• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...
20 yılda topladığı 600 yıllık "Hat" eserlerini İstanbul'da sergiliyor
Google News'te Doğruhaber'e abone olun.  Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Fatih Belediyesi Kadırga Sanat Merkezi'nde açılan ve Ramazan ayının sonuna kadar devam etmesi beklenen sergide, Şeyh Hamdullah Efendi, Kazasker Mustafa İzzet Efendi, Esad Yesari, Mahmud Celaleddin gibi Osmanlı döneminin meşhur hattatlarının eserleri yer alıyor.

Yaklaşık 170 parçadan oluşan nadide koleksiyon salgın sürecinde açılmasına rağmen sanatseverlerin büyük beğenisini topladı ve yoğun bir şekilde ziyaret ediliyor.

Serginin yapıldığı sanat merkezine sık sık gelen hattat Abdurrahman Kılıç, sergiyi ziyaret eden misafirlere de sanat eserleri hakkında bilgi vermeyi ihmal etmiyor.

Açılan sergi ile ilgili İLKHA muhabirine konuşan hattat ve koleksiyoner Abdurrahman Kılıç, "Hat sanatının bu kadar önemli bir sanata dönüşmesindeki en büyük neden ilâyi kelimetullah, Kur'an-ı Kerim'in bu sanatla yazılıyor olmasıdır." dedi.

"Hat sanatı ile tanışmama vesile olan Ali Alpaslan Hoca'nın koleksiyonu oluşturmamda önemli etkisi oldu"

Kılıç, "1990 yılında Prof. Dr. Ali Alpaslan Hoca ile tanışma fırsatı buldum ve kendisinden ders almaya başladım. 1990 yılından hocamın vefatı olan 2006 yılına kadar kendisinden ders aldım. Hat sanatı ile tanışmış olmam ve Ali Alpaslan Hoca gibi bir değerden de bu sanatla ilgili incelikleri öğrenmiş olmam koleksiyonu oluşturmamda önemli bir etken oldu. Hattat olmamın verdiği bir fayda ile bu eserleri daha sağlıklı olarak toplamama vesile oldu." diye konuştu.

Hattat Abdurrahman Kılıç

"Sergide, 15'inci yüzyıldan Cumhuriyet dönemine kadar çok sayıda eser var"

Sergilenen eserlerin tamamının kendisine ait olduğunu ancak tüm eserlerin aynı zamanda tarihi bir koleksiyon olduğunu belirten Kılıç, "Osmanlı Hat Sanatı tarihine ışık tutan bir koleksiyon. Çünkü Fatih Sultan Mehmet döneminden yani 15'inci yüzyıldan 20'nci yüzyıla kadar, Cumhuriyet'in ilk yıllarına kadar olan birçok hattatın eserleri var. Yaklaşık 170 parçadan oluşuyor. Bunlar benim şahsi yazılarım değil, tarihi eserlerdir. Çok önemli hattatlarımızın eserleri var. 15'inci yüzyılda yaşamış olan Abdullah Herevi'nin, Şeyh Hamdullah, Hafız Osman, Yedikuleli Seyit Abdullah efendi, Rasim Efendi, Kazasker Mustafa İzzet efendi, Şefik efendi, Sami Efendi, Hamit Aytaç gibi çok önemli hattatların eserleri var." şeklinde konuştu.

600 yıllık bir tarihe ışık tutan eserleri yaklaşık 20 yılda topladığını ancak eserlerin büyük çoğunluğunu son 10 yılda topladığını belirten Kılıç, salgın sürecinde olunmasına rağmen açılan sergiye büyük rağbet gösterildiğini, hatta son dönemlerde en çok ilgi çeken sergi olduğunu söyledi.

"Koleksiyonerler ellerindeki eserleri bu şekilde sergiler yaparak sanatseverlerin istifadesine sunmalı"

Açılan sergi süresi dolduktan sonra sergilenen eserlerin bir kısmını kendilerine ait bir vakıfta daimi olarak sergilemeye devam edeceğini vurgulayan Kılıç, "Bir aile vakfımız var. O vakfın bir bölümünde daimi sergi olarak bu eserleri sergilemeyi planlıyorum. İnşallah insanların istifadesine sunacağız. Çünkü bu kadar eser eve, ofise sığmıyor. Böyle koleksiyonu alıp saklamanın çok doğru olmadığını, insanların istifadesine sunulması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü malum cumhuriyet dönemiyle birlikte birçok konuda olduğu gibi hat sanatı da tarihe gömülmek istendi. O dönem hattatlarımızın çok büyük mücadeleleri büyük sıkıntıları olmuş. Dolayısıyla günümüz hattatlarına örnek almaları, sanat tarihini müşahede etmeleri bakımından ulaşabilen eser çok az. Onun için koleksiyonerlerin bu şekilde sergiler yaparak sanatseverlerin istifadesine sunmaları gerektiğini düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

"Hat sanatını önemli kılan en büyük neden Kur'an-ı Kerim'in bu sanatla yazılmasıdır"

Hat sanatının sanatçıyı manevi anlamda etkilediğini söyleyen Kılıç, son olarak şunları kaydetti:

Hat sanatının bu kadar önemli bir sanata dönüşmesindeki en büyük neden ilâyi kelimetullah, Kur'an-ı Kerim'in bu sanatla yazılıyor olmasıdır. Peygamber Efendimizin hadisi şeriflerinin gene bu sanatla icra ediliyor olmasıdır. Dolayısıyla hattatlar hep daha güzelini, daha iyisini yazma gayretiyle, sanat muazzam bir noktaya gelmiş. Diğer sanatlardan ayrılan tarafı her mekâna ayrı bir ayet ve hadisin yazılmasıdır. Bu sanatla uğraşanlar manevi anlamda olumlu etkileniyorlar.

Hattat Abdurrahman Kılıç kimdir?

1980'de İstanbul'da doğan Hattat Abdurrahman Kılıç, Kur'an hafızı olmakla birlikte Kick Boks'ta milli sporcu olarak müsabakalara katılıp dünya 3'üncüsü oldu. Yine aynı sporda Amerika ve Asya Kupası şampiyonu oldu. Azerbaycan'da rahmetli Prof. Dr. Ali Alparslan'dan 14 yıl hat sanatı ile ilgili dersler aldı.

Hat sanatı ile ilgili koleksiyon oluşturarak Osmanlı tarihinden günümüze kadar en değerli eserleri bir araya getiren Kılıç, aynı zamanda İstanbul'da iş adamı olarak hayatını devam ettiriyor.

Prof. Dr. Ali Alpaslan kimdir?

Tam ismi Mehmet Ali Alparslan olup 1925 senesinde Çorlu’da dünyaya geldi. Daha sonra ailesi ile beraber İstanbul’a yerleşerek Haydarpaşa Lisesine girdi. Burayı bitirdikten sonra Edebiyat Fakültesinin Türk ve Fars Edebiyatı Şubesine başladı.

1948’de mezun olduktan sonra İran Hükümeti'nin daveti üzerine Tahran Üniversitesi’nde üç sene Farsça ve Fars Edebiyatı eğitimi gördü. İstanbul’a döndükten sonra Başbakanlık Osmanlı Arşivi'nde çalışmaya başladı. Buradan Hariciye Vekâlet'ine geçerek Amerika ve Kanada’da diplomatik kurye olarak görev yaptı. Görevden istifa ettikten sonra Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ne asistan oldu.

1959’da İstanbul Üniversitesi’nin Fars Dili ve Edebiyatı Şubesi’ne geçti ve 1962'de doktorasını tamamladı. 1963 ilâ 1966 yılları arasında Londra Üniversitesi’nde Türk Dili ve Edebiyatı dersleri verdi. 1967 senesinde doçent olduktan sonra bir süre de Chicago Üniversitesi’nde ders verdi. 1980 yılında profesör olduktan sonra kendi bölümünün ve Türkiyat Araştırmaları Merkezi’nin başkanlığını üstlendi. 1992 yılında yaş haddinden emekliye ayrıldıktan sonra Mimar Sinan Üniversitesi, Geleneksel Türk El Sanatları Bölümü’nde Hat Sanatı Kürsüsü’nün başkanlığını yapmaya başladı. Ayrıca İstanbul Üniversitesi’nde Osmanlıca ve Paleografya dersleri verdi. 24 Ocak 2006 tarihinde vefat eden Alpaslan, Karacaahmet Mezarlığı’nda metfun bulunuyor. (İLKHA)

Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Bu haberler de ilginizi çekebilir