• DOLAR 32.503
  • EURO 34.604
  • ALTIN 2480.139
  • ...
Kemalist TGB`nin küstahlığına sert tepki
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

HABER MRK - Kocaeli İnanç Özgürlüğü Platformu`nun 415. Hafta basın açıklamasında Kemalist Türkiye Gençlik Birliği (TGB)`nin YGS sınavına öğrencilerin başörtüsüyle katılmasını hazmetmeyerek eşeğe başörtüsü takma kepazeliğine sert tepki göstererek, \"Kendisi gibi olmayan öteki insanları hayvana benzetmek, insan olanın yapacağı iş değildir\" dedi.

 

\"Kendi aklınızı kendinize saklayın, bize rehber olarak Kur`an yeter\"

Açıklamada, \"Bu çirkin insan hakları ihlalini, ayrımcılığı şiddetle kınıyoruz. Bu medeni insanların göstereceği bir davranış değildir, kendisi gibi olmayan öteki insanları hayvana benzetmek, insan olanın yapacağı iş değildir. Atatürkçü rejimin 90 yıllık baskılarının, yaşam tarzı dayatmalarının hafiflediği şu günlerde, kendini hala o eski baskı dönemi günlerinde sanan minik azınlık, ısrarla Atatürkçü anlayışın yaşam tarzını, başkalarına dayatma çabası içinde. İsteyen başını açar, isteyen başını kapar ve imtihanlara istediği gibi girer. Siz Atatürkçüler kim oluyorsunuz da, özgür bireylerin kişisel giyim tercihlerine karışmaya veya bu sebeple aşağılamaya kalkıyorsunuz. Herkesin kendine yetecek kadar aklı var, kendi aklınızı kendinize saklayın. Müslümanlara rehber olarak kuran, örnek olarak peygamber yeter\" denildi.

 

\"Bacımın örtüsü batmakta rezilin gözüne…\"

Açıklamanın devamında \"TGB`liler, sizin Müslümanları aşağılamaya hakkınız yok. Size en güzel cevabı merhum şair Mehmet Akif vermiştir, \"Bacımın Örtüsü Batmakta Rezilin Gözüne, Acırım Tükürüğe Billahi Tükürsem Yüzüne\". Şairin bu sözlerinden sonra, başka söze gerek var mı? Halkın dini inancı gereği taktığı başörtüsünü aşağılayan TGB`lilerin bu eylemleri ile ilgili olarak, T.C.K`nın 216. maddesinde belirtilen \"Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.\" maddesi gereği, Cumhuriyet savcılarını göreve çağırıyoruz. Hiç kimsenin bu ülkede halkın dini inancına ve değer verdiği başörtüsünü, bu şekilde aşağılamaya hakkı yoktur\" ifadeleri kullanıldı.

 

\"İçişleri Bakanlığı`nı, İzmir Valiliği`nin genelgesine karşı göreve çağırıyoruz\"

Açıklamada ayrıca, \"Kamuda kılık, kıyafet serbestliği için Memur-Sen tarafından başlatılan imza kampanyası ve sivil itaatsizlik eylemi üzerine, Anayasadaki temel hak ve özgürlükler, din ve vicdan özgürlüğü kurallarına aykırı olarak, İzmir Vali Yardımcısı Ardahan Totuk imzasıyla 20 Mart 2013`te, İzmir`deki kamu kurumlarına gönderdiği genelgede, başörtüsünün yasakladığını öğrenmiş bulunuyoruz. T.C.K. 122 maddesine göre ve evrensel hukuk normlarına göre dine, cinsiyete, ırka bağlı ayrımcılık bir suçtur. İzmir`de valilik makamınca, daha önce anayaysa aykırı olarak çıkartılan bir takım yönetmelikler mesnet kabul ederek, Anayasanın vatandaşa tanıdığı temek hak ve özgürlükleri hiçe sayarak, suç işlemektedir. İçişleri bakanını göreve çağırıyoruz, bunun sorumluları derhal görevden alınmalı ve TCK 122. maddesine göre işlediği suç olan fiilin hesabını yargı önünde vermelidir\" ifadeleri yer aldı.

 

\"Hükümet başörtülülere karşı psikolojik işkenceye duyarsız\"

Açıklamanın sonunda ise şu ifadelere yer verildi; \"Son dönemde, işkenceye karşı alınan önlemleri takdirle karşılıyoruz. Fakat şunu görüyoruz ki, fiziksel işkenceye karşı gayet duyarlı olan hükümet, başörtülülere karşı yapılan psikolojik işkenceye karşı duyarsızdır. Bununla ilgili hiçbir şey yapmamaktadır. Psikolojik işkence gören insanların suçu nedir? Haklarını aramak için dağa çıkmamış olmalar mı? İnsanca haklarını aradıkları için mi? Bu insanlara karşı işlenen suçlar karşında devlet duyarsızdır?

 

Bir İnsan Hakları Derneği olarak, hükümeti uyarıyoruz! \"İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın\" kuralı gereğince insanımıza psikolojik işkence yapan minik azınlığa karşı, dünya insan hakları normları ve ayrımcılık suçuna göre yargılama ve cezai yaptırımları başlatın. Mobbing suçunun kapsamı genişletilerek, ayrımcılık içeren filleri de içerecek duruma getirilsin. Fiziksel işkence gibi, psikolojik işkence suçunda da, geriye dönük olarak zaman aşımını kaldırın. Mağdurların, zanlılardan maddi manevi tazminat taleplerini karşılayabilecekleri hukuki süreçleri başlatın. Başörtü ayrımcılığı yapanlar da, darbeciler gibi yargı önüne çıkarak hesap versin. Zarara uğrattıkları insanlara tazminat ödesin ve yaptıkları psikolojik işkencenin cezasını, darbeciler gibi, hapis yatarak çeksin. Ayrımcılık yapan memurlar için hemen hukuki süreç başlatılarak yargılansın. Bunları yapmadığınız takdirde vatandaşın devlete ve sizlere olan güveni kalmayacaktır.\" (Murat Burtaş -İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir