• DOLAR 32.603
  • EURO 34.798
  • ALTIN 2504.771
  • ...
BİNGÖL - Bingöl Üniversitesinde "Bölgesel Kalkınma" konulu bir panel düzenlendi. Panele Vali Mustafa Hakan Güvençer, Belediye Başkanı Serdar Atalay, Bingöl Üniversitesi Rektörü Gıyasettin Baydaş ve öğrenciler katıldı.


Moderatörlüğünü Bingöl Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Yılmaz Gündüz`ün yaptığı panele konuşmacı olarak Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Durmuş Yılmaz, Hacettepe Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Burçin Yereli ve Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arif Ersoy katıldı.


"Müslümanlar faizden ne zaman kurtulacak?"
Paneldeki soru cevap kısmında Bingöl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü 3. sınıf öğrencisi Sami Akan, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Durmuş Yılmaz`a "Paranın da bir dininin, imanının olduğunu söylediniz. Bundan hareketle ekonomiyi konuşurken kullandığınız on kelimeden altı tanesinin faiz ile ilgili olduğunu görüyoruz. Devletimiz inanç hürriyetimizi ve Müslüman oluşumuzu dikkate alarak, faizden uzak duracak sistemlerini ne zaman halka sunacaktır? Bu konuda yapılan bir çalışmanın olup olmadığını merak ediyorum. Müslüman bir insan olarak biz bu vebadan ne zaman kurtulacağız?" diye sordu.


Sorulan soru karşısında itiraf gibi bir açıklama yapan Yılmaz , "Hepimizin zihninde de bu var. Şimdi kabulle başlayalım ve kabul etmek de zorundayız. Şimdi bizim dinimizde, Kur`an-ı Kerim`de ve Hz. Peygamber`in hadislerinde faiz ile ilgili sözler var. Eski Merkez Bankası Başkanı, bir insan ve bir Müslüman olarak bu söze inanıyorum ve bununla ilgili olarak mümkün olduğu kadar özel hayatımda da amel ediyorum. Ben eğitimimi faizli düzen içerisinde aldım ve bildiğim sistemde bu. Ama Kuran`a inanıyorum, Hz. Peygamber`in sünnetine inanıyorum. Buradan hareketle, sözünü ettiğimiz helal haramı ayırt edecek düzene nasıl ulaşacağız sorusu ortada. Herkes bunu söylüyor. Ben öğrenciliğimde şunu gördüm; İngiltere`de okudum orada Müslüman hocalarımız, arkadaşlarımız vardı. O zamanki İslamcılık bugünkünden daha aktif bir şekildeydi ve herkesin kafasında biz bu düzeni nasıl kurabiliriz, bu sistemi nasıl dönüştürebiliriz sorusu soruluyordu. O günden bugüne bence fazla bir şey değişmedi. Sosyalist düşüncenin etkisinde kalmış İslam ülkelerinden gelen arkadaşlarımız ve hocalarımızın şöyle bir yaklaşımları vardı, `İslam ekonomisi eşittir sosyalizm artı Allah inancı.` Yani sosyalizmin içine bir Allah inancı koyarsanız, al sana İslam ekonomisi. Öbür taraftan Suudi Arabistan gibi Amerika`nın kapitalist ekonomi uygulamalarının etkisi altında kalan ülkelerden gelen hocalarımıza, arkadaşlarımıza şunu söylüyordum, `Özel sektörcülük ve serbest ekonomi iyidir.` Amerika bunun için kalkındı. İslam ekonomisi eşittir kapitalizm eksi faiz dersek bu iş olur. Bunu açık kalplilikle söyleyeyim bu sistemin nasıl hayata geçirileceğini bilmiyorum. Biz bir taraftan ekonomiyi iyileştirirken bir taraftan da ahlaki değerleri kaybediyoruz. Dolayısıyla böyle bir çelişkinin içerisindeyiz. Evet, ben faizli bir ekonomiyi yönettim ve bildiğim de bu. Eğer bunun daha iyi olacağını bilen varsa, iki adım öne çıksın lütfen" şeklinde konuştu.                                 (Emrullah Araz - İLKHA)