• DOLAR 32.502
  • EURO 34.968
  • ALTIN 2429.585
  • ...
Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Olumsuz hava koşulları, kuraklık, bazı ülkelerde gıda ihracatına yönelik özel kısıtlamalar ve stok artışına bağlı olarak küresel bir artış görüyoruz.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu, Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası Ekonomi Toplantısı'na katılarak bir konuşma yaptı.

Kavcıoğlu, son dönemde yapılan anketlerde, firmaların inşaat sektörü dışında kalan tüm sektörlerde faaliyeti/üretimi kısıtlayan unsurlar arasında mali imkânsızlıklar veya finansal sorunların payının azaldığını söyledi. Kavcıoğlu, hatta mevcut durumda bu unsurun payının tarihsel ortalamaların altında olduğunu ifade etti.

"Üçüncü çeyrekte de firmaların istihdam beklentisinin iyileşmeye devam ettiğini gözlemliyoruz"

Ayrıca firmaların yatırım ve istihdam eğilimlerinin de geçmiş yıllara göre oldukça yüksek seviyelere geldiğini söyleyen Kavcıoğlu, "Üçüncü çeyrekte de firmaların istihdam beklentisinin iyileşmeye devam ettiğini, yatırım eğiliminin ise ana sektörler genelinde güçlü seyrettiğini memnuniyetle gözlemliyoruz. Önümüzdeki dönemde de makro göstergelerdeki iyileşme devam ettikçe, cari işlemler ve enflasyon görünümünün iyileşmesiyle risk primi düştükçe ve oynaklık azaldıkça, kredi kanalının etkin bir şekilde çalışarak yatırım iştahına ilişkin olumlu görünüme istikrar kazandıracağını düşünüyoruz. Krediye erişimde belirgin bir sorun gözükmemekle birlikte kredi faiz oranlarındaki yükseklik krediye erişimi sınırlandırmaktadır. Kredilerin gittikçe daha fazla oranda yatırım, işletme sermayesi ve stok artırımı için talep edildiğini, borç çevirmek için olan talebin ise giderek azaldığını yakından takip ediyoruz." dedi.

Kavcıoğlu, önümüzdeki dönemde hizmetler sektöründe de istihdamın salgın öncesi düzeyini aşacağını değerlendirdiklerini kaydetti.

Kavcıoğlu, "İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 85’ler gibi yüksek bir platoya oturdu. Yılın ilk yarısında dış ticaretteki reel dengelenme oldukça belirgin. Bu gelişmeler ışığında, ihracattaki güçlü artış eğilimi ve aşılamadaki ivmenin turizm faaliyetlerini canlandırmasıyla yılın geri kalanında cari işlemler hesabının fazla vermesini bekliyoruz." diye ekledi.

Türkiye'nin, Avrupa ile olan dış ticaret açığını giderek azalttığını söyleyen Kavcıoğlu, ancak Asya bölgesi ile yapılan ticarette açık vermeye devam ettiğini ifade etti. Kavcıoğlu, "Bu noktada Merkez Bankası olarak yaptığımız swap anlaşmalarının temel olarak yerel para birimi üzerinden gerçekleştirilen ticareti kolaylaştırmayı amaçladığını da vurgulamak isterim." ifadelerini kullandı.

Gıda fiyatlarındaki artış

Kavcıoğlu, şöyle devam etti:

Kısa vadede enflasyon görünümünde etkili olan geçici unsurların etkisini yitireceğini ve son çeyrekte enflasyonun düşüş eğilimine gireceğini düşünüyoruz. Gıda dışı enflasyonun yılın geri kalanında da manşet enflasyonun altında kalmaya devam etmesini bekliyoruz.

Son dönemdeki enflasyon dinamiklerinden bahsederken, gıda fiyatlarına özel olarak değinmek gerekiyor. Gıda fiyatlarında, olumsuz hava koşulları, kuraklık, bazı ülkelerde gıda ihracatına yönelik özel kısıtlamalar ve stok artışına bağlı olarak küresel bir artış görüyoruz.

Bu çerçevede, merkez bankaları ve politika yapıcılar; gıda fiyatlarındaki gelişmeleri, çekirdek enflasyon gelişmelerini ve artan enflasyonun enflasyon beklentilerine etkisini takip ediyorlar.

Türkiye'de de gıda fiyatları yükselişte ve Temmuz ve Ağustos aylarında gıda fiyatları enflasyonu gerek tarihsel ortalamalardan gerekse gıda dışı enflasyondan belirgin olarak yüksek seyretti.

"Üretici fiyatları yüksek seyrediyor"

ÜFE-TÜFE enflasyonu farkına değinen Kavcıoğlu, "Ülkemizde olduğu gibi gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde üretici fiyatları yüksek seyrediyor. Bu gelişmede emtia fiyatlarındaki artış ve üretimin hızla artan talebe aynı hızda cevap verememesi nedeniyle oluşan arz kısıtları etkili oluyor. Uluslararası nakliye maliyetlerinin artması ve teslimat sürelerinin uzaması da üretici fiyatlarını yükseltiyor. Tüketici fiyatlarındaki artış ise üretici fiyatları enflasyonuna göre daha sınırlı kaldı. Böylece, üretici ve tüketici enflasyonu arasındaki fark, son dönemde birçok gelişmiş ve gelişmekte olan ülkede uzun dönem ortalamasının oldukça üzerine çıktı. Örneğin, Euro Bölgesi’nde ÜFE, TÜFE’nin neredeyse 5 katına çıkmış durumda." diye konuştu.

Kavcıoğlu, "Açılma ve ekonomik normalleşme sürecinde dünyada enerji ve hizmet fiyatlarında belirgin artışlar görüldü. Küresel merkez bankaları, enerji ve salgın kaynaklı bazı sektörlerdeki yüksek oranlı fiyat artışlarının, talep kompozisyonundaki normalleşme, arz kısıtlarının hafiflemesi ve baz etkilerinin devreden çıkmasıyla birlikte geçici olacağını değerlendiriyor. Bu unsurlar, önümüzdeki dönemde ülkemizde de enflasyonu düşürücü yönde etki edecektir." değerlendirmesinde bulundu.

Son dönemde belirli ürünlerdeki fiyat artışlarının tarihsel ortalamalarının oldukça üzerine çıktığını belirten Kavcıoğlu, "Enflasyona en çok katkı yapan ürünlere baktığımızda, Ağustos ayındaki yıllık fiyat artışlarının son 10 yıldaki ortalama fiyat artışlarının üç-dört katını aşabildiğini görüyoruz. Bu durumun bir sebebi, salgına bağlı olarak emtia fiyatlarındaki artışlar ve arz kısıtları gibi gelişmeler olsa da, bu unsurlar tek başlarına bazı ürünlerdeki fiyat artışlarını açıklamakta yeterli olmayabiliyor." diye konuştu.

Kavcıoğlu, "Özellikle salgından olumsuz etkilenen ve salgından sonra talebin canlı olduğu sektörlerde fiyatlarda daha yüksek artışlar görüyoruz. Ancak ortaya çıkan bu fiyatlama davranışlarının, ekonomik ve sosyal normalleşme hız kazandıkça önümüzdeki dönemde yeniden salgın öncesi haline yakınsayacağını değerlendiriyoruz." diye ekledi. (İLKHA)

 



Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız