• DOLAR 32.558
  • EURO 35.057
  • ALTIN 2429.766
  • ...
Halepçe Katliamı'nın tanıklarından olan Dr. Emir Nadir o günleri anlattı
Google News'te Doğruhaber'e abone olun.  Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Bundan tam 33 yıl önce yaşanan ve 5 bin insanın hayatını kaybettiği Halepçe Katliamı tanıklarından olan Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim üyesi Dr. Emir Nadir, katliamla ile ilgili İLKHA muhabirine konuştu.

Halepçe Katliamı'nın 8 yıl süren İran-Irak savaşının neticesi olduğunu söyleyen Nadir, Halepçe'nin dindar kimliği için hedef seçildiğini tahmin ettiklerini söyledi.

Nadir, 33 yıl önce bugün Halepçe'deydik. O zaman ben daha 12 yaşındaydım. 8 yıl süren Irak-İran savaşı Halepçe Katliamı'ndan 4 ay sonra sona erdi. Halepçe İran'a yakın bir bölgede yer alıyor. Bizim köyümüz Halepçe'nin İran sınırındaki son köy. Köyümüzden sonra bir nehir var ve o nehir İran-Irak sınırını belirliyor." dedi.

"İran'dan Halepçe'ye düşen bomba ve füzeler tüm tankları birer birer imha etti"

Katliamdan önce köye gidip geldiklerini ve İran'ın o bölgede yol ve köprüler yaptığını gördüklerini söyleyen Nadir, "Irak buna hiç karışmıyordu. Biz de buna şaşırıyorduk. Dağlarda Irak askerleri olmasına rağmen İran kolaylıkla sınıra kadar gelmişti. Onun haricinde bölgede tanklar vardı. O zaman Halepçe küçük bir şehirdi. Evimizden şehrin meydanı görünüyordu. Tankların hepsi bir meydanda toplanmıştı. İran'dan Halepçe'ye düşen bomba ve füzeler tüm tankları birer birer imha etti. Öyle tahmin ediyorum ki, o zamanın yönetimi Bağdat'a olanlar hakkında bilgi vermiyordu. Olan bize oldu." diye konuştu.

"Katliamdan 3 ay sonra annemin izine rastladık"

Nadir, "İran ordusu sınıra kadar geldi. Ardından köyümüze ve diğer köylere geldiler. Ardından hava saldırıları karşılıklı olarak başladı. İran'ın büyük bir ordusu vardı ama buna karşılık Irak'ın askeri gücü çok zayıftı. İran askerleri Halepçe'ye girince babam ve amcaların ne yapacaklarını konuşmaya başladılar. Hatta askerlerde gaz maskesi vardı ama bunun ne olduğunu o zaman bilmiyorduk. Aynı gün babam bazı işleri için köye gitmişti. Eğer bir şey olursa hemen köye gitmemiz için bizi tembihlemişti. Annemin babası ve dayım köydeydiler. Halepçe halkı şehri terk etmeye başlayınca ben, amcam ve 3 kız kardeşim de şehirden çıktık. Biz Halepçe'den çıktıktan sonra köyümüzdeki dağlara varınca kimyasal atıldığı haberi geldi. Bu hadiseden 3 ay önce zaten Irak'a uçaklar gelip varil bombası atıyordu. Biz de 2 gün bodrumda saklandık. Kimyasal gaz atılmaya başlandığında biz çıkmıştık ama annem Halepçe'deydi. Köye vardığımızda babam ne olduğunu sordu. Biz de annemin Halepçe'de kaldığını söyledik. Bir gün sonra babam ve ağabeyim Halepçe'ye gittiler. Aynı günün akşamı döndüler ama annemin izine rastlayamamışlar. Orada ölen kadınları, çocukları, yaşlıları görmüşeler. O gün 5 bin insan öldü. Dedem ve kardeşi de o zaman öldü. Onları alıp köyde defnettik. Bununla birlikte çok sayıda akrabam vefat etti. Annemin izine ise 3 ay sonra rastladık. Akrabalarımızla birlikte İran'a gittiğini ve hayatta olduğunu öğrendik. Anneme kavuşunca çok mutlu olduk." şeklinde konuştu.

"Halepçe halkı dindar olduğu için hedef seçildiğini düşünüyorum"

Halepçe halkının dindar bir halk olduğunu ve Halepçe'de çok sayıda caminin olduğunu söyleyen Nadir, son olarak şu ifadeleri kaydetti:

Halepçe'de çok sayıda âlim vardı. Halk İslam'ı çok seviyordu. Öyle tahmin ediyorum ki, bu sebeple hedef seçildi. Arap, Türk, Kürt, Fars tüm müminler kardeştir. Böyle bir olayın yeniden yaşanmasını hiç istemiyoruz. Hayatımda böyle bir sorunla karşılaşmadım. Kıyamet gibiydi. Hayatın, alışverişin devam ettiği bir şehirde birden bire o kadar insanın ölmesi çok vahim bir olaydır.

Dr. Emir Nadir kimdir?

1976 yılından Irak'ın Halepçe şehrinde dünyaya gelen Dr. Nadir, ortaokul ve lise eğitimini memleketi olan Halepçe'de tamamladı.

İslam hukuku alanında ihtisas yapan Dr. Nadir üniversite ve yüksek lisans eğitimini Yemen'de, doktora eğitimini ise Sudan'da tamamladı.

Ailesi hâlâ Halepçe'de yaşayan ancak kendisi 8 yıldır Türkiye'de hayatını sürdüren Dr. Nadir, Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde öğretim görevlisi olarak çalışıyor. (İLKHA)



Haberin Videosunu İzlemek İçin Tıklayınız

Bu haberler de ilginizi çekebilir