• DOLAR 32.524
  • EURO 34.775
  • ALTIN 2490.689
  • ...
SON DAKİKA
Kirli yüzleri deşifre oldu! CAMİDE KATLİAM YAPTI  İYİ HAL İNDİRİMİ ALDI!
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

DIŞ HABERLER SERVİSİ – Her fırsatta İslam’a ve Müslümanlara saldıran, yaptıkları katliamlar söz konusu olunca kör, sağır ve dilsiz kesilen ancak iş Müslümanlara gelince Müslümanları hatta bizzat İslam’ı karalayarak terörizmle itham etmeye çalışan Batı, yeni bir skandala imza attı.

Kanada'nın Quebec City kentindeki Quebec City Camisi'ne yatsı namazı vaktinde otomatik silahlarla gelen ve 6 kişiyi şehid edip, 8 kişiyi de yaralayan Alexandre Bissonnette'nin davasına bakan Quebec Temyiz Mahkemesi, 2011’deki yeni anayasa düzenlemesini görmezden gelerek haçlı terörist hakkındaki kararın anayasaya aykırılığına hükmetti. Buna göre Mahkeme, Alexandre Bissonnette adlı Haçlı teröristin 40 yıl olan cezasını 25 yıla indirdi.

2017'de meydana gelen ve ülke tarihine "en kanlı ibadethane katliamı" olarak geçen olayda, 29 yaşındaki haçlı saldırgan Alexandre Bissonnette yakalandıktan sonra hakim karşısına çıkarılmıştı. Duruşmalarda, 6'sı birinci derece cinayet olmak üzere toplam 12 ayrı suçtan ömür boyu hapse mahkûm edilen Bissonnette'in 40 yıldan önce şartlı tahliye talebinde bulunmamasına ve ömür boyu hiçbir ateşli silaha dokunmamasına hükmedilmişti.

ŞARTLI TAHLİYE BAŞVURUSUNDA BULUNABİLECEK

3 yargıçtan oluşan Temyiz Mahkemesi heyeti, ardışık ceza hükmünün haklar ve özgürlükler şartını ihlal ettiğini ve yasanın 40 yıllık süreye izin verecek şekilde yazılırken hata yapıldığına karar verdi.

İsimleri açıklanmayan 3 hakim, Ceza Kanunu'nun bu hükmünün hükümsüz kılınması ile cezanın, yasanın 2011'den önceki şekliyle uygulanması gerektiğine hükmederek, Bissonnette'in 25 yıl hapis yattıktan sonra şartlı tahliye başvurusunda bulunabileceğini söyledi.

Quebec Temyiz Mahkemesinin aldığı bu karara göre haçlı terörist Bissonnette, 25 yıl hapis yattıktan sonra şartlı tahliye başvurusunda bulunabilecek.

Kanada Ceza Kanunu’nda 2011'de yapılan değişiklik, yargıçlara, birden fazla insan öldürenler için 25 yıllık bloklar halinde ayrı ayrı hapis cezası verme hakkı tanıyordu.

İsimleri açıklanmayan yargıçların, "suçun geriye yürütülemeyeceği" yani ‘kanunların geriye yürümezliği' ilkesine rağmen bu haçlı katile erken dönemde 'Şartlı başvuru hakkı' vermeleri suçunu itiraf eden sanığı adeta kurtarmanın yollarını aradıkları intibaını oluşturmaktadır. Oysa Bissonnette, Mart 2018'deki duruşmasında 6 adet birinci derece cinayet ve 6 adet cinayete teşebbüs suçunu kabul etmişti.

QUEBEC İSLAMİ KÜLTÜR MERKEZİNE SALDIRININ PERDE ARKASI

1965 yılında "ilk ve en önemli" İslam merkezi olarak kurulan Quebec İslamî Kültür Merkezinin ibadet yeri olarak kullanılmasının yanı sıra birçok İslami faaliyette bulunduğu ve bu nedenle hedef alındığı belirtiliyor.

Quebec'teki islam merkezleri daha önce de saldırıların hedefi olmuştu.

Hatırlanacağı üzere 2016 yılının Ramazan ayında Quebec City İslam Kültür Merkezi önüne domuz başı bırakılmıştı. Merkezin girişine plastik bir torba ile hediye paketi şeklinde bırakılan kanlı domuz başı paketinin üzerine "afiyet olsun" anlamına gelen 'Bon apetite' yazısı bırakılmıştı.

Kanada'nın Quebec eyaletine bağlı Gatineau kentinde bulunan Outaouais İslam Merkezi de 2012 yılında defalarca saldırıya uğramıştı. 2012 yılının Ocak ayında, merkezin camisinde bulunan otoparktaki 2 araca ateş açılmış, bu saldırıdan birkaç gün sonra da İslam Merkezi'nin ön ve arka kapılarına sprey boyalarla küfür içerikli sloganlar ve cami duvarına da değişik amblemler çizilmişti.

Yine 2016 yılının Ekim ayında Kanada'nın Quebec's Côte-Nord eyaletinin Sept-Iles kasabasında bir kişi Mescid'e saldırarak vandalizm estirmişti. Saldırı sonrası Mescid'de bulunan Kur'an-ı Kerimler, İslami kitaplar yerlere savrulmuş, eşyalar tahrip edilmişti.

Quebec City'de yer alan 4 caminin olduğu ve bu 4 caminin de devamlı saldırıya uğradığı belirlenirken Quebec City İslam Kültür Merkezi'nde 6 Müslümanın katledilmesiyle sonuçlanan olay, bölgedeki İslamofobik saldırıları had safhaya çıkarmış oldu.

Tüm bu saldırıların, bölgede hızla yayılan İslamî hizmetleri baltalamak için yapıldığı su götürmez bir gerçek.

SALDIRI MÜLTECİLERİN ÜZERİNE YIKILMAYA ÇALIŞILDI

Bazı batı medyası ile sosyal medya hesapları ise saldırının hemen ardından olayı, Suriyeli Bashir al-Taweed ve Hassan Matti adındaki mültecilerin yaptığı algısını oluşturmaya çalışmış ancak tüm bu çabalar boşa çıkmıştı.

Olayı mülteciler üzerine yıkma çabaları, ABD Başkanı Donald Trump'ın, Irak, Suriye, İran, Sudan, Libya, Somali ve Yemen vatandaşlarının ABD'ye girişini yasaklayan vize uygulamasının sözde haklılığını ortaya koymak için yapıldığı yorumlarını da beraberinde getirdi.

BATI BU DURUMA NEDEN SESSİZ?

Davanın hukuki seyrinin, mağdur avukatlarının gelecek günlerde yapacakları açıklama ve itirazlara göre şekillenmesi beklenirken kamuoyundan şu itiraz dolu sorular yükseldi:

-Saldırı bir CAMİ'YE yapıldığı için mi yönetim gerekli tepkiyi göstermiyor?

-Katil bir Hristiyan olduğu için Batı Kamuoyunda yine 'Deli- meczup- aşırı...' gibi etiketlerle anılarak olay örtbas mı edildi?

-Benzeri bir olay herhangi bir Müslüman (kimlikli) tarafından yapılsa kıyameti koparıp bu eylemi tüm Müslümanlara ve hatta İslam'ın kendisine mal edip topyekûn saldırıya geçen sözüm ona özgürlükçe Batı Medyası neden sessiz kalıyor.

2017’DEKİ CAMİ KATLİAMI

Quebec kentinde 29 Ocak 2017'de, Quebec City İslami Kültür Merkezi Camisine silahlı saldırı düzenleyen Alexandre Bissonnette, içeride ibadet etmekte olan cemaatten 6 kişiyi öldürmüş, 8 kişiyi de yaralamıştı. Olaydan sonra kaçan saldırgan polis tarafından yakalanmıştı.

İfadesinde saldırıyı kabul eden Bissonnette, "Daha fazla insan öldürmediğim için pişmanım." demişti.

Saldırıda Mamadou Tanou Barry (42), Abdelkerim Hassane (41), Khaled Belkacemi (60), Aboubaker Thabti (44) Azzeddine Soufiane (57) ve Ibrahima Barry (39) isimli Müslümanlar şehid olmuştu.

Bu haberler de ilginizi çekebilir