• DOLAR 32.541
  • EURO 34.772
  • ALTIN 2490.992
  • ...
Camiye gitmenin bedeli 12,5 yıl!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
VAN- Sunucu Salih Geçken`in `Farklı Açıdan` programına stüdyo konuğu olarak katılan İLKHA Van Bölge Temsilcisi ve Van Olay Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fikret Özkan, 28 Şubat sürecinde yaşanan mağduriyetlere dikkat çekti. O dönemde on binlerce insanın inançları gereği cezaevine atıldığını ve çeşitli işkencelerden geçirildiğini söyleyen Özkan, 28 Şubat`ın sadece o günle sınırlı kalmadığını; 2000`li yıllara kadar süren ve halen devam eden bir süreç olduğunu ifade etti.

"Senin suçun ne?!"
28 Şubat sürecinde mağdur edilen insanlardan birinin de kendisi olduğunu söyleyen Özkan, o dönemde sırf camiye gittiği için 5 yıl cezaevinde yattığını söyledi. Özkan, "Ben o dönemde Harran Üniversitesi`nde sağlık bölümünü okuyordum. Camiye gidip imamdan Kuran dersi aldığım için 15 yıl hapis aldım. Daha sonra bu cezam çıkan kanunla 5 yıla çevrildi. Cezaevindeyken bir gün aramaya gelen askerler vardı. Bana; "Ya hocam! Genelde buraya kötü insanlar girer. Senin suçun ne?" diye sordu. Bende "Biz Müslüman olduğumuz için içeri girdik." şeklinde karşılık verdim. Sürekli, iddianameyi yanımda tutardım. Suç kısmında `Camiye gitme, Kur`an dersi alma, Kur`an dersi verme, yasa dışı yollardan fıkıh, siyer ve tefsir derslerini başkalarına anlatma` ifadeleri yer alıyordu. Bu sadece benim başıma gelmiş bir olay değil. 90`lı ve 2000`li yılları hatırlayın. On binlerce insan Kur`an dersi aldığı ve verdiği için cezaevine girdi. On binlerce insan gözaltına alındı. On binlerce insan fişlenmiştir. İnsanlar işkence görmüştür. Özellikle 2000 sürecinde birçok insanın mağdur edildiğini, birkaç ay cezaevinde kaldıktan sonra; "Çekin gidin bir daha gözüm sizi görmesin" dercesine bırakıldıklarını biliyoruz. Adalet böyle olmamalı. Adalet, herkes için aynı olmalı." şeklinde konuştu.
 
28 Şubat`ın kalıntılarının devam ettiğini söyleyen Özkan, Türkiye`deki başörtüsü sorununa değindi. Hükümetin bunca yıldır bu sorunu çözemediğini söyleyen Özkan, hükümet yetkilerine seslenerek , "Bu insanların inançları, onların sizi seçmeye, size değer vermeye ve sizi oralara getirmeye sebep oldu. Dolayısıyla bu insanlar 28 Şubat sürecinde yaşadıkları sıkıntıları ve kahrı sineye çekerek bugünü beklediler. Bu gün onların tercih ettiği kişiler sizler oldunuz. Başörtüsü hususundaki mağduriyetler bugün de yapılıyor ve bunlar affedilecek değil. Bizim de hüsn-ü niyetimiz, bu sıkıntıların giderilmesidir" ifadelerini kullandı.
"HÜDA PAR`ın haberlerini veren Van`da tek gazetesiniz"
Sunucu Geçken`in; "Van`da Hür Dava Partisi`nin haberlerini veren tek gazetesiniz. Bunun sebebi nedir?" sorusuna "Burada çok basit bir etkinlik yapılır. Her yerde yapılır ama belki de Doğu ve Güneydoğu`nun kaderini değiştirebilecek, ciddi anlamda bir aktivasyon ortaya koyup, bir kesimin dikkat-i nazarının celbedilmesi gereken bir mesele oluyor da bunu niye bir tek biz haber yapıyoruz?" diyerek cevap veren Özkan, asıl sorulması gerekenin bu olduğunu söyledi.
 
Özkan, "Başta BDP ve AK Parti olmak üzere, bunu ciddi anlamda düşünen, HÜDA PAR`ın bu anlamda neler yapabileceğini gündemine alıp, belki de bu noktada iyi bir seyir içine girilen bir gündeme rağmen, bunun haber yapılmamasını işin doğrusu ben yadırgıyorum. Ve bunu manidar buluyorum. Bizim HÜDA PAR`ın haberini yapmamızın tek sebebi gazetecilik anlayışımızdır" diye konuştu.
 
Gardiyan vahşetine sessiz kalınmasın
Geçtiğimiz hafta Bolu F tipi cezaevinde bulunan Cihan Yeşil`in gardiyanlar tarafından öldüresiye dövüldüğünü ve bunun sonucunda vücudunda kısmi felç ve hafıza kaybı yaşadığını hatırlatan Özkan, yapılan bu vahşete sessiz kalınmaması gerektiğini kaydetti.
 
"Cezaevinde gazeteci olmaya karar verdim"
Özkan, Gazeteciliği neden seçtiği hakkındaki bir soruya ise; "Cezaevine girdikten sonra yapılan bu zulüm ve haksızlık nedeniyle kendi kendime "Yok mu bu zulmü yazan bir kalemşor, yok mu bu haksızlığı yazacak bir gazete?" diye sordum. Daha sonra şöyle dedim: " Eğer Rabbim nasip eder de buradan çıkarsam gazeteci olacağım. Neye mal olursa olsun hakikatleri dile getirme adına geri adım atmayacağım. Yapacağımız haberlerle yaşanan bu zulümleri toplumun önüne sunacağız ve zalimlerin lanetle anılmasına vesile olacağız. Rabbime hamd olsun. O süreci yazıyoruz. Bugün, toplumun hangi kesiminden gelirse gelsin, yapılan bir iyiliğin yanındayız. Ama yapılan kötülükleri de görmezlikten gelemeyiz" diye cevap verdi. (Fırat Arslan-İLKHA)

Bu haberler de ilginizi çekebilir