• DOLAR 32.385
  • EURO 35.067
  • ALTIN 2326.35
  • ...
Ankara Sivil Toplum Platformu: ABD üsleri kapatılmalıdır
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

ABD Başkanı Joe Biden'ın 1915 olaylarını "soykırım" olarak tanımlamasına tepkiler gelmeye devam ediyor.

Ankara Sivil Toplum Platformu (ASTP) Başkanı Mustafa Kır yaptığı yazılı açıklama ile dünyanın en büyük soykırımcısı olan ABD hakkında ulusal ve uluslararası alanlarda dava açılması gerektiğini belirtti.

ABD Başkanının 1915 Ermeni olayları ile ilgili Türkiye aleyhine aldığı haksız, hukuksuz ve mesnetsiz ‘soykırım’ kararını şiddetle kınadıklarını aktaran Kır, "Vietnam’da, Kore’de, Kamboçya’da Afganistan’da Hiroşima’da, Nagazaki’de, Irak’ta Milyonlarca insanı katleden, Kızılderililerin neslini tüketen ABD’nin kanlı tarihine bakmadan, yüz yıllarca her din, her ırk ve her mezhepten Ermeni’sini Yahudi’sini, Hristiyan’ını bağrına basan, barış ve huzur içinde yaşamalarının yolunu açan Türk milletini bir siyasi hesap uğruna ‘soykırım’ ile suçlamak   aymazlıktan öte utanmazlıktır." dedi. 

"Tarih Biden’ın bu haksız kararı sebebiyle yakasına yapışacak ve hesap soracaktır"

Kır, "Tarihi soykırım ve ırkçılık suçlarıyla sicili kabarık olan ABD, ülkemizi veya herhangi bir ülkeyi soykırım ile itham edebilecek yer yüzünde en son ülkedir. Öncelikle Biden’ın ABD’nin soykırım cürmü ile dolu kanlı tarih sayfalarına göz atmadan ve Milletimizin tarihi vesikalarını araştırmadan I. Dünya Savaşı’nın zor şartları içinde iki millet arasında karşılıklı yaşanmış acı olayları manipüle ederek bir takım siyasi hesaplaşma malzemesi yapmasını ve bu olayı ülkemiz aleyhinde şantaj olarak kullanmasını insanlıkla ve devlet adamlığı sıfatıyla bağdaştırmak mümkün değildir. İnsanlık ve tarih Biden’ın bu haksız kararı sebebiyle yakasından yapışacak ve hesap soracaktır." ifadelerine yer verdi.

"Biden ülkemizi doğrudan soykırım ile suçlaması haddi değildir"

Soykırım işlenip işlenmediği kararı Biden’ın değil, bağımsız mahkemelerin işi olduğunu söyleyen Kır, "Bilindiği üzere ‘soykırım’; savunmasız insanların veya tutsakların toplu olarak öldürülmesi demektir. Soykırım kavramı dünya gündemine 1946 yılında girmiş, 1948 yılında BM Sözleşmesiyle suç kavramı haline getirilmiştir. Ancak, ‘soykırım’ suçunun işlenip işlenmediği kararını devlet başkanlarının, hükümetlerin ya da ülkelerin parlamentolarının değil, ülkelerin arşivleri mesnet gösterilerek, uluslararası bağımsız mahkemelerin karar vermesi öngörülmüştür. Kaldı ki uluslararası mahkeme olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin bu konuda aldığı kararlar da ortada iken ve Uluslararası mahkeme olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 1915 olaylarıyla ilgili ülkemizi ‘soykırım’ ile itham edici alınmış bir kararı yokken Biden’ın ülkemizi doğrudan soykırım ile suçlaması hakkı ve haddi olmadığı gibi aklı selimin kabul edebileceği bir durum değildir." şeklinde belirtti.

"ABD bu kararla yaptığı katliamların üstünü örtme çabası gütmektedir"

Açıklamasının devamında Kır, şunları aktardı:

ABD bu kararla yaptığı katliamların üstünü örtme çabası gütmektedir. Fanatik Ermeniler, ABD ve Bazı Avrupa ülkeleri tarafından 1915 yılında Birinci Dünya Savaşı yıllarında karşılıklı yaşanan bir trajedide Ermenilerin olaylarda ki payları kasıtlı olarak göz ardı edilmektedir.    Şunu ifade etmek isteriz ki, On birinci yüzyıldan itibaren 900 yıla yakın Türklerle bir arada huzur içinde yaşayan Ermeniler, Osmanlı Devleti'nin uyguladığı insani politikalar sebebiyle dünyanın hiçbir devletinde bulamayacakları kadar hak ve imtiyazlar elde etmişlerdir. Türk devletlerinin sadık bir tebaası olarak devletin önemli kademelerinde görevler alabilmişler ve önemli hizmetler vermişlerdir. Hatta Ermeni vatandaşlarımız Osmanlı devletine bağlılıkları sebebiyle literatüre Millet-i Sadık’a olarak geçmiştir. Şimdi ister istemez şu soru akla gelmektedir. 900 yıla yakın bir zaman dostça kardeşçe bir arada yaşayan bu iki toplum nasıl olmuş da birbirini yok edebilecek hâle gelebilmişlerdir? Bu durum altı çizilmesi gereken bir konu olup, objektif yerli yabancı bilim, fikir ve tarih adamaları tarafın cevabı mutlaka verilmelidir.

"1915 Ermeni olaylarında Ermeniler sütten çıkmış ak kaşık değildir"

Ermeniler Emperyalistler tarafından Truva atı olarak kullanıldıklarını söyleyen Kır, "1915 yılında Osmanlının askerlerinin büyük bir kısmını Çanakkale’de, Kanal savaşında bulundurmasını fırsat bilen Ermeniler; Doğu Cephesi'nden topraklarımızı işgal eden istilacı Çarlık Rus orduları ile iş birliği yaparak asırlarca hizmet aldıkları ve hizmet verdikleri Osmanlıya ihanet yolunu tercih etmişlerdir. 1915 Ermeni olaylarında Ermeniler sütten çıkmış ak kaşık değildir. T.C. Başbakanlık Devlet arşivinden tarih ve yerleri belirli olan bilgilere göre Ermeni çeteleri, Nahcivan, Erzurum, Van, Kars, Bayburt, Iğdır, Gümüşhane, Bitlis, Muş, Gaziantep, Kahramanmaraş, Trabzon, gibi illerimizin ilçelerinde ve köylerinde 523 bin bebek, kadın, çocuk sivil vatandaşımızı katlettikleri hatta taş mağazalarda yakarak toplu katliamlar yaptıkları Ermeni vahşetinden kaçan Doğu Anadolu'da ki 700 binin üzerinde vatandaşımız   Batı Anadolu’ya göç etmek mecburiyetinde kalmıştır." dedi.

"Soykırım iftirası ABD’nin işlediği katliamların üstünü örtmeye yetmeyecektir"

Biden’ın soykırım iftirası ABD’nin işlediği katliamların üstünü örtmeye yetmeyeceğini söyleyen Kır, ABD’nin yaptığı soykırımların bilançosunu şu şekilde açıkladı:

Vietnam’da 4 milyon, Kore’de 3 milyon, Kamboçya’da 1 milyon Afganistan’da 1,5 milyon Hiroşima ve Nagazaki’de 350 bin katili olan ve 1830 yılında çıkarttığı Kızılderilileri Tehcir Yasasıyla 70 milyon Kızıl derilinin neslini tüketen ABD ve Onun temsilcisi Bıden’ın ülkemizi soykırım ile itham etmesi Ziya Paşa’nın; ‘Merdi Kıpti şecaatin arz ederken, sirkatin söyler’ ‘onlar ki, laf ile dünyaya verirler nizamat bin türlü teseyyüp bulunur hanelerinde’ sözlerini hatırlatmaktadır. Biden’ın soykırım iftirası ABD’nin işlediği katliamların üstünü örtmeye yetmeyecektir.

"ABD tüm zamanların darbelerin planlayıcısı ve destekçisi konumunu sürdürmektedir"

Kır, "ABD dün olduğu gibi bugün de haydutluğunu sürdürmekte, ekonomik siyasi ve askeri gücüne güvenerek şantaj ve tehdit yoluyla başta ülkemiz olmak birçok ülke aleyhinde faaliyet yürütmektedir. Başta PKK ve PYD; YPG, KCK, FETÖ gibi iç ve dış terörist odaklarına silah, lojistik ve moral destek sağlanmak suretiyle ülkemiz aleyhine kışkırtmaktadır. Diğer taraftan tüm zamanların darbelerin planlayıcısı ve destekçisi konumunu sürdürmektedir." ifadesini kullandı.

"Ülkemizdeki ABD üsleri ABD’nin kullanımına derhal kapatılmalıdır"

"ABD dost ve müttefiklikten çıkarılmalıdır." diyen Kır, son olarak; "ABD gelinen noktada; bir taraftan ‘dost ve müttefik’ ülke sıfatıyla ülkemizde kurduğu 20’den fazla üssün hizmetini pervasızca yürütürken, diğer taraftan Türkiye’yi F-35 programından çıkarmakta ve her fırsatta tehdit ve şantaj kılıcını çekmektedir. Böyle bir dost düşman başına! Küresel çağda ülkelerin çıkarı tek taraflı değildir. Ülkemiz tarafından da ABD’ye karşı mütekabiliyet esasları devreye sokulmalı, bu hayasız ve soysuz samimiyetsizliğin karşılığı olarak; ABD ‘dost ve müttefik’ ülke tanımından çıkarılmalıdır. Ülkemizdeki ABD üsleri ABD’nin kullanımına derhal kapatılmalıdır. Yaptığı haksız, hukuksuz, mesnetsiz ‘soykırım’ iftirası sebebiyle Biden hakkında ulusal ve uluslararası mahkemelerde dava açılmalıdır. İktidar ve muhalefet partileri bu konuda birbirlerini suçlamaktan vaz geçip yekvücut halinde TBMM tarafından kınama kararı değil, ABD’nin Vietnam’da, Kore’de, Kamboçya’da Afganistan’da Hiroşima’da, Nagazaki’de ve Irak’ta milyonlarca insanı katletmesi, Kızılderililerin neslini tüketmesi sebebiyle derhal ‘soykırım’ kararı alınmalıdır." şeklinde belirtti. (İLKHA)



Bu haberler de ilginizi çekebilir