Yunanistan’da parlamento bugün öğle saatlerinde Başbakan Papandreu hükümetinin tasarruf paketini oylayacak. İflasın eşiğindeki ülkeye yapılması öngörülen uluslararası yardımlar için, bu paketin onay alması şart koşuluyor. Yunan halkı tasarruf önlemlerini protesto etmek için dün başladığı 48 saatlik greve bugün de devam ederken, Avrupa Birliği Atina’daki parlamenterlerin Brüksel’in beklentisi yönünde oy kullanmasını umuyor. Ancak bunun aksi gerçekleşirse, yani parlamentodan onay çıkmazsa, ne olacağı hâlâ büyük bir soru işareti. Zira Avrupa Birliği`nin tasarruf paketinin geçmemesi halinde uygulamayı düşündüğü bir B planı yok. Ekonomi uzmanları bunun ihtimal dışı olduğuna dikkat çekiyor.

Arka planda hummalı çalışma

Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble, Euro Bölgesi maliye bakanlarının Lüksemburg’daki son buluşmasında dikkat çekici bir açıklamada bulunmuştu. Bir gazetecinin, Yunanların tasarruf paketine onay vermemesi halinde ne yapılacağı yönündeki sorusuna Alman Bakan şu yanıtı vermişti:Sendikalar ve Komünist Parti, tasarruf paketini protesto için sokaklara döküldüSendikalar ve Komünist Parti, tasarruf paketini protesto için sokaklara döküldü

"Karar, Yunanların kendi elinde. Biz her türlü karara saygı duyarız. Biz üzerinde uzlaştığımız yolda devam edilmesini tavsiye ediyoruz, ancak diğer her türlü kararı da anlayışla karşılarız ve her türlü olasılığa da hazırlıklıyız.”

Brüksel temkinli

“Her türlü olasılığa hazırlıklıyız.”... Endişeleri gidermek amacıyla sarf edilen bu cümle, ikinci bakışta başka bir anlam kazanıyor. Schäuble`nin bu açıklaması, perde arkasında uzmanların Yunanistan`ın iflas etmesi durumunda neler yapılabileceği konusunda hummalı bir şekilde çalıştığı anlamına geliyor. Ancak bu senaryonun Brüksel`de dile getirilmemesine özen gösteriliyor. Günlerdir, hangi ağızdan olursa olsun, AB Komisyonu`ndan yapılan açıklamalarda, sürekli olarak bir “B planı bulunmadığı” tekrarlanıyor. Avrupa Birliği temsilcilerinin Yunan parlamentosunda yaptığı konuşmada da açık bir dil kullanılmıştı: Yunanlar tasarruf paketini onaylamadığı takdirde Avrupa Birliği ödemeleri durduracak ve ülke bu yüzden birkaç gün içinde iflasa sürüklenecek.

"Ayağını yorganına göre uzatmamak olmaz."

AB Komisyonu Başkanı José Manuel Barroso tasarruf paketinin alternatifi bulunmadığını kaydetti. Barroso, „Bir ülke yıllarca ayağını yorganına göre uzatmadan devam edemez. Yunanistan sürekli olarak İstikrar Paktı`nın kriterlerini ihlal etti ve diğer üye ülkelere karşı sorumluluğunu yerine getirmedi. Bu bir gerçek. Umarım, Yunanistan şu anda krizden çıkmak için doğru yolu seçer.” şeklinde konuştu.

Paket reddedilirse acil kararlar gerekecek

Barroso`nun seçtiği kelimeler ve tonlaması, durumun ciddiyetini açıkça gözler önüne seriyor. Yunanlar`ın tasarruf paketini reddetmesi halinde Avrupalı yetkililerin derhal geniş kapsamlı kararlar alması gerekecek. Avrupa Birliği ve Uluslararası Para Fonu`nun, parlamentodan geçebilmesi için tasarruf paketini yumuşatıp yumuşatmayacağı gözden geçirilecek. Euro Bölgesi ülkelerinin tek tek Yunanistan iflas etmeden birkaç gün önce acil kredi verip vermeyeceği tartışılacak. Bu ve benzeri noktaların büyük zaman baskısı altında açıklığa kavuşturulması gerekecek.

Nefesler tutuldu

Ancak şu anda kimse bu konuda konuşmak istemiyor. Avusturya Başbakanı Werner Faymann ise tepkisini şöyle dile getiriyor:

„Bu olmazsa ne olacak? Ya bu olmazsa o zaman ne olacak? B planı tutmazsa C planı gelecek, o tutmazsa D planı devreye girecek. Bence tüm bunları tartışmak yerine siyasetçiler olarak sorumluluk sergilememiz ve spekülasyon yapmamamız gerekiyor.”

Şu anda kimse spekülasyona girmek istemiyor. Herkes nefesini tutmuş, Atina`daki oylamadan çıkacak sonucu bekliyor. Avrupa Birliği`nin devlet ve hükümet başkanları ile AB Komisyonu, Yunanların şimdi doğru karar vereceğini umuyor.

DW