• DOLAR 32.584
  • EURO 34.939
  • ALTIN 2429.224
  • ...
`Anne Sütü Bankası` projesi küresel sistemin bir dayatmasıdır`
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
BATMAN - Anadolu Gençlik Derneği Başkanı Lokman Özkan, Sağlık Bakanlığı`nın uygulamaya çalıştığı Anne Sütü Bankası Projesi ile ilgili bir basın açıklaması yaptı.
 
Sağlık Bakanlığı`nın uygulamaya çalıştığı "Anne Sütü Bankası Projesi"nin iyi niyetle yola çıkılsa da toplumun geleceği açısından tehlikeli sonuçlar doğurabilecek bir proje olduğunu belirten Özkan, "Genelde canlıya özelde insana ait tüm genetik materyali ve hücresel ürünleri ekonomik bir kazanç vasıtası olarak gören küresel kapitalist sistemin Müslüman bir toplumu bu minvalde yutmasına zemin hazırlayabilecek tehlikeleri içermektedir.
 
Toplumsal çözülmenin yaşandığı, akrabalık ve komşuluk ilişkilerinin sıfırlandığı, merhametin ve yardımlaşmanın şehirlerimizin sokaklarını bankalara terk ettiği bir süreç yaşanırken ortaya atılan Anne Sütü Projesi`de aile bağlarımızı dejenere edebilecek bir uygulamaya dönüşebilir" uyarısında bulundu.
 
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının verilerine göre 8 bin 908 kadının eşlerine karşı polis korumasına alındığı bir ülkede toplumsal ilişkilerin ve aile bağlarının seküler yasalarla korunamayacağının açık olduğuna dikkat çeken Özkan, "Yüzyıllarca aile mefhumunun korunmasında en büyük katkıyı sağlamış olan kadim değerlerimizin yok sayılmasıyla aile içi şiddetin ve boşanmaların hızla arttığı aşikârdır" dedi.
 
Açıklamasının devamında Özkan, "Aileye dair yeniden inanç eksenli düzenlemelerle daha sağlam bağlar kurulması gerekirken ve Sağlık Bakanlığı`na hiçbir toplumsal talep yokken bu şekilde tüm değerlerin ekonomik sözleşmelere indirgenmesine yol açacak uygulamalara başvurulmasının küresel sistemin bir dayatması olduğunu düşünmemiz kaçınılmazdır" ifadelerini kullandı.
 
İnanç ve düşünce hürriyetinin en temel insan haklarından olduğuna işaret eden Özkan, "Kişilerin aile oluştururken ve devamlılığını sağlarken bunu inançları ekseninde yürütmeleri de seküler metinlerle kısıtlanamayacak haklardandır. Nisa Suresinin 23. ayet-i kerimesi süt kardeşliğini aynen soydan gelen kardeşlik gibi kabul etmiş ve bir evlilik yasağı getirmiştir. Bu ayeti kerimeden `Nesepten dolayı haram olanlar sütten dolayı da haram olurlar` hükmü çıkarılmıştır. Her inançta olduğu gibi bu yasak da bir duyarlılık meselesidir. Bir apartmanda yaşayan insanların birbirlerini tanımaz hale geldiği bir toplumda muhtemel Süt Bankası personelinin bu duyarlılığa sahip olduğundan kim nasıl emin olacaktır?" şeklinde tepki gösterdi.
 
Süt Bankasına süt vermeyin
Hiçbir mamanın anne sütünün yerini tutamayacağını ve münferit süt anneliği uygulamasının duyarlılık sahibi aileler için bir çıkış yolu olabileceğine değinen Özkan, "Ancak aile bağları, nikâh ve evlilik bağları `Süt Bankası Projesi` kapsamında ilerleyen süreçte küresel ekonomiye eklemlenmiş bir uygulamaya dönüşmesi muhtemel bir girişime kurban edilmemelidir. Süper marketlerin raflarında satılan birçok gıdanın içeriğinde helalliği tartışılan binlerce katkı maddesine karşı önlem alınamazken, süt anneliği meselesinde alınacak önlemlerle bir karışıklığa mahal verilmemesinin çok zor olduğunu düşünüyoruz" dedi.
 
Küresel ekonomik sistemin her hâlükârda kazanca endeksli olduğu için ekinde ve nesilde meydana gelen bozulmalardan rahatsızlık duymadığına dikkat çeken Özkan, "Canlıların genetiğiyle ve nesebiyle rahatlıkla oynayabilmektedir. Avrupa Birliği Uyum Yasaları kapsamında da olsa toplumumuzun temel değerlerini hafife alan hiçbir uygulamaya onay vermememiz gerekir. Sağlık Bakanlığı`nı iyi niyetli de olsa tehlikeli sonuçları olabilecek bu projeden vazgeçmeye davet ediyoruz. Muhtemel bir Süt Bankasına süt vermemek ve süt almamak duyarlı halkımız tarafından bu uygulamaya verilecek en güzel cevaptır"çağrısında bulundu. (Sezer İlbasan - İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir