Kent Konseyi nedir? Kent Konseyi'nin görev ve işleyişi nasıldır?
Kent Konseyi, 3 Temmuz 2005 tarihinde TBMM'de kabul edilen ve 13 Temmuz 2005 tarih ve 25874 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5393 sayılı Belediye Kanunu ile mevzuata girmiş bir kavramdır.
Kent Konseyi, Büyükşehir Yasası ile birlikte ortaya çıkmış, 5393 Sayılı Belediye Kanunu ile kurulmuş, kentte yeni bir vizyon kazandırmak amacıyla kurulmuştur.
Kent konseyi, kentteki sivil toplum kuruluşlarıyla bir araya gelerek, kentin sorunları ile ilgili hazırlamış oldukları raporları, belediye başkanına ve belediye meclisine uygulamaya geçirilmesi isteği ile tavsiye nitelikli olarak sunar.
Kent Konseyi, kent vizyonunun ve hemşehrilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukunun korunması, sürdürülebilir kalkınma, çevreye duyarlılık, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, saydamlık, hesap sorma ve hesap verme, katılım ve yerinden yönetim ilkelerini hayata geçirmeye çalışır.
Kent Konseyleri, Kent Konseyi Yönetmeliğine göre oluşur. Kent konseyleri, bir mahalli idareler genel seçiminden diğer bir mahalli idareler genel seçimine kadar olan 5 yıllık süre için görev yapar.
Kent konseyi çalışmaları tamamen gönüllü olup; başkan, yürütme kurulu üyeleri, genel sekreter veya diğer üyeler kent konseyindeki çalışmalardan dolayı herhangi bir maaş ve ücret almazlar. Kent konseyince hazırlanan çalışmalar, belediye meclisince görüşülmek üzere ilgili belediyeye gönderilir. Mevzuat gereği, bu çalışmalar belediye meclislerinde görüşülmek zorundadır.
Kent konseylerinin çalıma mekânlarını ilgili belediyeler temin eder. Bu mekânlar mümkün oldukça belediye binalarının dışında temin edilir.
Kent konseylerinin herhangi bir yaptırım yetkileri yoktur. Çalışmaları tamamen “ortak akıl” oluşturma ve “uzlaşma” sağlamaya yönelik olarak tavsiye niteliklidir.
Kent konseyleri; başta belediyeler olmak üzere, diğer kurum ve kuruluşların mevzuatla belirlenmiş görev ve yetki alanlarına giren iş ve işlemlerle ilgilenmezler. Bu iş ve işlemler, mevzuatta belirtilen prosedür gereği ilgili kurumlarca doğrudan yürütülür.
Kent konseylerinin; belediye veya diğer kurumların iş ve işlemlerinin yürütülmesinde, denetleme, müdahale etme veya onların iş ve işlemlerini bizzat yapma gibi herhangi bir görev, denetleme veya yaptırım gibi herhangi bir yetki ve sorumluluğu yoktur.
Bu bağlamda; kent konseyleri, yukarıda da ifade edildiği gibi; "Kentteki paydaşları bir araya getirerek, tüm kenti kucaklayan bir 'ortak akıl' güç ve zenginliği ile ortak aklın süzgecinden geçen kararları, uygulamaya geçirilmesi isteği ile tavsiye nitelikli olarak belediyelere sumak için kurulmuş oluşumdur."
Kent Konseyi Başkanı Mehmet Adil Saraç, Kent Konseyi ile ilgili merak edilenleri İLKHA'a anlattı.
"Kent konseyi üyelerini STK'lar seçer"
Kent Konseyi toplantılarına katılmak için sivil toplum kuruluşu temsilcisi ve delege olmak gerektiğini ifade eden Saraç, "Kent Konseyi, Sivil Toplum Kuruluşlarının bir araya gelmesiyle oluşmuştur. Genel Kurul, STK'ların katılımıyla oluşur. Kent Konseyi, seçimli genel kurul ya da seçimsiz genel kurul adıyla ilana çıkar, buna katılmak isteyenler kayıt yaptırırlar. Kayıt yapan STK'lar, başkanları ile birlikte bu toplantıya katılırlar. Bizi seçen insanlar, STK'ların başkanlarıdır. Hem genel kurula hem de yönetim kuruluna girmek için mutlaka delege olmak, herhangi bir derneğin temsilcisi olmak gerekir. STK'lara üye olmayan bir vatandaşın, delege olması ve yönetime girmesi mümkün değildir. Örneğin seçime 350 STK katılmışsa bir de beşte birini aşmamak şartıyla muhtarlarda katılabilir. Seçim yapılır, seçimle işbaşına gelen kişi Kent Konseyi Başkanı olur. Başkanla birlikte 20 yönetim kurulu üyesi vardır. Yönetim kurulu üyeleri, yapılan yönetim kurulu toplantısında görev alır. Görev alanlar, kentin tüm sorunları ile ilgilenebilecek kurullar oluşturulur. Bunlara da çalışma grubu denir." şeklinde konuştu.
"Çalışanlarımız memurlarımız dışında hepsi gönüllüdür"
Kent Konseyi meclislerine değinen Saraç, "Dört meclisimiz vardır. Bunlar; engelli meclisi, kadın meclisi, gençlik meclisi ve çocuk meclisidir. Bu meclislerin dışında; trafikten eğitime, spordan turizme, mutfak kültüründen genel kültüre, kentin tarihinden kentin mimarisine, kentin temizliğinden tarımına ilişkin 20 komisyon vardır. Her bir yönetim kurulu üyesi, bu çalışma gruplarının içinde koordinatör olarak görev alır. Her komisyonun doğrudan doğruya 20 asil ve 20 yedek üyesi vardır. 20 komisyon olduğuna göre her komisyonda da asil ve yedek toplam 40 kişi var. Yönetim kurulunda da 20 kişi olduğundan dolayı toplamda 820 kişi eder. Bu 820 üye gönüllü olarak çalışmaktadır. Bizim çalışanlarımız memurlarımız dışında hepsi gönüllüdür. " ifadelerini kullandı.
"Kent Konseyi bütçesi olmayan bir kurumdur"
Kent Konseyi'nin bütçesi olmayan bir kurum olduğunu vurgulayan Saraç, "Kent Konseyi Başkanı ücret almaz, gönüllü olarak çalışır. Bunun yanında ne iş yapar? Herhangi bir yaptırım gücü ve proje yapma yetkisi yoktur. Köprü ya ada yol yapamaz; Fakat nereye köprü ya da yol lazımsa kentin yetkili kurumlarına bunu tavsiye etmek zorundadır. 'Burası yapılsa iyi olur' tarzında tavsiyelerde bulunur. Tavsiyeleri de iki şekildedir. Birincisi belediye başkanının yetkisinde olan tavsiyeleri, ikincisi ise büyükşehir belediye meclisinin yetkisinde olan tavsiyelerdir. Belediye başkanının yetkisinde olan tavsiyeleri kendisine iletiriz. O da bu tavsiyelerimize yüzde 80 olumlu cevap verir. Örneğin salgın döneminde değil de ömür boyu evde kalmak zorunda olan insanlar var. Bu insanların eğitimi var. Bu insanların eğitimi için Milli Eğitim Bakanlığı her eve haftada 2 gün öğretmen gönderiyor. Bu insanlara tablet lazımdı, Sayın Başkan'ımıza söyledik, tabletler temin edildi. Cuma günü bu tabletleri dağıtmaya başlayacağız. Bir de belediye meclisinin yetkisinde olan konular vardır. Örneğin imar, mahallenin adı ya da sokağın adı ile ilgili durumlar… Bu konularla ilgili tavsiyelerde, Kent Konseyi Genel Kurulu'ndan geçtikten sonra belediye meclisine sunulur. Belediye meclisi, bu tavsiyeyi görüşmek zorundadır. Salgın nedeniyle yaklaşık bir yıldır genel kurul toplantısı yapamıyoruz. Bu sebeple salgının bitmesini bekliyoruz." diye konuştu.
"Kent Konseyi'nin tavsiyelerinin bağlayıcı yönü yoktur"
Kent Konseyi'nin yasal dayanağının 5393 Sayılı Belediye Kanunu olduğunu belirten Saraç, "Her ilde Kent Konseyi oluşturulur. Bazı yerlerde belediye başkanı atamasıyla bazı yerlerde ise seçimle kent konseyi başkanı seçilir. Örneğin biz Şanlıurfa'da seçimle geldik. Kent konseyinin tavsiyelerinin bağlayıcı yönü yoktur, sadece tavsiye niteliğindedir. Yeni kurulan STK'nın genel kurulu beklemesi gerekir. 'Genel kurul üyesi olmak istiyorum' diye başvuru yapması gerekir. STK başkanı ya da STK'nın yetki verdiği kişi, genel kurula katıldığı anda Kent Konseyi'nin delegesi olmuş olur." dedi.
"STK'ları ciddiye alıyoruz onlarla birlikte çalışıyoruz"
Kent Konseyi Genel Kurulu'nun nasıl toplandığına değinen Saraç, " Her hangi bir konuda çağrıya çıkarız. Çağrıya çıktığımızda deriz ki 'falan tarihte, falan konulu gündemle genel kurul yapılacaktır. Delegelerin katılması rica olunur.' Bunu sosyal medya ve basın aracılığı ile duyururuz. Bunu duyan STK'lar başvuruda bulunur. Başvuruda bulunmayan STK, genel kurula katılamaz ve genel kurulda konuşamaz. Biz, STK'lar katılmasa da bütün STK'ları ciddiye alıyoruz, hemfikiriz ve beraber onlarla çalışıyoruz. " ifadelerini kullandı.
"Trafik komisyonumuz kentteki trafik sorunları ile ilgili rapor hazırlıyor"
Kent Konseyi'ndeki komisyonların yaptığı çalışmalara vurgu yapan Saraç, "Kent Konseyi'nde trafik komisyonumuz var. Kentte nerelerde trafik konusunda sorun olduğunu tespit ediyoruz. Komisyon üyeleri kendi aralarında toplanıyorlar. Toplandıktan sonra çeşitli kararlar alırlar. Bu kararlarla ilgili rapor hazırlarlar. Raporda sorunlar dile getirilir. Hazırlanan raporun altında çözüm önerileri de yazılır. Daha sonra bu raporu, belediye başkanının yetkisindeyse belediye başkanına, Eğer belediye meclisinin yetkisinde genel kurula gidiyoruz. Alt çalışma grubunda yapılan çalışmaların bir de yönetim kurulunda görüşülmesi var. Diyelim ki rapor hazırlandı. Yönetim kurulu 12 kişi 'evet' diyorsa o raporu gündeme alıyoruz ve yukarıya iletiyoruz. Eğer yeterli oyu almamışsa bu raporun kabul görmediğini söylüyoruz ve yeniden görüşülmesini istiyoruz. " diye konuştu.
Saraç, açıklamasını şu temennilerle sonlandırdı:
"Sabırlı olunursa Şanlıurfa'da hayırlı işlere imza atacağız inşallah. Urfa'nın trafik, su, temizlik, turizm, kültür, eğitim ve imar, yeşil alan ve park sorunları var. Sorunlarımız çok. Özellikle bizim hedef kitlemiz ve önceliğimiz 'gençlerdir.' Şanlıurfa'da yaş ortalamamız 19,8'dir. Cezaevlerindeki yaş ortalaması 22,5'dır. Bunlara acil çözüm bulmamız gerekiyor. Bunlarla ilgili makro ve mikro çapta çalışmalar yapıyoruz. Halkımız beklesin inşallah iyi olacağını umuyoruz." (İLKHA)