ABD merkezli bir Yahudi gazetesi olan Algemeiner’de dün yer alan habere göre ABD Ulusal İstihbarat Direktörlüğü tarafından Salı günü yayınlanan bir rapora göre, ABD istihbarat topluluğu İran'ın "gerilimi tırmandırabilecek riskler almasını" ve ABD'nin Orta Doğu'daki çıkarlarını tehdit etmesini bekliyor

Her yıl yayınlanan Yıllık Tehdit Değerlendirmesi raporunda, "İran, ABD nüfuzunu aşındırmaya ve yurtdışındaki Şii nüfusu desteklemeye çalışırken ABD ve bölgedeki müttefik çıkarlarına sürekli bir tehdit oluşturacak. İran komşu ülkelerde nüfuzunu ve gücünü sağlamlaştırmaya, üzerindeki uluslararası baskıyı azaltacak ve rejimin istikrarına yönelik tehditleri en aza indirmek için çaba sarf edecek.” ifadeleri kullanıldı.

Irak merkezli Şafak News’in haberine göre rapor, "İran’ın kötüleşen ekonomisi ve zayıf bölgesel itibarı, hedeflerine engel teşkil etse de Tahran hedeflerine ulaşmak için diplomasi, nükleer programını genişletme, askeri silah satma ve satın alma, vekil güçlerle ortak saldırılar gibi bir dizi yöntem deneyecek” diye devam etti.

Dün, Senato İstihbarat Komitesi önünde ifade veren Ulusal İstihbarat Direktörü Avril Haines, “Irak, önümüzdeki yıl İran'ın etkisi için önemli bir savaş alanı olacak. Ancak Tahran, Suriye'de kalıcı bir askeri varlık sürdürmeye, Yemen'i istikrarsızlaştırmaya ve İsrail'i tehdit etmeye devam edecek.” dedi.

Raporda, komşu Irak'taki olayları etkilemek için Şii milislerin kullanılması, Yemen'deki Husi isyancılara silah sağlanması, Lübnan Hizbullahı’na destek ve 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmayı daha fazla ihlal etmek de dahil olmak üzere İran ile ilgili özel endişe duyulan bazı alanlar özetlendi.

Ayrıca Tahran, kritik altyapı sistemlerine siber saldırılar gerçekleştirme yeteneğine de sahip olduğu ve İran istihbarat topluluğunun sahte tehditler veya seçim altyapısı hakkında dezenformasyon yaymak ve ABD karşıtı içeriği yeniden dolaştırmak gibi çevrimiçi gizli bir etkisi olduğu belirtildi.

Ulusal İstihbarat Direktörlüğü’nün raporunda, "Rusya ve Kuzey Kore tarafından alınan kışkırtıcı eylemler, Çin’in küresel güç dürtüsü ve IŞİD, El Kaide ve Hizbullah gibi küresel gruplar"un oluşturacağı tehditlere de değinildi.

Rapor ayrıca, "Beyaz üstünlükçü, Neo-Nazi ve dışlayıcı kültürel-milliyetçi inançların bir karışımını benimseyen şiddet yanlısı aşırılık yanlılarının" yarattığı risklere de vurgu yapıldı.

Raporda Avustralya, Almanya, Norveç ve Birleşik Krallık gibi ülkelerin artık bu grupları en hızlı büyüyen terör tehdidi olarak gördüğüne dikkat çekildi.

Kaynak; Ortadoğu Haber