• DOLAR 32.598
  • EURO 34.799
  • ALTIN 2498.054
  • ...
Asgari ücret teklifi verenlere çağrı: BU MAAŞLA BİR AY GEÇİNEBİLİR MİSİNİZ?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

DOĞRUHABER / Hasan Işık 

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, yaklaşık 7 milyon insanı doğrudan ve milyonlarca vatandaşı da dolaylı olarak ilgilendiren 2021’de geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamındaki üçüncü toplantısını, Türk-İş ev sahipliğinde Kovid-19 salgını tedbirleri kapsamında çevrim içi olarak gerçekleştirdi.

Türk-İş tarafından bir sunum gerçekleştirildi. Ardından (TÜİK) temsilcisinin bekar bir işçinin asgari geçim tutarına dair rakamlarını içeren sunum, komisyon üyeleri ile paylaşıldı.

TÜİK’İN ASGARİ GEÇİM TUTARI RAKAMI

TÜİK’in paylaştığı sunumda, 2020 yılı Kasım ayı itibariyle bekar bir işçinin asgari geçim tutarını ağır işlerde çalışanlar için 2 bin 792 lira 10 kuruş, orta nitelikteki işlerde çalışanlar için 2 bin 507 lira 70 kuruş, hafif işlerde çalışanlar için 2 bin 339 lira 10 kuruş olarak açıklandı.

TÜRK-İŞ: ‘İNSAN ONURUNA YAKIŞIR BİR ÜCRET’ BEKLENTİSİNİN ALTINDA BİR RAKAM

Türk-İş ise açıklanan bu rakamlar üzerine şu görüşleri paylaştı: “ Kasım ayına ait bu rakamlar, ülke gerçeklerini kesinlikle yansıtmıyor. Aralık ayı ve gelecek yıl enflasyon verisi göz önünde bulundurulduğunda, bu rakamların daha da düşük kalacağı ortada. TÜİK'in açıkladığı rakamın sadece bekar bir işçi için geçerli olduğuna dikkati çekiyoruz. Mevcutta aylık 2 bin 324 lira olan asgari ücretle geçinilmediğini işverenler de hükümet de gayet iyi biliyor. Görüşmelerin başından beri dile getirdiğimiz ‘İnsan onuruna yakışır bir ücret’. Bunu savunmaya devam edeceğiz. TÜİK'in bugün açıkladığı rakamlar, maalesef çalışanların beklentilerinin altında kaldı.”

7 MİLYON İNSANIMIZIN ÇOĞU EVLİ VE AYNI ZAMANDA ÇOCUK SAHİBİ!

Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun asgari ücret çalışmalarındaki son durumu bu şekilde özetledikten sonra, TÜİK’in asgari geçim tutarı rakamının işçi kesiminin ve vatandaşın beklentisinden ne kadar uzak olduğunu izah etmeye çalışalım. Gerçi kamuoyunda TÜİK’’in teklifi 1 kişi için bile az bulundu ve sesler yükseldi. Ve bunun üzerine TÜİK dün yazılı bir açıklama yapmak zorunda kaldı; özetle kurumun bu teklifinin "asgari ücret önerisi olmadığı" ve teknik bir çalışma olduğu belirtildi. TÜİK’in teklifinin “bekar bir çalışanın geçim tutarı” olduğunu da özellikle vurgulayalım. Halbuki bu 7 milyon insanımızın çoğu evli ve aynı zamanda çocuk sahibi! Yani burada bir terslik var. Aslında tam da bu noktada asgari ücretin tanımlanması noktasında bir anlaşmazlık olduğu ortaya çıkıyor. Ve bu noktada HÜDA PAR VE Hak-İş’in birbirine benzer görüşleri var.

ASGARİ ÜCRETİN TANIMLANMASI NOKTASINDAKİ GÖRÜŞLER

Bilindiği gibi işçilerin içerisinde bulundukları geçim şartları bakımından dünyada iki farklı yaklaşım mevcut. Birinci yaklaşıma göre geçim şartlarının belirlenmesinde işçinin ve ailesinin ihtiyaçları esas alınmalı, asgari ücret buna göre belirlenmeli. İkinci yaklaşıma göre ise asgari ücretin belirlenmesinde yalnızca işçinin ihtiyaçları hesaba katılmalı.

Bu konuda HÜDA PAR Genel Başkan Vekili Zekeriya Yapıcıoğlu, "HÜDA PAR olarak teklifimiz şudur: Asgari ücreti belirlemeden önce gelin asgari ücretin tanımında anlaşalım. Şu anda mevcut resmi tanımda adalet yoktur. Çünkü bu tanımın içinde işçinin ailesi yani eşi ve çocuğu yoktur. Gelin önce asgari ücretin tanımını değiştirelim. Asgari ücret, işçinin sadece kendisini değil ailesini geçindirebileceği ücret olsun.”

”Hak-İş olarak, asgari ücretin Asgari Geçim İndirimi (AGİ) hariç ve net olarak açıklanması gerektiğini düşünüyoruz” diyen Hak-İş Genel Başkanı Mahmut Arslan ise, “Asgari ücret bir pazarlık ücretinden ziyade işçinin ailesiyle birlikte insan onuruna yakışır bir şekilde yaşayacağı bir gelir olarak belirlenmelidir. Asgari ücret, çalışan ve ailesinin günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuruyla bağdaşacak bir ücret olmalıdır” şeklinde görüş belirtti.

“SİZ BU MAAŞLA BİR AY GEÇİNEBİLİR MİSİNİZ?”

Bugün enflasyon, geçim şartları herkesin malumu, mevcut asgari ücretin veya TÜİK’in önümüzdeki yıl için hesapladığı rakamın “geçinebilmekten” ne kadar uzak olduğu apaçık ortada. Peki ne yapmalı? Daha önce bu sayfalardan İLKHA’nın ülkemizin çeşitli illerinde asgari ücret rakamı ile ilgili vatandaşla yapmış olduğu röportajları aktarmıştık. Vatandaş kısaca empati yapılmasını bekliyor ve soruyor: “Siz bu maaşla bir ay geçinebilir misiniz?” Daha ne zamana kadar bu sorun yani asgari ücreti “insan onuruna yaraşır bir geçim tutarı” olarak benimsememe sorunu devam edecek? Bu işin bir çözümü yok mu?

BU İŞİN BİR ÇÖZÜMÜ YOK MU?

Daha önce de başta HÜDA PAR olmak üzere işçi kesiminden Hak-İş ve işveren kesiminden de TİSK’in bu konuda benzer çözüm önerileri olduğunun altını çizmiş ve desteklemiştik. O da asgari ücretin işçi ve işverene yüklediği vergi-prim yükünün hafifletilmesidir. Bugün işvereni kayıt dışı istihdama zorlayacak veya yatırımdan ürkütecek yüksek asgari ücret ve yüksek işçi maliyetinin de önüne geçecek, işçinin de zar zor da olsa “geçinebileceği” bir ücret ancak devletin fedakarlığı ile mümkün. Özellikle sadece asgari ücret vergiden muaf tutulmalı ve prim yükü yine sadece asgari ücret için hafifletilmelidir. Aksi takdirde bugünkü olağanüstü pandemi şartları da göz önünde bulundurulduğu zaman iki tarafı ortak bir paydada buluşturmak mümkün değil.

Bu haberler de ilginizi çekebilir