• DOLAR 34.7
  • EURO 36.773
  • ALTIN 2961.89
  • ...

Gıda ürünlerinin ambalajında yer alan etiketler, gıdanın adeta kimlik kartı konumunda. Etiketler, gıda ile ilgili önemli detayları aktarsa da çoğu zaman tüketiciler tarafından okunmuyor. Kimileri etiketlerde bulunan yazıları anlamadığını ifade ederken, kimileri de etiket okumanın çok da gerekli olmadığını düşünüyor.

İSRAFA ENGEL

Halbuki etiketler bir yandan israfı önlemeye yardımcı olurken, diğer yandan işletmeleri daha iyi ürün üretme konusunda teşvik ediyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın bu konuda özel bir hassasiyeti bulunuyor.

TACİRİN MALİYETİ

Uyarıların çoğu, sağlık sebebiyle tüketiciye yapılsa da etiket bilgileri, üreteni, nakledeni, depolayanı ve perakende satış için rafa yerleştireni de ilgilendiriyor. Ürünlerin depoda veya rafta bozulması tüketicinin sağlığı kadar tacirin maliyetini de etkiliyor.

Otoriteler de toplumsal sağlığı koruyacağı için etiket okumaya büyük önem veriyor. Yetkililer, tüketicileri, etiketi incelemeye ve doğru okuyup anlamaya davet ediyor. Etiket inceleme ve doğru okuma alışkanlığının yaygınlaşması için önümüzdeki dönemde yeni çalışmaların yapılması bekleniyor.

ETİKETLERDE NE NEDİR?

İyi bir etiket okuryazarı olmak için yapılması gerekenler şu şekilde sıralanıyor:

Tavsiye edilen tüketim tarihi: Tavsiye Edilen Tüketim Tarihi (TETT) ve Son Tüketim Tarihi (STT), genellikle tüketiciler tarafından en çok karıştırılan etiket bilgilerinden biri. STT, mikrobiyolojik açıdan kolay bozulabilen ve insan sağlığı açısından kısa sürede tehlike oluşturacak gıdaların üzerinde yer alıyor. STT, belirtilen tarihten önce gıdanın tüketilmesi manasına geliyor. Ancak TETT; gıdanın tazelik, tat ve aroma gibi özelliklerine bakarak belirleniyor. TETT’si geçen bir bulgur mikrobiyolojik açıdan bozulmuyor, ancak tazeliğini yitirmiş oluyor. Gıda satın alırken TETT’si yakın olan ürünler de alınıp tüketilebiliyor ve TETT’si geçen ürünler de kontrollü bir şekilde tüketilerek gıda israfı önlenebiliyor.

Muhafaza şartları: Gıda ürünlerinin etiketinde satışa sunulan gıdanın hangi şartlarda muhafaza edilmesi gerektiği de küçük bir bilgi halinde yer alıyor. Gıdayı satışa sunanların sorumluluğunda olan bu konu, dikkat edilmediği takdirde gıdaların belirtilen tarihten önce bozulmasına neden olabiliyor. Tüketicinin, ‘serin ve kuru yerde muhafaza ediniz’ ibareli bir ürünün güneş altında bir alanda satışa sunulduğunu gördüğü takdirde almaması gerekiyor. Böylece evde çöpe atılıp israf olacak gıdanın mutfağa girmesi engellenebilir.

İşletme kaydı: Tüketicilerin etiketlerde bulunan İşletme Kayıt ve Onay Belgesi’ni de kontrol etmeleri gerekiyor. Eğer paketli bir gıdada işletmeye dair bir kayıt ve onay yoksa bu durum gıdanın ‘güvenilir’ olmadığı anlamına geliyor. Dünyada her yıl
2.2 milyon kişi, gıdaya bağlı sağlık sorunları nedeniyle yaşamını yitiriyor. Bu sebeple tüketicinin hazır gıda tercihinde mutlaka kayıt altında olan bir işletmenin ürettiği ürünlere yönelmesi gerekiyor.

E kodları: Tüketicilerin kafalarını en çok karıştıran ve etiketleri okumaktan uzaklaştıran bileşen ise ‘E’ kodları oluyor. E kodu, her bir gıda katkı maddesi için Avrupa Birliği tarafından belirlenen kod numaraları demek. E kodları; renklendiriciler, koruyucular, antioksidanlar, asit baz sağlayıcılar, tatlandırıcılar ve koku verenler, geniş amaçlılar, emülsifiyer ve stabilizatörler gibi çeşitli gruplara ayrılıyor. Gıdasında hiçbir katkı maddesi olmasını istemeyen tüketicinin, E kodu bulunmayan bir gıdaya yönelmesi gerekiyor.

BESİN DEĞERLERİNE DİKKAT

  • Gıdanın içerdiği enerji değeri ile birlikte yağ, donmuş yağ, trans yağ, karbonhidrat, şeker, protein ve tuz gibi besin öğeleri miktarı obezite parametresi dikkate alınarak kontrol edilmeli.
  • Gıdanın etiketinde bir hastalığı önleme, tedavi etme veya iyileştirme özelliğine sahip olduğuna dair bilgilendirme olup olmadığı kontrol edilmeli.

Kaynak, ito