• DOLAR 32.32
  • EURO 35.116
  • ALTIN 2308.788
  • ...
"Hayat Rehberi Kur’an-Konulu Tefsir" eseri tanıtıldı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Türkiye Diyanet Vakfı Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen tanıtım toplantısında konuşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş,  ulvi bir gaye için yeryüzüne gönderilen insanoğlunun sayısız nimetlerle ve üstün özelliklerle donatıldığını ifade ederek, "Söz konusu nimetlerin başında ise akıl ve vahiy gelmektedir. Yüce Rabbimiz insana bahşettiği akıl nimeti, onu mahlûkat arasında müstesna bir konuma yükselterek bunu takdir buyurmuştur. İnsanın vahye muhatap kılınması ise Allah’ın ona verdiği değerin açık bir ifadesidir." dedi.

Erbaş, yüce Allah’ın vahiy ile insana kim olduğunu hatırlattığını, insanın yeryüzünde bulunuş amacını, ideal yaşama biçimini ve ölümden sonraki hayatın hakikatlerini öğrettiğini belirterek, "Bu bağlamda Kur’an-ı Kerim, tevhitten adalete, nübüvvetten ahirete, ibadetten ahlaka, alemin yaratılışından insanın varoluş gerekçesine varıncaya kadar hayatın tüm alanlarını kuşatan ilkeleri ve mesajlarıyla insanlığın yolunu ve ufkunu aydınlatmaktadır." diye konuştu. 

Kur’an-ı Kerim, insanları karanlıklardan aydınlığa çıkaran bir kandil olduğuna dikkat çeken Erbaş,  "İnsana kendini, Rabbini ve evreni tanıtarak asil, onurlu ve tertemiz bir hayatın sınırlarını göstermektedir. Kur’an-ı Kerim, Hakk ile batılı, doğru ile yanlışı, güzel ile çirkini, faydalı ile zararlıyı birbirinden ayıran bir hayat rehberidir. İnsana edebi, hikmeti, adaleti, merhameti, ahde vefayı, hayırda yarışmayı, kısacası insanı insan yapan değerleri öğretmektedir." ifadelerini kullandı.

"Müminlerden beklenen hayatın her alanında Allah’ın kelamını rehber edinmesidir"

Erbaş, Kur’an-ı Kerim’e iman eden müminlerden beklenenin vahyin değerini idrak edip tevhit, adalet ve güzel ahlak merkezli bir hayat yaşamaları olduğuna vurgu yaparak "Evinden işine, mabedinden mektebine, ticaretinden sanatına, sokağından şehrine varıncaya kadar hayatın her alanında Allah’ın ezelî ve ebedî kelamını rehber edinmektir, müminin vazifesi." şeklinde konuştu.

"Peygamberimiz onu yaşanan bir hayata dönüştürmüştür"

Rahmet, şifa ve bereket kaynağı olan Kur’an-ı Kerim’in nihaî gayesinin, insanın dünya ve ahiret huzurunu temin etmek olduğunu hatırlatan Erbaş,  "Bu gayeye matuf olarak iyice anlaşılsın diye ilk muhataplarının dilinde, hayatla ahenk içerisinde parça parça ayetler halinde indirilmiştir. Kur’an’ı insanlara en güzel şekilde tebliğ etmekle görevlendirilen sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed Mustafa (Salallahu Aleyhi Vessellem) ise her hali ve tavrıyla, adeta onu yaşanan bir hayata dönüştürmüştür." diye konuştu. 

Erbaş, Kur’an-ı Kerim, son ilahî vahiy olması hasebiyle evrensel bir kitap olduğunu ifade ederek, "Onun mesajları ve ilkeleri, tüm zamanlara ve bütün insanlığa hitap etmektedir. Kur’an-ı Kerim’in kıyamete kadar varlığını devam ettirecek olması, aynı zamanda, onu anlama çabasının da her daim dinamik kalmasını gerektirmektedir. Bu yüzden müminler, onun evrensel mesajının en ideal ve en doğru şekilde anlaşılmasını bir iman ve kulluk sorumluluğu olarak hep telakki etmişler, sürekli daha ne gibi hikmetler bulabiliriz diye anlama çabasına girmişlerdir." ifadelerini kullandı.

"Temel hedef, bu ilâhî kitabın kılavuzluğundan gereği gibi istifade edilmesi"

Asr-ı saadetten bu yana Müslümanların Kur’an-ı Kerim’in mana derinliklerini keşfetmeye ve onu doğru bir şekilde anlamaya çalıştıklarına dikkat çekerek, "Bu minvalde günümüze kadar taşınan güçlü bir metodoloji, büyük bir müktesebat ve çeşitli ilmî disiplinler oluşmuştur. Diğer taraftan lügat, belâgat, fıkıh, felsefe, tasavvuf, fen ve daha pek çok farklı bakış açılarıyla onlarca tefsir yazılmış ve Kur’an’ın mesajı, yazıldıkları çağın idrakine hitaben yeniden yorumlanmıştır. İslam âlimlerinin bütün bu gayretlerinde temel hedef, hayat rehberi olarak gönderilen bu ilâhî kitabın, herkes tarafından kolaylıkla anlaşılabilmesi ve onun kılavuzluğundan gereği gibi istifade edilmesidir." diye konuştu.

Erbaş,  tefsir geleneğinin Hazreti Peygamber ile başladığını ve sistematik bir şekilde günümüze kadar geldiğini dile getirerek, "Bu, Kur’an-ı Kerim’in mesajını hayatla buluşturma ve bütün insanlığa ulaştırma arzu ve heyecanının bir yansımasıdır." ifadelerini kullandı.

"‘Toplumu din konusunda aydınlatma’ Anayasal görevimiz"

Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak toplumu din konusunda aydınlatmanın Anayasal görevleri olduğuna değinerek şöyle devam etti:

"Peygamber Efendimizin örnekliğinde Kur’an-ı Kerim’in üstün ahlak ilkelerini insanlığa teklif etmek ve çağın sorunlarına Kur’an-ı Kerim’in ilkeleriyle çözümler üretmek, Müslümanların en temel sorumluluklarındandır. Diyanet İşleri Başkanlığı olarak, omuzlarımızdaki bu ulvî mesuliyetin ağırlığını daima hissettiğimizi açıkça ifade etmek isterim. Anayasa’da belirtilen "toplumu din konusunda aydınlatma" görevi gereği Başkanlığımız, İslam’ın ilkelerini, Kur’an’ın mesajını ve Rasul-i Ekrem’in sünnetini en doğru yöntem ve biçimde insanımıza ulaştırmaya çalışmaktadır. Kuruluşundan günümüze bu minvalde yayınladığı eserler ve ürettiği hizmetler, bu idealin belirgin bir yansımasıdır."

Diyanet İşleri Başkanlığının daha önce hazırladığı, "Hak Dini Kur’an Dili" ile "Kur’an Yolu Tefsiri"nin Kur’an-ı Kerim’le ilgili olarak en fazla müracaat edilen ilmî kaynak konumunda olduklarını belirten Erbaş, "Ancak, büyük bir hızla değişen ve gittikçe karmaşık bir hâl alan günümüz dünyasında insanları son ilahî hitapla daha etkin ve doğru bir şekilde buluşturmak için yeni ilmî çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Kur’an perspektifinden bakarak vahyin bütünlüğü içerisinde, hayatın farklı alanlarına dair bir söylem geliştirmek, çağımızın gerektirdiği bir zorunluluk olarak ortadadır." şeklinde konuştu.

"Bu eser, Kur’an-ı Kerim’in evrensel mesajını, çağımızın idrakine sunma gayesinin bir ürünüdür"

Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı, 2015 yılının Haziran ayında "Konulu Tefsir Projesi"ni hayata geçirdiği dile getiren Erbaş, şöyle konuştu: "Kapsamlı ön çalışmalar, yoğun istişareler ve geniş müzakerelerin ardından başlayan bu proje, 6 yıllık uzun ve titiz bir çalışmanın Allah’a hamdolsun bu yıl tamamlandı. Bugün burada, yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’in mesajının ve hayat veren ilkelerinin farklı bir yöntem, sade bir üslup, güncel bir lisan ve yeni bir yaklaşımla yorumlandığı "Hayat Rehberi Kur’an Konulu Tefsir" isimli tefsir çalışmamızı milletimizle buluşturmanın heyecan ve sevincini yaşıyoruz. Medeniyetimizin büyük ilmi müktesebatı ve ilahiyat/İslami ilimler fakültelerinin birikimi ışığında hazırlanmış olan bu eser, Kur’an-ı Kerim’in evrensel mesajını, çağımızın idrakine sunma gayesinin bir ürünüdür. Bu eseri ayrıcalıklı kılan en önemli özellik, bir konuyla ilgili bütün ayetlerin bir araya getirilerek Kur’an bütünlüğü içerisinde güncel bir dil ve üslupla yorumlanmış olmasıdır."

"Okuyucuya yeni teoriler karşısında güçlü bir duruş kazandırmaktadır"

Kur’an-ı Kerim’in tefsiri noktasında her yöntemin bir takım eksiklikleri olacağının altını çizerek, "Ancak, Kur’an’ın farklı surelerindeki konu bakımından birbiriyle ilişkili olan ayetlerin belli bir disiplin içerisinde birlikte ele alınıp yorumlanması, pratikte büyük faydalar sağlayacak bir çalışma olarak görülmektedir. Zira bu yöntem, bir taraftan bizlere Kur’an’ın mesajını insanlara bütüncül ve etkili bir şekilde ulaştırma imkânı sunarken diğer taraftan da tikel meselelere kapsamlı bir bakış kazandırmaktadır. Ayrıca bu yöntem, Kur’an-ı Kerim’in herhangi bir konuda ne söylediğini bütün olarak görme ve zihinleri kurcalayan sorulara kapsamlı bir şekilde cevaplar verme imkânı sağlamaktadır. Böylece, okuyucuya yeni teoriler karşısında güçlü bir duruş kazandırmaktadır." değerlendirmesinde bulundu.

"Sahasındaki büyük bir boşluğu dolduracağına gönülden inanıyorum"

Konulu tefsir metodunun pek çok pratik faydasının yanı sıra, ihtiva ettiği ilke ve değerlerin eğitim ve öğretiminde de büyük kolaylıklar getirdiğine işaret ederek,  "Dolayısıyla "Hayat Rehberi Kur’an" isimli bu çalışmanın, sahasındaki büyük bir boşluğu dolduracağına gönülden inanıyorum." ifadelerini kullandı.

Erbaş, eserin hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkür ederek, "Bu kıymetli çalışmanın Kur’an’ı anlayarak varoluş gayemizin farkına varma, hakikat merkezinde aklımızı, kalbimizi imar ederek kendimizi yeniden inşa etme gaye ve gayretimize katkı sağlamasını yüce Rabbimizden niyaz ediyorum." temennisinde bulundu.

Erbaş konuşmasının ardından eserin bilim kurulu adına Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Huriye Martı’ya, eserin editörlerine, Dini Yayınlar Genel Müdürü Doç. Dr. Fatih Kurt’a, eserin hazırlanmaya başlandığı tarihte Dini Yayınlar Genel Müdürlüğü görevini yürüten Dr. Yüksel Salman’a teşekkür belgesi verdi.

Erbaş, ayrıca programa katılan Diyanet İşleri eski Başkanlarından Lütfi Doğan'a da teşekkür ederek, Hayat Rehberi Kur'an Konulu Tefsiri'nden hediye etti. (İLKHA) 







Bu haberler de ilginizi çekebilir