• DOLAR 32.528
  • EURO 34.848
  • ALTIN 2428.282
  • ...
Tarihte Bugün: 30 Eylül
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

30 Eylül’de dünyada ve Türkiye’de neler yaşandı. Tarihte bugün hangi gelişmeler oldu? Hep birlikte bakalım; 

1207: İrfan Mektebi’nin büyük Piri Mevlana Celaleddin-i Rumî, Belh kentinde dünyaya geldi. Mevlana Celaleddin-i Belhî Rumî, İslam ve tasavvuf dünyasında tanınmış bir arif, düşünce adamıdır. Görüşleri ve tasavvuf yolunda kat ettiği mertebesiyle bütün Müslümanların gönlünde taht kuran Mevlana, halen dahi bütün araştırmacıların dikkatini çekmektedir. Eserlerinde bütün insanlığa seslenmesi onu evrensel bir arif haline getirmiş, fakat bu yönü zamanla yozlaştırılarak sanki de Mevlana’nın her türlü kötülüğü ve çirkinliği özellikle de gayrı İslami bir yaşantıyı hoş görüp benimsediği şeklinde bir algı oluşturulmuştur. Kimileri daha da ileri gidip onun İslam’dan başka yeni bir din meydana getirdiğini ileri sürmüşse de bu büyük iftiraya kendisi şiddetle karşı durup, “Ben Kur’an’ın bendesiyim ve Muhammed’in yolunun kölesiyim. Kim de bundan başka bir söz benden naklederse ondan da bizarım ve şikâyetçiyim” demiştir.

1517: Oruç Reis, Cezayir’i fethederek egemenliği altına aldı. Barbaros Hayreddin Paşa’nın ağabeyidir. Osmanlı’ya katılmadan önce Cezayir’i ele geçirip egemen olmuştur. Müslümanların denizcilik tarihinde önemli bir yeri olan Cerbe Adası, Oruç Reis tarafından 1513 yazında fethedildi. Burayı kendisine üs edinip, Doğu ve Batı Akdeniz’de pek çok gemi zapt etti. Papa’ya ait, o zamanın dev savaş gemilerini, ince tekneleriyle ele geçirmesi, şöhretini Avrupa ve dünyaya ulaştırdı.

İtalyanlar, bu başarıları ve tanınmasının ardından kızıl sakalından ötürü kendisine Barbarossa lakabını vermişlerdir. Oruç Reis’in ardından kardeşi Hızır da ağabeyine hürmeten aynı lakapla anıldı.

Cezayir’de bir devlet kurmaya karar veren Oruç Reis, kısa zamanda bu toprakları ele geçirdi.

1520: Kanuni Sultan Süleyman, babası Yavuz Sultan Selim’in ardından tahta çıktı. 1521’de Belgrad, 1522’de Rodos, 1526’da Mohaç, 1534’de Bağdat ve Tebriz, 1538’de Boğdan’ın tamamı ve Preveze, 1541’de Macaristan’ın tamamı, 1543’de Estergon, 1551’de Trablusgarp, 1553’de Safevi topraklarının bir kısmı, 1566’da Zigetvar’ı fethetti. Birinci Selim’den 6.557.000 km kare olarak devraldığı Osmanlı İmparatorluğu’nu, kırk altı yılda 14.893.000 km kareye ulaştırdı. Zigetvar fethedilmeden 1 gün önce, 6 Eylül 1566 tarihinde hayatını kaybetti. Padişahlık yaptığı 45 yıl 3 ay 7 günün, 2745 gününü (7,5 sene) at sırtında seferlerde geçirdi. 13 büyük seferinde, at üzerinde yaklaşık 43,000 kilometre kadar mesafe kat etti. 21 eyalet ve 250 sancaktan oluşan Osmanlı Devleti çok geniş sınırlara ulaştı.

1579: Osmanlı devlet adamı Sokullu Mehmet Paşa, hançerlenerek katledildi. Sırp asıllı devşirme Osmanlı Sadrazamı Sokullu, Kanuni Sultan Süleyman, İkinci Selim ve Üçüncü Murat döneminde sadrazamlık yapmıştır. Sokullu, Osmanlı’nın en başarılı sadrazamlarındandır. Özellikle uzun süreli sadrazamlığı ve projeleriyle ön plana çıkmıştır. Süveyş Kanalı, Donvolga, Marmara ve Karadeniz’in birleştirilmesi gibi projeler, Sokullu’nun öne çıkan projeleridir.

1676: Sabetaycılık denen ikiyüzlülük tarikatının kurucusu yahudi din adamı Sabetay Sevi öldü. Sabetay Sevi 17’nci yüzyılda Osmanlı topraklarında İzmir, Agora’da doğdu. 22 yaşında Mesihlik iddiasında bulunan bir yahudidir. Dünyayı kötülüklerden arındıracağına, tüm yahudileri Kudüs’e götürerek orada yeniden tapınağı inşa edeceğine inanıyordu. Yahudiliği ikiye böldü. Sadece Osmanlı’da bir milyon kişiyi peşinden sürükledi. Her kıtada binlerce mürit edindi. Mahkemeye çıkarıldı, kerhen Müslüman oldu. İnananların çoğu peşini bıraktı, ufak bir grup onu takip ederek Müslüman oldu. Bunlar dış görünüşte Müslüman veya Hristiyan, gerçekte Kabala Musevi inancına sahip, günümüze kadar gelen ve halk arasında Sabetaycılık adı ile bilinen bir örgüttür. Müritleri ona Amira derler.

1919: Damat Ferit Paşa, Hariciye Nazırlığı’ndan istifa etti. Damat Ferit Paşa’nın istifası mecburi bir istifa idi. İşgal altındaki İstanbul ve Anadolu’nun bu hale gelmesinde onun payı büyüktü ve nihayet kısa bir süre sonra Avrupa’ya kaçarak ihanet dolu yüzünü göstermişti.

1949: Mao Zedung, Çin Halk Cumhuriyeti başkanı seçildi. Marksizm’den etkilenerek ve Sovyet Sosyalist devriminin tahrikiyle Çin’de bir komünist rejimi hâkim kılmak için çaba sarf eden Mao, zamanla kendi komünist yorumunu geliştirmiş ve uzun süren iç çatışmalardan sonra Çin’de komünizm hâkim olmuştur. Mao hakkındaki tartışmalar ölümünden yıllarca sonra bile hâlâ devam etmektedir. Taraftarlarına göre Mao, büyük bir devrimci önderdir ve görüşleri Marksizm’in gelişmiş yorumunu oluşturur. Günümüzde Çin’de hala resmen saygı görmekle birlikte, Çin hükümeti onun adını nadiren anmakta, Maoist siyasetten gitgide uzaklaşmaktadır. Ölümünden sonra Mao’nun Çin siyasetine etkisi azalmıştır.

1996: RP Rize Milletvekili Şevki Yılmaz, Batman’da katıldığı bir toplantıda: “Allahu Teâlâ, Kur’an-ı Kerim’de bütün müminleri Hizbullah olarak isimlendirmektedir. Ben de Müslümanım ve Hizbullah’ım... Türkiye’nin %99’u Müslümandır ve Hizbullah’tır. Hizbullah olmayanlar ‘hizbuşşeytan’dır” dedi. Tüm Müslümanların ve Kur’an’ı bilenlerin bildiği bu gerçeği dile getirdiği için hakkında soruşturma başlatıldı ve daha sonra 28 Şubat yargısı tarafından mahkûm edildi.

1999: Başbakan Bülent Ecevit’in Amerika ziyareti esnasında koltuğun kenarına oturmuş ve bacak bacak üstüne atmış Clinton’un (Klintın’ın) karşısında el-pençe divan duran fotoğrafı basına yansıyınca, Türkiye gündemi karıştı. Halkın büyük çoğunluğu Türkiye halklarını Amerika ve dünya nezdinde küçük düşürdüğü için Ecevit’e öfkeli ve tepkiliydi.

2005: Danimarka’da Efendimiz Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve selleme hakaret içeren karikatürlerin yayınlanması, bütün İslam Âlemi’nde infiale yol açtı. Her fırsatta İslam’a ve Müslümanların mukaddesatına hakaret eden Batı, bu sefer de geri adım atmadı ve özür dilemedi. İslam Ümmeti’nin gösterdiği tepkiyi de aşırı saldırganlık olarak lanse ettirmeye çalışan, başını ABD ve israil’in çektiği Batılı devletler, fiili ve manevi saldırılarını gün geçtikçe artırdılar. Danimarka Karikatür Krizi’nde tüm dünyada “Tel’in Mitingleri” yapılmış ve Danimarka malları boykot edilmişti. Her durumda birbirlerine destek olan Hıristiyan Avrupa devletleri bu hakarette de omuz omuza durmuş ve bu aşağılık karikatürler birçok Avrupa devletinde de yayınlanmıştı.

2014: Terör çetesi israil’in Gazze’ye yönelik son saldırıları ekonomiye büyük darbe vurdu. Gazze’de işsizliğin yüzde 65’e yükseldiği, günlük gelirin ise 1 dolara düştüğü açıklandı.

Bu haberler de ilginizi çekebilir