• DOLAR 32.6
  • EURO 34.851
  • ALTIN 2496.944
  • ...
LYS İçin Hazırlık
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Sınav değerlendirmesi;

1.Kesin doğru yaptıklarımız,

2.Muhtemelen doğru yaptıklarımız,

3.Kesin yanlış yaptıklarımız üzerinden yapılır. Bundan öte, “Çok kötüydü” türündeki öznel bir değerlendirme tam zıt yönde olabilir. “Çok kötüydü diyen nice öğrencinin, kendi düzeyi ve hedefi dikkate alındığında çok iyi sonuçlar aldığına defalarca tanıklık ettim.

Öznel değerlendirme, ancak nesnel ölçme-tartma imkânı olmadığında yapılmalıdır. Nesnel ölçme-tartma imkânı varken “iyiydi-kötüydü” türündeki bir değerlendirmeye başvurmak, hayatta çok yanılmamıza ve çok emeğimizin boşa gitmesine yol açar. Batılılar, nesnel ölçme-tartma yerine öznel değerlendirme düşkünlüğümüzle alay ediyor. Buna İslam dünyası anlamında “şark usulü” diyor ve bizi aldatmak için bir imkân olarak görüyor.

-Yazabilirken yazmamak

-Ölçüp tartabilirken “göz kararı, kanaatimce” deyip geçmek

-Şahit tutma imkânı varken “herkes görüyor ya” demek

Hayattaki nice yanlışımızın, kavgamızın, zararımızın ana nedenleridir.

Bu ara sözden sonra konumuza dönelim. Sınavdan sonra nesnel hesaplama yöntemleriyle durumumuzu değerlendirdik, karşımıza şöyle bir tablo çıktı:

1.YGS’miz çok iyi ve YGS ile tercih bizim için yeterli. Bu durumda LYS’ye çalışmanın bir anlamı yok. Sınav süreci bizim için bitmiştir.

2.YGS’mizin sonucu kesin olarak olumsuz. Yine LYS hazırlığı ile zaman öldürmenin bir anlamı yok.

3.YGS’miz kritik. LYS’ye çalışacağız. En kötü ihtimalle hazırlığımız, başka sınavlarda işimize yarayacak.

4.YGS’miz çok iyi. Herhalde ifade etmek bile abestir. Belki daha pazartesiden LYS için programımızı yapmışızdır.
LYS süreci, bizim için aslında uzman öğrencilik sürecidir.

LYS soruları; alan üzerinde yoğunlaşan, konuların derinliğine inen, çoğu zaman sağlam bir hafıza gerektiren sorulardır.
Genel bir hazırlıktan belli bir alan hazırlığına geçmiş olmak, bizim lehimizedir. Konuların alanı daraldıkça zihin dağınıklığı riski azalır.

Konuların derinliğine inmek ve hafızada bizim için yer yer problem oluşturabilir. Bunun için,
1. Mümkün oldukça her konuyu öğretmenden dinleyelim. Özellikle edebiyat, tarih gibi derslerde “kendi kendimize çalışabiliriz” yanılgısına düşmemek gerek. Soyut konular, öğretmen anlatımıyla bir hikâye içine oturur, canlılık kazanır ve hafızanızda kalma süresini kesinlikle uzatır. Bazen iki saatlik bir edebiyat dersi bir haftalık çalışmamızdan daha iyi sonuç verebilir.

2. Fotoğraf ve haritaların yanında kişilerin hayat hikâyelerinden yararlanın. Bir fizik formülünü akılda tutmanın iyi bir yolu, eğer bilmiyorsa o formülü bulan kişinin resmini görmek ve hayat hikâyesini öğrenmektir. Bir tarih dersinde de bazen beş dakika haritaya bakmak beş saat derse bedeldir.

3. Ana bilgiler dışında düz ezber yapmak yerine YGS hazırlığında olduğu gibi bol bol test çözün, kuşkulandığınız sorular için öğretmenlerinizle tartışın ve özellikle sözel derslerde gereksiz bilgileri hafızınıza yüklemeyin.
Allah yardımcınız olsun.
Abdulkadir Turan / Rehberlik / Doğruhaber
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir