Avrupa Birliği ülkelerinde sığır eti diye satılan ürünlerde at etine rastlanmasını `skandal` olarak değerlendiren Belçika Müslüman Temsil Kurumu (Executif) Başkanı Şemsettin Uğurlu ``Son at eti skandalı da gösterdi ki, Avrupa toplumlarında da güvenleri suistimal eden büyük şirketler vardır. Bu da Avrupa`nın bir sorunudur, Müslümanlar uyanık olmalı." şeklinde konuştu.

İngiltere ve İrlanda`da patlak veren tüm Avrupa`ya yayılan at eti skandalına bir tepki de Belçika`dan geldi. Devlet nezdinde Müslümanları temsil eden organ konumundaki Executif`in başkanı Şemsettin Uğurlu, Avrupa`da hayvanların kesimlerinden tüketicinin sofrasına gelinceye kadar yasal düzenlemelerle belirlendiğini ancak kontrol mekanizmasının iyi işletilmemesi durumunda istismarların yaşandığına dikkat çekti. Uğurlu, "Kontrolün yanı sıra etin sofraya ulaşıncaya kadarki süreçte şeffaflığın olması gerekiyor. Sorun da burada yatıyor. Haksız kazanç adi bir suçtur ve en şiddetli şekilde cezalandırılmalı. Devletler bu yönde tedbir almalı." şeklinde konuştu.

Şemsettin Uğurlu, Cihan Haber Ajansı`na yaptığı açıklamada, "Avrupa toplumu gelişmekte olan ülkelere karşı kurumlarının ciddiyetiyle, güvenirliğiyle hep övünür. Son at eti skandalı da gösterdi ki, Avrupa toplumlarında da güvenleri su-i istimal eden büyük şirketler vardır. Bu da Avrupa`nın bir sorunu ve Avrupa ülkeleri buna ciddi eğilmeleri gerekiyor." dedi. İnsanların hem dini hem evrensel ahlaki kavram ve değerlerini maalesef günümüzde unuttuğunu kaydeden Executif Başkanı, "Hep daha fazla kazanma hırsı ile hareket ettikleri için bu yollara başvuruyorlar." sözlerine yer verdi.

"HELAL KESİME RİAYET EDİLMEDİĞİNE DAİR CİDDİ ENDİŞELER MEVCUT"

"Müslümanlar açısından endişelenecek bir durum var mıdır?" sorusuna ise Uğurlu, ``Olabilir, vardır.`` dedikten sonra birçok tavuk kesimhanesinde kesimin İslami olmamasına karşın üzerine helal damgasının vurulduğuna dair ciddi endişeler olduğuna dikkat çekti. Müslümanlara büyük görevler düştüğünü ifade eden Executif Başkanı, kurum olarak görev alanlarının sınırlı olmasından dolayı helal et konusunda yüzde yüz bir denetim yapamadıklarını kaydetti. Buna karşın altı dernek ile ortak çalıştıklarını ve ayrıca kurum olarak talep edilmesi durumunda kişilere `helal kesim yapabilir` sertifikası verdiklerini söyledi.

"MÜSLÜMAN İŞADAMLARI HELAL KESİME YATIRIM YAPMALI"

Müslümanların bu sorunun üzerine kesinlikle eğilmesi taraftarı olduğunu belirten Uğurlu "Özellikle ticaretle uğraşan Müslümanların bu işe yatırım yapmaları gerektiğine inanıyorum. Sadece Müslümanlara yönelik değil, Avrupalılarda da helal et tercihi günden güne artıyor. Almanya, Fransa, Belçika`da bu yönde girişimler var fakat daha Müslümanların helal kesim alanında daha fazla söz sahibi olması gerekiyor. Bir kesimhanede Müslüman`ın çalışanın olması başka, o müessesenin sahibi olması başka bir şey. Fabrika sahibinin Müslüman olması durumunda A`dan Z`ye İslami kesime riayet edilebilinir." dedi.

Belçika`da Executif`in Alimler Konseyi ile birlikte İslami kesim yapan tüm kesimhanelerde `gerçekten helal kesim yapılıyor mu, kesildikten sonra mamullere başka etler karıştırılıyor mu` gibi soruları kontrol etmesi gerektiğini ifade eden Uğurlu, maalesef şuanda o noktada olmadıklarını, bu görevi birlikte çalıştıkları altı derneğin yaptığını söyledi.

Ocak ayında İngiltere ve İrlanda`daki bazı süpermarketlerde at ve domuz eti karıştırılan dana eti satışlarının tespit edilmesiyle ortaya çıkan at eti skandalında 16 AB ülkesinde sığır eti diye satılan ürünlerde at ya da domuz etine rastlanmıştı.

CİHAN