Türkiye’de hukuk alanında yapılan onca düzenlemeye rağmen hala cezaevlerinde kaba dayak, hakaret, hak ihlalleri ve işkenceler devam ediyor. İşin en anlaşılmaz tarafı ise bir türlü cezaevleriyle ilgili ciddi bir düzenleme yapılmıyor. Hatta bazı cezaevlerinde müdürler kendileri üzerinde hukuk tanımayan uygulamalara imza atıyor. Tekirdağ, Bolu, Kırklareli, Osmaniye ve Metris cezaevleri geçtiğimiz aylarda işkence ve hak ihlallerine sahne olan bazı cezaevleriydi. Doğruhaber Gazetesi olarak ısrarla üzerinde durduğumuz hak ihlallerinin önüne geçilmesine yönelik haberlerimiz neticesinde cezaevlerinde yaşanan ihlallerle ilgili gazetemize başvurular gelmeye devam ediyor.

“BAŞGARDİYAN KAFAYI BANA TAKTI”
Cezaevinde işkenceye maruz kalan mahkûmlardan biri de Ankara 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde kalan Özcan Çuhadar… Adli suçtan cezaevinde yatan Çuhadar, Ankara 1 Nolu F Tipi Cezaevi’nden 2 Nolu F Tipi Cezaevi’ne gönderildikten sonra büyük mağduriyetler yaşadığını belirtiyor. Adalet Bakanlığı’na yazmış olduğu mektupta kendisine uygulanan sistematik işkenceyi anlatan Çuhadar, beraber kaldığı koğuş arkadaşlarıyla anlaşamadığı ve idareden odasının değiştirilmesini istediği için hakarete maruz kaldığını, bu sebeple cezaevi yetkililerinin kendisine kötü muamelede bulunduklarını ifade ediyor. Başta başgardiyan olmak üzere bazı infaz koruma memurlarının kendisiyle uğraştığını iddia eden Çuhadar, “Bir gün başgardiyan ile birkaç infaz koruma memuru odama geldiler. Önce bana hakaret ettiler daha sonra darp ettiler. Ben şikâyetçi oldum. Darp raporu almak istedim. Ancak 4 gün sonra beni hastaneye götürdüler ve darp raporu aldım. Kendilerinden şikâyetçi olduğum için sorunlu mahkûmlar olarak tabir edilen 4 kişinin koğuşuna koydular beni. Amaçları kavga etmem ve sorunlu bir mahkûm olduğum izlenimini vererek haklarında açtığım davada bir delil rapor hazırlamalarıydı” diye anlatıyor.

“BENİ BURADAN KURTARIN”
Başka cezaevlerinde yaşanan işkence haberlerinde adı geçen “A Takımı ve Süngerli oda” gibi işkence unsurlarından da bahseden Çuhadar, birçok mahkûmun işkenceye maruz kaldığını belirtiyor. Yaşadığı işkenceleri telefonda ailesine anlattığı için hücre cezasına çarptırıldığını da söyleyen Çuhadar, aylarca tek kişilik hücrede tutulduğunu belirtiyor. Özcan Çuhadar’ın eşi Eda Çuhadar, eşinin her görüşmede kendisine “Beni buradan kurtarın. Artık dayanamıyorum” dediğini belirterek eşine uygulanan işkencenin dayanılmaz boyutlara ulaştığını ifade etti.

AÇILAN DAVA SONUÇSUZ KALDI
Eda Çuhadar, eşinin işkenceci gardiyanlar hakkında suç duyurusunda bulunduğunu belirterek, eşinin darp raporu olmasına rağmen Sincan Cumhuriyet Savcılığı tarafından “soruşturmaya gerek görülmemiştir” kararının verildiğini söyledi. Karara yapılan itiraz başvurusunun da red edildiğini dile getiren Eda Çuhadar, bütün hukuki başvurularının geri çevrildiğini ifade etti.

CEZAEVİ MÜDÜRÜ: BEN BU İDDİAYA GÜLERİM
İddialarla ilgili görüştüğümüz cezaevi müdürü, Özcan Çuhadar’la ilgili iddialara “Ben bu iddialara gülerim” diyerek cevap verdi. Cezaevi müdürü, onca iddiaya karşılık, “Bizim vicdanımız rahat. Zaten söz ettiğimiz mahkûmun akli dengesi yok” diyerek kendini savundu. Ayrıca Özcan Çuhadar’ın aldığı darp raporuyla ilgili de “Kendinizi kaloriferin demirlerine sıkıştırırsanız öyle olur” şeklinde ilginç bir cevap verdi.