• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

DOĞRUHABER / Hasan Işık

Daha dün Türkiye’de başta gıda olmak üzere fiyatlardaki anormal yükselişlerin Reuters haber ajansının hazırladığı bir analiz ile dünya gündemine geldiğini yazmıştık. Türkiye’de otomotiv sektöründen beyaz eşyaya, inşaat malzemelerinden elektronik eşyalara, kira fiyatlarından elektrik, doğalgaz fiyatlarına, gıdadan vergilere, köprü ve yol geçişlerine kadar A’dan Z’ye gelen yüksek zamlar, vatandaşı da işini yapmaya çalışan esnafı da adeta canından bezdirdi.

“NE YAPAYIM BEN DE ZAM KULUYUM”

Zam öyle ekonomi için öyle yıkıcı bir domino etkisi yapıyor ki adeta ölümcül bir çığa dönüşüyor karşı durmak isteyenleri de ezip geçiyor.

Bakınız elektrik, doğalgaz ve akaryakıta zam yaptınız mı artık domino taşlarını yıkmak için ilk darbeyi vurdunuz demektir. Hele de devlet vergiydi, değerli kağıttı şuydu buydu diye bu darbeyi güçlendirdiyse artık ülkeye aylardır beklenen rahmet yağmurları değil de azap gibi zam yağmurları yağmaya başlıyor.

Bunun karşısında işini adam gibi yapmaya çalışan hiçbir işadamı veya esnaf da duramıyor… Çünkü zam ilerledikçe büyüyen bir çığa dönüşüyor. “Kardeşim şuna niye zam yaptın” diye birisine sorsan, “ben ne yapayım bak şu da şu da zamlandı, aldığımı yerine koyamıyorum, mecburum diyor”… Bakıyorsun adam haklı.

Hani haksız uygulama da yapsa vatandaşa “ben ne yapayım, ben de emir kuluyum” diyenler olur ya aynen o durum. Zam yapanlar veya yapmak zorunda kalanlar da artık neredeyse “ne yapayım ben de zam kuluyum” diyecekler…

A’DAN Z’YE TÜM ÜRÜNLERE ZAM GELDİ

Zam yağmuru karşısında şaşkına dönen esnafın sorunlarını dile getiren Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken de,

“Geçtiğimiz 2020 yılının sonlarına doğru dolar kuru 8.47’lere çıkarak zirveyi görmüştü. Bunun üzerine akaryakıttan enerji kalemlerine, gıdadan elektronik aletlere kadar A’dan Z’ye tüm ürünlere zam geldi. Vatandaşın elektrik, su ve doğal gaz faturaları arttı. Esnafımız da sattığı ürünlerin yerine yenisini koyamaz hale geldi.

Ancak 2021 yılında dövizin ateşi düşünce bu zamların hiçbiri geri alınmadı. Dolar kuru 8.47 seviyelerine çıktığında hemen etiketleri değiştirip maliyet bahanesiyle tüm ürünlerin fiyatını artıranlar şu an dolar kuru 7.40 seviyelerine indiğinde indirim yapmak için aynı hızla harekete geçmedi” diye konuştu.

SAHTE İNDİRİMLERLE VATANDAŞIN GÖZÜNÜ BOYAMAYA ÇALIŞIYORLAR

Döviz kurlarındaki oynaklığın firmalar tarafından fırsata çevrilmemesi gerektiğinin altını çizen Palandöken, “Piyasada bir indirim algısı oluşturulmaya çalışılarak satılmayan ve rağbet görmeyen bazı ürünlere indirim yaparak vatandaşın gözünü boyamaya çalışıyorlar. Çok sayıda firma, maliyetleri arttığı gerekçesiyle işçi çıkarmaya devam ediyor. Oysa şu an döviz kurları düşüşe geçti. Kimse maliyetleri bahane etmemeli.

Dünyadaki gelişmelere ve dış politikaya bağlı olarak döviz kurlarındaki oynaklık üzerinden menfaat sağlanmamalı. Zaten pandemi döneminde yalnızca zaruri ihtiyaçları için harcama yapan vatandaşımız bir de bu gereksiz fiyat artışlarıyla zorlanmamalı. Vatandaşın alım gücü hesaba katılarak başta enerji ve akaryakıt olmak üzere tüm kalemlerde indirime gidilmeli” şeklinde konuştu.

“ENFLASYONLA TOPYEKUN MÜCADELE PROGRAMI”NIN BAŞINA BİR ŞEY Mİ GELDİ?...

Biliyorsunuz 2018’de eski Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, “Enflasyonla Topyekun Mücadele Programı'nı açıklamıştı. Bu programa göre doğalgaz ve elektriğe zam yapılmayacaktı, kampanyaya katılan firmalar %10 indirim uygulayacaklardı, işçi çıkarmaların önüne geçmek için firmalara destek verilecekti…

Merak ediyoruz bu programa ne oldu? Artık enflasyonla topyekün mücadele edilmeyecek mi?

Tam da bu salgın döneminde vatandaşın ihtiyaç duyduğu böyle bir mücadele yoksa terk mi edildi?