• DOLAR 32.519
  • EURO 34.832
  • ALTIN 2424.202
  • ...
Zindan Tefsiri - 2
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
Söylemiş olduğu her şeyi hayatında bizzat yaşayarak ümmetine örnek, önder ve model olan Resulullah, “Dünya müminin zindanı, kâfirin cennetidir” diye buyurarak dünyaya zindan anlamını yüklemiş ve yaşadığı zaman dilimi içerisinde dünyevi nimetlerden mahrum bir şekilde ömrünü idame ve hatime etmiş/erdirmiştir. Zindan, sadece fiziksel sınırlarıyla zindan değildir.

Zindanın zindan oluşu mahkûmun mahrum yaşamasıyla alakalıdır. Nebi-yi nurefşanın gözünde dünya zindandır mümin için. Zindan ise mahrumiyettir. Ali Şeriati’ye göre mahrumiyet, nimettir.

İnsanın üç zindanı vardır. Bunların birincisi, “Anne karnındaki zindandır.” Bu zindandaki mahkûm (cenin, bebek) tercihen orda değildir. Takdiren ve mecburen bir mahkûmiyettir onunkisi. Ceninin/bebeğin mahkûm olması onun suçlu olmasından değildir. Zira her mahkûm suçlu değil, hele ki özgürlüğün mukaddimesi olan mahkûmiyet, mahkûmiyet değil ancak hürriyet ve nimettir. Bu zindan, daha büyük bir zindana/dünya zindanına geçebilmek için bir ön hazırlık/bir süreçtir.

İkincisi dünya zindanıdır. ‘Dünya müminin zindanıdır.’ buna işarettir. Bu zindanda kalmada da tercihsel bir durum yine yoktur. Dünya zindanı/hayatı bir romanın gelişme bölümü gibidir. Romanda gelişme bölümü, konunun açıldığı ve örneklerin serdedildiği bölümdür. İnsan yaşamı, olumlu olumsuz bu örneklerle doludur.

Üçüncü zindan ahiret zindanıdır. Bu zindan tercihe bağlıdır. Dünyayı zindan olarak görmeyip sınır tanımadan hareket eden kâfirin ebedi konak yeri burasıdır. Cennet; sınırsız, sonsuz, doyumsuz nimetlerin bulunduğu hürriyet bahçesidir, beheştidir. Dileği düşünmek, keşke olsaydı diyerek fikretmek dileğin gerçekleşmesine yeterdir burada.

Kâfir –hadiste de işaret edildiği üzere- cennetini dünyada yaşamıştır. Bu yüzden ahret onun için zindandır. O, orda mahrum ve mahkûmdur. Bu durumu ebed müddettir.

Mümin için ise cennet, dünyadaki esaretine, mahrumiyetine mukabil bir mükâfattır. Üzüntüsüz, gamsız ve kedersiz hürriyet ahiretteki cennettir.

Bu yüzden biz müminler dünyayı zindan olarak görmeli, mahkûm gibi mahrum yaşamalıyız. Mahrumiyetimiz mecburi değil tercihi olmalıdır. Resulullah’ın mahrum oluşu, elinde dünya nimetlerinin olmaması veya yoksul olması değildi. O (a.s) eline geçen sayısız nimetleri, ümmetine dağıttığı için mahrumdu. Fakir ve yoksul için riyazet kolaydır. Asıl önemli olan zenginin, varsılın riyazetidir. Zengin/varsıl varlığını ümmetin faydasına harcadığı oranda riyazettedir.

Dünyada ne kadar mahrumsak ahrette de o oranda hürüz. Beşinci Raşit halife olarak müsemma olmuş Emevilerin istisnası Ömer bin Abdulaziz (r.a)’ın yaşantısından etkilenen devrin Bizans imparatorunun söyledikleri ilginçtir. Der ki: “Bizim rahip ve keşişlerimizde zahidane bir yaşantı sürdürdüklerini iddia ediyorlar. Oysa gerçek zahid Müslümanların halifesi Ömer Bin Abdulaziz’dir. Zira zaten ellerinde dünyalık bir şey bulunmadığından dolayı bizim rahiplerin zahidlik yapmaları çok kolaydır. Hâlbuki dünya tamamıyla kendisine verildiği halde Ömer, dünyadan yüz çevirmiş ve dünyaya kendini hiç kaptırmamıştır. İşte asıl zahidlik budur.”*

Bugün aziz İslam ümmeti zindandadır. Onun zindanı, zindan içinde bir zindandır. Kaldığı zindan, yüce Allah’ın onu imtihan ettiği dünya zindanı değildir. Bu zindan, dünya zindanı içerisinde küfür milletinin dayattığı zindandır. Emperyal düşünce, İslam ümmetinin coğrafyasının etrafına duvar örmüştür. Bu zindandaki mahkûmiyeti kabul etmek zillettir.

Emperyal kuşatmayı kaldırmak, yıkmak, aşmak ümmetin müntesiplerinin vazifesidir. Emperyal düşünce böl, parçala ve yönet gibi üç şeytani ilke(sizlikle) ümmeti zindanına mahkûm etmeye çalışır.

Bölünmeyi, parçalanmayı kendimizden olmayanlar tarafından yönetilmeyi kabul etmemek en hür cevaptır.
Hür ve mahkûm olma duasıyla…

Hüseyin GÜNDÜZ
Kandıra 2 Nolu
F Tipi Kapalı Cezaevi - Kocaeli
*Bilge Adam Dergisi, Sayı 11 (2005), Ahmet (2005)
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir