‘Saddam Bandı’nın hikayesi
Yaşı 30’un üzerinde olan birçok kişinin çocukluk yıllardan aklında kalan önemli hatıralardan biri de ‘Saddam Bandı’ olmuştur. Körfez Savaşı yıllarından kalan bu tanımlama aradan geçen on yıllara rağmen halen kullanılıyor. Peki nedir ‘Saddam Bandı’nın hikayesi?
DOĞRUHABER-MUHSİN ŞENOL
Körfez Savaşı yıllarında tüm Türkiye diken üstündeydi. Türkiye’de bulunan ABD üstleri nedeniyle Adana, Diyarbakır ve Mardin ve çevre iller adeta savaşı evlerinde yaşıyorlardı. Bu gergin ortamda ortaya çıkan ‘Saddam Bandı’ kavramı halen bile kullanılıyor.
KÖRFEZ SAVAŞI
Irak'ın İran ile yapmış olduğu savaş sonrası yaşamış olduğu ekonomik zararı karşılamak amacıyla 2 Ağustos 1990 yılında Kuveyt'i işgal etmiştir. Yaşanan bu gelişmeler neticesinde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Irak'ın işgal etmiş olduğu Kuveyt topraklarını boşaltması yönünde bir karar almıştır. Irak'tan bu kararı 15 Ocak 1991 yılına kadar uygulamasını talep etmiştir. Ancak Irak bu karara uymamış ve Kuveyt topraklarındaki işgalini sürdürmüştür. Bunun neticesinde ABD öncülüğündeki güçler Irak'a saldırmış ve böylece I. Körfez savaşı başlamıştır. Başlayan bu savaş Irak Devleti’nin başarısızlığıyla sonuçlanmıştır.
GERGİN BEKLEYİŞ
Türkiye’de Amerika üslerinin bulunmasından dolayı özellikle üslerin bulunduğu bölgeler her an saldırı tehlikesi altında yaşıyordu. Irak sınırına yakın bölge ve Adana bu durumdan en çok etkilenen illerdi. Her an saldırı olacak endişesiyle herkes kimyasal silahlara karşı önlem alma telaşındaydı. O dönemin sosyal medyası ‘fısıltı gazetesi’ marifetiyle kimyasal silahlara karşı etkili olduğu söylenen onlarca yöntem ortalıkta dolaşıyordu. Yaygın olmayan televizyonlardan ve radyolardan her an saldırı olabileceği haberleri iyiden iyiye gerginliği arttırıyor. Halktaki kimyasal silaha karşı yöntem arayışlarını arttırıyordu. Bu yöntemler arasında ıslak havlu, çamaşır suyuyla yıkanmış tülbent ve tabi ki ‘Saddam Bandı’ vardı.
‘SADDAM BANDI’NIN HİKAYESİ
Kimyasal silahlara karşı halk evin bir odasını sığınağa çevirmiş ve haberlerde duyduğu bir haber veya sokakta dönen bir söylenti üzerine günün belli saatlerini bu ‘sığınak’ta geçirirdi. İşte bu gergin atmosferde bir pazarlama stratejisi kasırgası yaşandı. Bildiğimiz koli bandının kimyasal silahın etkilerine karşı etkili olduğu söylentisi yayıldı. Herkes evlerinde sığınağa çevirdiği odasının kapı ve pencerelerini bu bantla kapatmaya başlamıştı. ‘Fısıltı Gazetesi’nin de etkisiyle günden güne koli bandının kullanımı arttı öyle ki artık koli bandı kıtlığı yaşanmaya başlamıştı. İşte bu dönemde koli bandının adı değişmiş ve ‘Saddam Bandı’ denmeye başlanmıştı.
ARADAN GEÇEN YILLARA RAĞMEN ADI ÖYLE KALDI
Körfez Savaşı sona erdi. Türkiye’ye de herhangi bir saldırı olmamıştı. Ardından Irak, ABD tarafından işgal edildi. Bu arada Saddam'ın elinde bahsedilen kimyasal silahların olmadığı da anlaşıldı. Daha sonra Saddam Hüseyin idam edildi. Ancak aradan geçen bunca zaman ve olaya rağmen ‘Saddam Bandı’nın ismi değişmedi. Halen bile Adana, Diyarbakır, Mardin ve daha birçok ilde koli bandına ‘Saddam Bandı’ denmeye devam ediliyor.