledi.

İngiltere`de birçok sendika İşçi Partisi`ne mali destek sağlıyor ve sendika üyeleri partinin başkanlık seçimi gibi konularda söz sahibi oluyor.

Bugün greve gitme kararı alan dört sendikanın İşçi Partisi ile bağlantısı yok.

Ancak ülkenin en büyük sendikalarından olan ve İşçi Partisi ile bağı olan Unison`a üye çalışanlar da ülke çapında bazı belediyelerdeki sorunlar nedeniyle bugün greve gidiyor.