• DOLAR 32.37
  • EURO 35.038
  • ALTIN 2325.463
  • ...
`Adil olmak zorundayız`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

MANİSA - Manisa Barosu Lale Salonunda "Anayasal Haklar" adlı konferans düzenlendi. Konferansa konuşmacı olarak Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç katıldı.


Düşüncelerin beyinlerde, inançların da kalplerde kilitli olduğu dönemler yaşadıklarını belirten Kılıç, "Devletin bir özelliği olan laiklik ilkesini bireye ve topluma uyguladık. Bireyin hayatına müdahale ettik. Bu süreç içerisinde şüphesiz çok şeyler çok zor zamanlar yaşadık ve zor zamanlarda zor davalara şahit olduk" dedi.


İnsanlık onurunda Yaradan`ın izlerinin ve işaretlerinin olduğunu vurgulayan Kılıç, "Bu kadar kutsal ve kimse dokunamaz. Dokunmaması gerekir, dokunursa zalimlik yapmış olur. Biz zalimliği adaletsizlik olarak nitelendiriyoruz. Hangi yerde olursa olsun ve kim olursa olsun birisi adaletsizlik yapıyorsa, o zalimlik yapıyordur. 1071`de Alpaslan`ın vezirliğini yapmış biri, `Bir devlet küfür ile ayakta kalabilir, ama zalimlikle asla ayakta kalamaz` diyor. İşte o zalimliğin karşısında olabilecek tek bir şey var; adil olmak. Eğer bir devlet adil davranmıyorsa o devlet ayakta kalamaz. Adalet bu kadar önemlidir. Herkes adil olmak zorunda. Bu ülkeyi sonsuza kadar götürmek istiyorsak, adil olmak zorundayız" ifadelerini kullandı.


Yapılan yanlışlıkları örnek almayacaklarını belirten Kılıç, "Renk, ırk, mezhep farklılığı gözetmeksizin, herkese karşı adil olmaktan başka çaremiz yok. Bu farklılıklar bizim zenginliğimizdir. 7 milyar insanın hiçbiri diğerine benzemiyor. Farklılık Allah`ın lütfüdür, bir güzelliktir ve zenginliktir. Bunu reddedemeyiz. Farklılıkları böyle görmek zorundayız. İşte o zaman o farklılıklar arasında uzlaşma zeminini yakalayabiliriz. Farklılıkları başka şekilde değerlendirirsek bir yere varamayız" şeklinde konuştu.


Yeni anayasa süreci ile ilgili de konuşan Kılıç, "Bugün yaşadığımız sorunlarla ilgili bir noktaya temas edeceğim. Aslında anayasalar ya da yasalardaki sorunların iki kaynağı var. Birincisi, anayasa ve yasaların doğrudan yazılı belgelerden kaynaklanan sorunlar, ikincisi de bunları uygulayan arkadaşlarımızın çıkardığı sorunlar. Şimdi zannediliyor ki, yeni anayasa çıkarıldığı zaman her şey güllük gülistanlık olacak. Öyle değil. Çünkü yasanın ya da anayasanın içini dolduracak olan insanlar yasamanın, yürütmenin ve yargının mensuplarıdır" dedi.     (Ramazan Sındıraç-İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir