• DOLAR 34.7
  • EURO 36.773
  • ALTIN 2961.89
  • ...
Coronavirus'e karşı zayıf düşüren ve hastalıklara neden olan hatalı beslenmeye dikkat!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Salgın ile birlikte fiziksel hareket alanlarının kısıtlanması ve hareketliliğin azalmasıyla dengesiz beslenmenin neden olacağı sorunlara değinen  Beslenme ve Diyet Uzmanı Ece Öneş, vücudumuzun bağışıklık sistemini güçlü tutmak için bolca meyve suyu içmek, kemik ve et suyunu abartmak, kahve ve çay tiryakisi olmak, her öğünde turşu tüketmek, televizyon karşısında atıştırmak ve hatalı diyet gibi bağışıklık sistemini olumsuz etkileyen hatalı beslenme şekillerinden uzak durulması gerektiğini belirtti.

Hatalı beslenmenin vücudu virüse karşı dirençsiz hale getireceğini belirten Öneş, yanlış beslenen kişilerin büyük hastalıklara yakalanmasına da neden olabileceğini aktardı.

Öneş, "Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 virüsünden korunmada ve tedaviden başarılı sonuç alınmasında güçlü bir bağışıklık sisteminin ne kadar önemli olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Bağışıklık sistemimizin güçlü olmasında da düzenli uyku, düzenli egzersiz ve sağlıklı beslenmenin rolü oldukça büyük. Günlük rutinde mevsim meyve ve sebzelerinin, tam tahıllı ürünlerin, kuru baklagillerin, et ve süt ürünlerinin dengeli şekilde tüketilmesi bağışıklık sistemini güçlü tutmak için gereklidir. 

Özellikle selenyum, demir, çinko gibi minerallerin ve C vitamini ile B12 vitamininin vücuttaki seviyelerinin azalması bağışıklık sistemini doğrudan olumsuz etkiliyor. Bağışıklık sistemi olumsuz etkilendiğinde Covid-19 hastalığına yakalanma riski arttığı gibi hastalığa yakalananların hastalığı kolay atlatamadığını da unutmamak gerekir. Bu nedenle her gün yeterli ve dengeli beslenmek çok önemli.  Ancak beslenme rutinimizde yaptığımız bazı hatalı alışkanlıklarımız var ki bağışıklık sistemimizi güçlendirmek yerine tam aksine zayıflatabiliyor, hatta bazı önemli hastalıkların tetiklenmesine bile yol açabiliyor." ifadelerine yer verdi.

Beslenme ve Diyet Uzmanı Ece Öneş, Covid-19 pandemisinde kaçınılması gereken 6 önemli beslenme hatasını anlatarak önemi öneriler ve uyarılarda bulundu.

"Aşırı meyve suyu tüketmek kronik hastalıklara yol açar"

Bolca meyve suyu içmek; bağışıklığımızı güçlendirir düşüncesiyle çoğumuz bolca meyve suyu tüketmeyi alışkanlık haline getirdik. Ancak meyvelerin kendisini tükettiğimizde vitamin, mineral ve posa alırken, meyve suyu içtiğimizde ise posa yerine bol miktarda früktoz şekeri ve aşırı kalori alıyoruz. Fazla alınan früktoz da kan şekerini çok hızlı yükselttiği için insülin direnci ve diyabet başta olmak üzere tüm kronik hastalıkların kapılarını açıyor, aynı zamanda bağışıklığı olumsuz etkiliyor. Günde 2-3 porsiyon taze meyve tüketmek çok daha iyi bir tercih olacaktır.  

"Kemik ve et suyunda aşırıya gitmek kolesterolün yükselmesi ve kalp-damar hastalıklarına davetiye çıkarır"

Kemik ve et suyunu abartmak: Kemik ve et suyunun normal miktarlarda tüketilmesi sağlığa faydalı etki gösterirken, neredeyse her yemeğe eklenmeleri ise bağışıklığı desteklemediği gibi, kolesterol seviyelerini de hızla yükseltir. Kolesterolün yükselmesi de başta kalp-damar hastalıkları olmak üzere birçok kronik hastalığa davetiye çıkarır. Dolayısıyla kemik ve et suyu tüketimini minimum seviyelerde tutmak pandemide bağışıklığı desteklemesi açısından yeterli olacaktır.

"Gün içerisinde aşırı bir şekilde kahve ve çay tüketimi stres, sinir ve uykusuzluğa yol açar"

Kahve ve çay tiryakisi olmak: Evde kalış sürelerinin uzamasıyla birlikte şüphesiz gün içerisinde içilen çay ve kahve miktarları oldukça arttı. Ancak aşırı tüketimle birlikte vücuda alınan fazla kafein; stres, sinirlilik hali ve uyuyamama gibi durumlara neden olarak bağışıklığı olumsuz etkiliyor. Siyah çay ve kahvenin yanı sıra yeşil çay ve matcha çayı gibi bazı bitki çaylarının da yüksek miktarda kafein içerdiğini unutmayın. Tüm kafein içerikli içecekleri günde maksimum 3 kupayla sınırlandırmaya özen gösterin.

"Aşırı turşu tüketimi tansiyon ve ödem problemlerine neden olur"

Her öğünde turşu tüketmek: Pandemi döneminde bağışıklığı güçlendirmek için belki de en çok başvurduğumuz besin, turşu. Elbette probiyotik etkisiyle bağırsak sağlığına iyi geliyor ve genel bağışıklığı güçlendirmeye yardımcı oluyor. Turşu tüketimini abartmak, beraberinde gereksiz tuz alımına, bunun sonucunda da özellikle tansiyon ile ödem problemlerine yol açabiliyor. Dolayısıyla tansiyon ve kalp-damar ile böbrek hastalarının turşu tüketimini hekimin izin verdiği miktarda minimumda tutmaları, sağlıklı kişilerin ise haftada birkaç gün normal miktarlarda tüketmeleri bağışıklığı güçlendirmede yeterli olacaktır.

"Atıştırmalıkların karbonhidrat ve yağ açısından zengin olması kilo alımına ve kan şekerinin sürekli yükselmesine neden olur"

Atıştırmak: Pandemide evde geçirdiğimiz zamanın artması, sosyalleşmenin ve hareketin ise tam aksine azalması gibi birçok faktör, bilgisayar ve televizyon karşısında daha fazla zaman geçirmemize yol açtı. Aynı zamanda ekran karşısında tükettiğimiz atıştırmalıkların da miktarı oldukça arttı. Atıştırmalıkların karbonhidrat ile yağdan zengin olmaları ve hareketsizlik, kilo alımına neden oldu. Üstelik atıştırmalıkların karbonhidrat içeriklerinin yüksek olması; kan şekerinin sürekli yüksek kalmasına ve dolaylı olarak bağışıklığın olumsuz etkilenmesine yol açar. Bu nedenle paketli ürünlerin ve pastane ürünlerinin tüketimini azaltmanız, hamur işi gıdaları kısıtlamanız, taze ve kuru meyveleri günde 2-3 porsiyon, kuruyemişleri de günde bir avuçtan fazla tüketmemeniz, dengeyi sağlamakta en önemli adımlar olacaktır. 

"Hızlı kilo verme ve hatalı diyet vücudu hastalıklara karşı dirençsiz hale getirir"

Hatalı diyet yapmak: Hareketsizlik başta olmak üzere gün içerisinde can sıkıntısından sıkça mutfağa yönelmek, çeşitli tatlı ve hamurlu gıdaların denenmesi, strese ve kaygıya bağlı iştah artışı gibi sebepler, kilo alım süreçlerini hızlandırdı. Hal böyle olunca hemen herkesi hızla kilo verme telaşı sardı. Ancak; hatalı yapılan diyetler sağlığımızı tehdit ediyor. Örneğin kilo vermek amacıyla uygulanan tek tip beslenmenin hâkim olduğu kısıtlı diyetler bağışıklık sistemimizi güçlü tutacak besin ögelerinden yoksun olup, hastalıklara karşı gücümüzü azaltıyor.

Bu nedenle karbonhidrat, protein, yağ ile vitamin-minerallerin dengeli olduğu bir programla kilo verebilmek ve zayıflarken sağlıklı kalabilmek için diyetisyene başvurmayı unutmayın. (İLKHA)









Bu haberler de ilginizi çekebilir