• DOLAR 32.576
  • EURO 35.029
  • ALTIN 2435.726
  • ...
STK`lardan Terör Finansmanı Yasasına Tepki
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 
İSTANBUL - OECD bünyesinde kurulan ve Türkiye`nin de üyesi olduğu Mali Eylem Görev Gücü(FAFT)`nün "Uluslararası Terörizmle Mücadele Yasa Tasarısı", dün gece TBMM Genel Kurulu`nda görüşülerek kabul edildi. Kabul edilen yasaya tepkiler devam ediyor. Bu gün 17 sivil toplum ve yardım kuruluşu Fatih Reşadiye Otel`de bir araya gelerek bu yasanın sivil toplumu bitirecek bir yasa olduğunu ve bu yasanın iptal edilmesini talep ettiler.
 
Toplantıda ilk olarak Mazlum - Der İstanbul Şube Başkanı Cüneyt Sarıyaşar söz konusu kanunun bir akıl tutulması olduğunu ifade etti. Sarıyaşar, "Umuyoruz bu toplantı dün kabul edilen kanunun yeniden ele alınması ve iptali için bir vesile olur. BM Güvenlik Konseyini oluşturan çetenin oluşturduğu küresel istikbara karşı duyarlı olmak hepimizin sorumluluğu" diyerek ortak basın açıklaması metnini okudu.
 
Bu Yasa Yeniden Ele Alınsın
Basın açıklaması metninin okunmasının ardından ise Mazlum - Der Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal şunları söyledi: "Özü itibari ile siyasi bir bakış açıcısını gerektiren terörizm kavramına dünya egemenlerinin üzerinde mutabakata vardığı bir tanımdır. Bu yasanın Türkiye`ye ve başka ülkelere dayatılması aslında egemenlik sisteminin yeniden inşası anlamına taşımaktadır. Biz bu yasanın tekrar meclise geri gönderilmesini ve çekincelerimiz doğrultusunda yeniden ele alınmasını istiyoruz" Mazlum - Der Genel Başkanı Ahmet Faruk Ünsal`dan sonra tek söz alan sivil toplum ve yardım kuruluşu temsilcileri TBMM`de kabul edilen yasa ile ilgili görüşlerini açıkladılar. İşte Sivil toplum ve yardım kuruluşlarının tepkileri:
 
Bu Kanun Anayasa Mahkemesi Tarafından İptal Edilmelidir
Uluslar Arası Hukukçular Birliği (UHUB) Genel Sekreteri Av. Necati Ceylan: Maalesef "Uluslararası Terörizmle Mücadele Yasa Tasarısı", TBMM`den geçti. Sayın cumhurbaşkanı bu yasanın tekrar görüşülmesi için meclise iade edebilir. Bu kanun temel hak ve özgürlüklerin özüne dokunulan ve anayasanın ikinci maddesi olan "Hukuk devletidir" ilkesini ve mülkiyet hakkını ihlal eden bir kanundur. Bu yasa ile ülkemizde ki sivil toplum kuruluşlarının yapmış olduğu insani yardım çalışmalarının önü kesilmek istenmektedir. Bu kanunun cumhurbaşkanı tarafından meclise iade edilmesini ve anayasa mahkemesi tarafından iptal edilmesini istiyoruz.
 
Bu Yasayı Çıkartan Arkadaşlara Birkaç Şey Söylemek İstiyorum
Araştırma ve Kültür Vakfı (AKV) Şemsettin Özdemir: Bu yasayı çıkartan arkadaşlara birkaç şey söylemek istiyorum: "2003`te de tezkere yasası konuşulurken mecliste hükümet üyelerinin büyük çoğunluğu tezkereye evet dedi. Anayasa ilk defa imdadımıza yetişti ve aksi oldu. Tezkerenin rantını ve imkanların hükümet hala devşiriyor. Hangi baskı gelirse gelsin bu yasa bu meclisten kolay kolay çıkmamalıydı. Umarız cumhurbaşkanı bunu geri gönderir ve bu hatadan dönmüş olurlar. Dönmezlerse tarihi olarak sorumlulukları artarak devam edecektir.
 
Türkiye Şahsiyetli Bir Duruş Ortaya Koysun
Anadolu Platformu Ahmet Çamurluoğlu: Türkiye güçlü bir devlet olduğunu söylüyor. Ve bu güçlü devlet kendi içerisindeki sivil toplum kuruluşlarının güçlendirilmesi gerektiğinden bahsediyor. Bu yasanın meclisten geçmesi Türkiye`nin kendi ayağına kurşun sıkmasıdır. Beklentimiz şudur gerekiyorsa Türkiye, Mali Eylem Görev Gücü(FAFT)`tan istifa ederek şahsiyetli bir duruş ortaya koymalıdır. STK`ların beklentisi bu yöndedir.
 
Bu Yasa 11 Eylül ve 28 Şubat`ı Hortlatacaktır
İnsan Ve Medeniyet Hareketi (İMH) Bayram Karabulut: Bu kanun özgürlüğü ve insan haklarını başta ABD olmak üzere güvenlik konseyi üyelerinin politikalarına siyasi menfaatlerine kurban eden 11 Eylül terörle mücadele konseptinin Türkiye`de yasal düzenlemeyle ete kemiğe bürünmesidir. Dünya üzerinde terör estiren egemenlerin tehdit olarak algıladıkları kişi ve kurumları terörü finanse ediyor suçlamasıyla bertafar ettiklerini biliyoruz. Bu kanun bu bertaraf etmeni bir parçası olacaktır.
 
ABD`nin terörist ilan ettiği siyasi, STK, kişi, kurum, kuruluş oluşum, camia ve her ne varsa Türkiye tarafından da terörist olarak kabul edilecektir. Bu şekilde terörist ilan edilen kuruluşlarla ekonomik anlamda bir ilişki kuran bütün STK, kurumlar ve şirketler kara listeye alınacaktır. Bu uygulama kişiler ve kurumlar üzerinde devlet terörüne imkân verecektir. ABD`nin Mali Eylem Görev Gücü`yle dayattığı ve ülke içerisinde normalleşme karşıtı çevrelerin büyük bir iştiyakla desteklediği 11 Eylül ve 28 Şubatı aratmayacak ve tekrar hortlatacak nitelikteki terörizmin finansmanın önlenmesi hakkındaki kanunu kınıyoruz. Cumhurbaşkanından dönmesini ümit ediyoruz.
 
Bu Yasa Siyonizmin Kaleyi İçten Fethetmesinin Bir Hazırlığıdır
Akabe Kültür Vakfı Nasuhi Güngör: Bu menfur yasayı ret ediyoruz. İnşallah bu yasa Cumhurbaşkanı Sayın Gül`den geri döner. Bu yasa çok kısa zamanda neşvü neva bulan İslam`ın sesini kesme yasasıdır. Bu yasa siyonizmin kaleyi içten fethetmesinin bir hazırlığıdır. Müslüman bir delikten iki defa ısırılmamalıdır. Ama maalesef biz bu filmleri her zaman seyretmeye mağdur ve duçar kalıyoruz.
 
Emperyalistlerin Terörist Tanımını Kabul Etmiyoruz
Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya: Terör kavramı elestaki bir kavramdır. Egemenlerin nezdinden terör denildiği zaman egemenlere yönelen her türlü şiddet kastediliyor. Oysa uluslar arası kabul görmüş bir tanım olarak eğer terörü sivillere dönük siyasi amaçlı eylemler ve saldırılar olarak kabul edecek olursak bunu kimin yaptığı bu gün çok açık olarak ortadadır. ABD`nin Afganistan`a yaptığı da terör, Rusya`nın Çeçenistan`da yaptığıda terör, Siyonislerin Filistin topraklarında yaptığıda terördür. Türkiye`nin de bu konuda sicili parlak değil. Geçmişten beri terör kavramının çok seçici bir biçimde kullanıldığını biliyoruz. Yüzlerce kişi hiçbir şiddet olayını bulaşmamalarına rağmen ceza alabiliyor.
 
Bu somut olarak Türkiye`de terör mantığının ne kadar kötü bir biçimde işletildiğini gösteriyor. Egemenlerin terör tanımını biz asla kabul etmiyoruz. Ahlaklı ve vicdanlı insanlarda bunu reddetmelidir. Biz ABD`nin Afganistan`da Taliban`ı terörist olarak görmesini asla kabul etmiyoruz, biz Taliban`ın desteklemeye devam edeceğiz. Biz Rusya`nın Çeçenistan mücahitlerin terörist olarak tanımlamasını kabul etmiyoruz, onları desteklemeye devam edeceğiz. Biz yine Siyonist İsrail`in Hamas`ı ve diğer direniş örgütlerini teröriste olarak tanımasını kabul etmiyoruz. Onların bu tanımlamaları bizim için hiçbir anlam ifade etmiyor.
 
Dünyanın En Büyük Terör Örgütleri ABD ve İsrail`dir
Fatih Akıncıları Derneği Onursal Başkanı Mehmet Şahin: Yaşadığımız coğrafyada hiçbir şiddet eylemine karışmadıkları halde terörle mücadele kanunları çerçevesinde terörist olarak kabul edilen ya da terör örgütü üyesi ve lideri olarak kabul edilen pek çok kardeşimiz ağır cezalar almakta iken, çıkartılan bu yasa bu zulmün bir kat daha artmasın sebep olacaktır. Terör ve terörist tanımının çerçevesini kimin çizdiği bizim için önemlidir. Eğer emperyal göçler, Siyonistler ve onların işbirlikçisi konumundaki rejimler özgürlük, adalet ve hukuk talepleri ile seslerini yükselten insanları terörist ilan ederek yada terör örgütü üyesi olarak ilan ederek onlara ağır cezalar veriyorlarsa bizim bir Müslüman olarak ve insan olarak bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Bize göre dünyada ki terörün iki tane kaynağı vardır.
 
Birincisi ABD ve yanındaki emperyal göçlerdir, ikincisi de Siyonist israildir. Bu iki göç dünyadaki teröründe kaynağıdır. Bunlar aynı zamanda dünyanın en büyük terör örgütleridir. Bu gün insanlık vicdanın sesini dinleyerek bu iki göce ve işbirlikçilerine karşı seslerini yükseltmelidir. Bu ülkeyi idare eden insanlar eğer vicdanlarının sesini dinleyecekse ve eğer hala İslami hassasiyetleri bulunuyorsa bizim elbette bu insanlardan adalet ve hukuk talep etme hakkımız vardır. Bu hakkımız kullanıyoruz. Kullanmaya devam edeceğiz. Bu yasanın ve buna benzer yasaların çıkmasına şiddetle karış çıkacağız.
 
Başbakan`a Kendi Sözüyle Bir Hatırlatma!
Hikmet Eğitim ve Kültür Vakfı Halil Kaya: Çıkarılan bu kanunun hiçbir yönüyle kabul edilebilir değildir. İnsan hak ve hürriyetine, adalete, insani değerlere temelden aykırı olan bu tür dünya emperyalistlerinin ve siyonistlerinin dayatması ile çıkarılan kanunlara karşı Türkiye hükümetinin dikkatini çekmek istiyoruz. Hükümetin başbakanından daha önce duyduğumu bir ifade ile kendilerini uyarmak istiyorum: "Hukuku ihlal edenler unutmayın hukuk hepimize lazım olacaktır. Kimsenin kendinin hukukun dışında görme hakkı yoktur." Bu çıkarılan yasa en temel hukuki değerlere aykırıdır. Herkesin bu meseleye tepki göstermeye davet ediyorum. Mümkün olan en kısa yoldan bu kanunun iptal edilmesi gerekmektedir.
 
Bu Yasaya Göre Gazze`deki Çocuklara Yardım Etmek Terör Suçu Oluyor
İHH, İzzet Şahin: Son yıllarda dünya genelinde insani yardım çalışmaları el değiştirmiş durumda. Daha öncesinde çokça batılı kuruluşları gördüğümüz dünya coğrafyasında İslam coğrafyasından giden sivil toplum kuruluşlarını görüyoruz. Bunlar sadece oradaki insanların yüzlerini güldürecek durumlarını değiştirecek yardımlar yapmakla kalmıyorlar aynı şekilde insanları mağdur eden ve o hale gelmelerine sebebiyet verenleri rapor edip dünyaya anlatıyorlar.
 
Bu zamana kadar hiç bilmediğimiz coğrafyalara insani yardım çalışmaları sebebiyle Türkiye den sayısız insan gitti. Sadece gözleri ile gördüklerini gelip Türkiye halkı ile paylaşmaları o bölgelerde krizlerin müsebbibi olan kişileri rahatsız etti. Bu yasa ile bunun önüne geçilmeye çalışılıyor. Bu yasaya göre bizler Gazze`deki hastanede ilaçtan mahrum tedaviden mahrum bir çocuğu yardım götürdüğümüz zaman bunun adı terör. İsraile savaşmaları için silah yardımı yapan devletler ve STKlar tamamen yasal yardım yapmış oluyorlar demektir ki, Türkiye de böyle yasanın çıkması tahayyül edilemez bir olaydır. Bu hatanın telafi edileceğini ümit ediyoruz.
 
Hükümet Ayağına Kurşun Sıkmıştır
Dünya Yetimler Cemiyeti Adem Çevik: İnsanlar bu yasa uygulanmaya başladıktan sonra yardım etmeye çekinecektir. Hükümet şuanda ayağına kurşun sıkıyor. Biz dilsiz şeytan olmamak için onları buradan uyarıyoruz. Bu yanlıştan bir an önce dönülmesini istiyoruz.
 
Bu Yasa Yardım Kuruluşlarına Büyük Bir Darbe Vuracaktır
Yardım Eli Derneği Osman Yılmaz: 11 Eylülden sonra hegemonik güçler terör tanımını kendi siyasal ve ekonomik çıkarları doğrultusunda yaptılar. Bu çerçevede küresel hegomonik güçler yine küresel manada mazlum bırakılan milyonlarca öksüz ve yetimlerin oluşmasına sebep oldu. Bu yasa ile öksüz ve yetimlerin tutan eli, yürüyen ayağı gören, gözü olan ve hayır yolunda küresel şefkat dağıtan yardım kuruluşlarına büyük bir darbe vurulmuş olacaktır.
Sadaka Taşı Derneği Kemal Özdal: Toplantıda son olarak Sadakataşı Derneği Başkanı Kemal Özdal, "Türkiye`de bulunan sivil toplum kuruluşları, henüz Türkiye`nin büyükelçisinin bile olmadığı birçok ülkeye yardımda bulunuyorlar. Bu durum, yasanın dayatılarak çıkarılma sebebini bize açıklıyor" dedi.
(Şükrü Gündüz / İLKHA)
 
 
 
 
 
 

Bu haberler de ilginizi çekebilir