• DOLAR 32.411
  • EURO 35.2
  • ALTIN 2327.737
  • ...
`Muş`ta artık hayvancılık yapamıyoruz`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
MUŞ - Muşlu hayvan yetiştiricileri memleketlerinde artık hayvancılık yapamayacak duruma geldiklerini belirterek, başbakanın dışarıdan et ve canlı hayvan ithalini durdurmasını ve bu işe bir çözüm bulmasını istedi.
 
Her geçen gün biraz daha mağdur olan köylüler ve hayvan yetiştiricileri içinde bulundukları duruma isyan ediyor.
 
Arpayazı (Qasor) köyünde Hayvancılıkla uğraşan Şerif Oktay, hayvan fiyatlarının hayvanlara verilen yem ve samanı bile karşılamadığını belirterek, tamamen zararına çalıştıklarını söyledi.
 
"Çiftçiliği de, hayvancılığı da öldürdüler"
Oktay konuşmasında, "Ben geçen yıl bu vakitlerde, çiftini 4 bin 400 TL`den 26 sığır aldım. Bu güne kadar bu hayvanlara yaptığım masraf 26 bin TL`yi geçti. Şu an hayvanlarımı satmaya kalkışsam geçen yıl aldığım fiyata ancak satabilirim. Yaptığım masrafta benden gidiyor. Biz perişanız. Tarım Bakanlığı`nın bu işe müdahale etmesi gerekir. Hayvanımızı getirip burada 800 TL`ye veriyoruz. Yem`in fiyatı Bin TL. Geçen yıl bu vakitlerde 3 bin TL`ye sattığımız hayvanı, şu an 700 TL`ye ancak satabiliyoruz. Çiftçiliği de hayvancılığı da öldürdüler. Bir sığırı buzağı ile beraber satıyoruz, ancak bir ton yem alabiliyoruz. Ayrıca 4-5 yıldır sütün kilosu halen 600 TL`dir. Doğu ve Güneydoğu`da 3 TL`ye alınan peynir, batı illerinde 6-7 TL`den satılıyor. Burada hayvanları 14 liradan kesiyorlar. Ambalajlayıp İstanbul`a götürüyorlar. Orada 35 TL`ye satıyorlar. Acaba biz farlı bir ülkede mi yaşıyoruz`` dedi.
 
Ayrıca Tarım Bakanlığı`nın mağduriyetlerini gidermesini isteyen Oktay, "Mazot pahalı. Traktör`ün deposunu 400 TL`ye dolduruyoruz. Yani depoyu doldurmak bir buzağının fiyatı" ifadelerini kullandı.
 
"Öyle bir duruma gelmişiz ki hakkımızı bile savunamıyoruz"
 
Kumluca (Kıjlakom) köyünde hayvancılıkla meşgul olan mağdur vatandaşlardan Mehmet Ekin ise, "Bu yıl samanın tonu bin 200 TL`ye kadar çıktı. 1000 TL`ye saman alıyoruz. 1000 TL hayvana yediriyoruz. Hayvanı tekrar 1000 TL`ye satıyoruz. Dışarıdan et ve hayvan ithal ediyorlar. Bizim hayvanımız ise olduğu yerde kalıyor. Biz hayvancılıkla uğraşıyoruz. Gübrenin torbası 60-70 TL. Mazot 4360 TL. Biz bu şekilde ne çiftçilik yapabiliriz ne de havyancılık`` dedi.
 
Hayvanların küpelenme konusuna da değinen Ekin, "Hayvanların küpeleri için 6 ay zaman bırakmışlar. Altı ayı geçmesine rağmen halen gelip hayvanıma küpe yapmadılar. Yedinci ayda ben tarıma dilekçe ile başvuruda bulundum. Zaman aşımı deyip hayvanıma küpe yapmadılar. Mehdi Eker diyor ki, "Biz küpelenmeyen hayvanı kesip imha edeceğiz. Peki tarım bu işi takip etmiyorsa, burada bizim suçumuz ne. Öyle bir duruma gelmişiz ki, hakkımızı bile savunamıyoruz`` dedi.
 
Hayvan pazarının başlı başına ayrı bir sorun olduğunu ve her hangi bir yağmur yağışı esnasında ortalığın çamurdan geçilmediğini belirten Ekin, buna bir çözüm bulunmasını ve ayrıca Belediyenin pazar yerine bir çay ocağı ve lavabo yapmasını istedi.
 
"Tarım Bakanlığı`na ehil olan biri getirilsin"
 
Bir diğer mağdur vatandaş Nimet Gündoğdu ise; "Hayvanım bin 500 TL`lik saman tüketmiş. Hayvanımı pazara getirmişim, 800 lira fiyat veriliyor. Peki, ben bu durumda nasıl hayvancılık yapayım. Hayat bizim için işkenceye dönüştü. Tarım Bakanı hayvancılıktan anlamıyorsa yerine ehil olan biri gelsin. Bizi bu duruma getiren Tarım Bakanı`dır. Tarım Bakanı`nın derhal değişmesi lazım. Mehdi Eker neden halkın içine gelip sormuyor? Çiftçiyle, hayvancılık yapan vatandaşla neden gelip ilgilenmiyor? Biz perişan olduk. Başbakan bu işe bir çözüm bulsun`` ifadelerini kullandı. (M. Şirin Çağlayan - İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir