• DOLAR 32.591
  • EURO 34.933
  • ALTIN 2430.587
  • ...
Fatima ve Murdia
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Peygamberin(sav) kızı, Hz. Alinin(r.a) zevcesi ve Hasan ile Hüseyin’in anneleri Hz. Fatima(r.a) eşi ve çocuklarıyla birlikte İslam’ın mümtaz ve mübarek bir ailesidir. Herkes için bir numune-i misalidir.
Fatima ile Murdia birbirinin zıddıdır.

Fatima, sütten ve alışkanlıklardan kesen; Murdia ise süt veren anlamındadır. Aslı ve zıddıyla bu iki isim aslında bir kadının aile içindeki vazifelerini ve vizyonunu ifade eder.

Ailede aşk ve özgürlük dengesi, pek mühim bir meseledir. Erkek için aşk ve özgürlük; kadın içinse aşk esastır. Bu nedenle “Fatima olmak” yani “sütten kesmek ve alışkanlıklardan vazgeçirmek” İdeal Saliha kadının en mühim vasfıdır.

İsmine layık olarak Hz. Fatima hayatta olduğu sürece Hz. Ali’ye(r.a) hem Fatima hem de Murdia olmuştur. Yani Hz. Ali’ye Murdia olarak gerekli sevgiyi, aşkı ve muhabbeti vererek ona Fatima olmuştur. Yani dışarıdan onun ilgisini kesmiştir. Bu nedenle Hz. Ali(r.a), Hz. Fatima hayatta olduğu müddetçe ikinci evliliği yapmamıştır. Çünkü Fatima, Murdiadır. Ona sevgisini ve aşkını vererek Murdia olmuş, bunu yaparak da onun kendisinden başkasına meyletmesine mani olmuştur. Böylece Fatima olmuştur.

Her kadın eşinin sadece kendisine bağlı olmasını istiyor ama bunun için mutlak hem Fatima hem de Murdia olması gerekiyor. Yani Murdia olarak sevgisini ve ilgisini büyük bir sadakat ve tutkuyla verirse Fatima olarak eşinin gözünü dışarıdan keser. Murdia olmayan kadın asla Fatima olamaz. Fatima olamayan kadın da eşini kendisine bağlayamaz. Kadın önce Murdia olacak ki Fatima olsun. Önce Murdia olarak kadın, süt misali sevgisini eşine verecek ki sonra Fatima olup eşini başkasına meyletmekten korusun. Bir çok kadın Murdia olmadan Fatima olmak istiyor. Oysa bu, mümkün değildir.

Fatima, Murdiadır. Eşine mutluluğu ve tatmini verdiği için murdia onun ilgisini ve teveccühünü sadece kendisine has kıldığı için de Fatimadır. Allah(c.c) Hz. Musa’nın annesine onu emzirmesini emretti. Bunu yaparak Hz. Musa’nın annesi Murdia oldu. Bunu hakkıyla yaptığı için Allah(c.c) Musa’ya başka kadınların sütünü almasını haram etti. Bu anlamda da Musa’nın annesi Fatima oldu. Yani onu başka kadınlardan kesti. Bu bir misaldir. Kadın da aynı şekilde halelinden eşine Murdia olursa eşine bütün sütler haram olur. Eğer kadın haram yoldan Murdia olmaya kalkışırsa bütün amaçlarından mahrum kalır. Elhasıl kadın helalinden Murdia olursa mutlaka eşi ona geri döner. Denizde, hapiste veya gurbette de olsa fark etmez, eşi önünde sonunda ona geri döner.

Kadının “Fatima” olması için öte yandan eşinin de “Ali” olmasına bağlıdır. Erkek Ali olarak, Yüce ahlaklı ve yüce şahsiyetli olacak, süflî şeylere, harama tevessül etmeyecektir. “Ali” bir makam sahibi olarak “deni” yani “aşağılık şeylere” tenezzül etmeyen kimsedir. Ali yüce ve üstte olandır. Aşkına bağlıdır, başka şeylere üstündür. Fatiması sayesinde Ali, özgürlüğün aşkını ve aşkın özgürlüğünü yaşar. Bu nedenle Fatima onu herkesten keser. Ali özgürlüğü, Fatima aşkı temsil eder. Ali dünyevi her şeyin üstünde aşkla özgürlüğe; fatima da bu özgürlüğe aşkla eşlik etmek ister. Böyle olunca bu sefer Ali özgürlüğünü aşkla bağlar. Aşkını da özgürce tadar. Fatima aşkını Alinin özgürlüğünde, Ali de özgürlüğünü Fatimanın aşkında bağlar ve kaynaştırır. Her biri diğerini kendi dairesinde aşk ve özgürlükle seyir ettirir.

Ailenin diğer bir ismi de Üsradır. Üsra da esaretten gelir. Üsranın bir anlamı da zırhtır. Üsra her halükarda esir eder. Ya aşkla özgürlüğü esir eder ya da dert ve sıkıntıyla esir eder. Eğer kadın Murdia olmadan eşini kendine bağlamaya çalışırsa bu, onu zorla ve aşksız olarak esir etmek demektir. Bu da tam bir esarettir. Oysa Fatima eşini esir etmemiştir. Ona aşkını vererek onu özgür bırakmış, o da Fatimasına özgürce aşık olmuştur.

Erkek Ali olmaya çalışacak ki Fatimasını bulsun Fatima murdia olacak ki Alisine fatima olsun. Olsun ki üsra(aile) esaretin değil, bir zırh gibi aşkın ve özgürlüğün korunmasının teminatı olsun. Böylece bu üsrada hasan ve Hüseyinler yetişsin, her türlü güzellik boy versin.

Abdurrahim Güneş / İnzar Dergisi - Şubat 2013

 

Bu haberler de ilginizi çekebilir