• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...
Aşura Orucu Nedir?
Google News'te Doğruhaber'e abone olun. 

Hatta bu orucun müşrikler tarafından tutulduğuna dair rivayetler de mevcuttur. Sevgili Peygamberimiz (aleyhissalatu vesselam) gerek bi’setten önce gerek sonra bu oruca kıymet vermiş; Ramazan orucu farz olmadan önce ve sonra ashabına, tutmaları yönünde tavsiyelerde bulunmuştur. Bu günü oruçlu geçirmenin faziletiyle ilgili varid olan rivayetler şu şekildedir;

Ebu Katâde (radiyallahu anh) der ki: Rasulullah (aleyhissalatu vesselam) şöyle buyurdu: Allah’ın, Âşûrâ günü orucuyla ondan önceki yılı bağışlamasını şüphesiz ki umarım. (İbn Mâce)

Yine Abdullah İbn Abbas (radiyallahu anhuma) şöyle der: Nebi (aleyhissalatu vesselam), Ramazandan sonra hiçbir günün diğerinden (daha) faziletli olduğunu araştırmazdı! Ancak Âşûrâ günü hariç!” (Taberanî)

Ebu Said El Hudri, Efendimizden şunu aktarır: Kim, Âşûrâ orucu tutarsa o kişinin bir yıllık günahı bağışlanır. (Taberanî)

Abdullah ibni Abbas (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

Nebi (aleyhissalatu vesselam) Medine’ye geldiğinde oradaki Yahudileri oruçlu olarak buldu ve onlara: Bu ne orucu? diye sordu. Yahudiler:

Bu salih bir gündür. Allah’u Teâlâ İsrâiloğullarını düşmanlarından bu gün kurtardı. Bu sebeple Musa (aleyhisselam) bu gün oruç tutmuştur, dediler. Rasulullah (aleyhissalatu vesselam), Biz Musa’ya sizden daha yakınız! dedi.

Âşûrâ Orucu Küçük Günahlara Kefaret Olur

Hadis-i şeriflerde geçtiği üzere Âşûrâ orucu önceki yıl yapılan günahlara kefaret olur. Affedilen bu günahlar büyük değil, küçüklerdir. Zira büyük günahların affı ancak tövbe ile mümkündür. Eğer kişi büyük günahları işlememiş ve küçük günahlarda da ısrarcı değilse, bu oruç kendisinin ecrini arttırır. İmam Nevevî der ki: Olur da bu kimsenin büyük günahları varsa, umarız ki bunlar hafifler. (El Mecmu VII, 474)

Âşûrâ Orucunu Cuma veya Cumartesi Günlerinde Tutmak Mekruh Değildir

Yalnız Cuma veya Cumartesi günlerinde nafile oruç tutmak mekruhtur. Ancak bir önceki veya bir sonraki günle birlikte tutulduğu takdirde kerahet ortadan kalkar. Aynı durum Âşûrâ orucu için de geçerlidir; eğer bu iki günden birine denk gelirse, Âşûrâ orucu mekruh olmaz. Yine kaza, nezir ve diğer nafile oruçlar bu güne denk geldiği takdirde, tutulmasında bir kerahet olmaz. (El Heytemî, Tühfetü’l Muhtâc)

Âşûrâ ile Birlikte Tâsûâ Gününü de Oruçlu Geçirmenin Fazileti

Muharrem ayının dokuzuncu gününe “Tâsûâ” denir. Bu günü de oruçlu geçirmekle ilgili İbn Abbas (radiyallahu anhuma)’dan şu rivayet aktarılır:

Rasulullah (aleyhissalatu vesselam), Âşûrâ günü oruç tutup bize de oruç tutmamızı emrettiği zaman sahabiler kendisine: Ey Allah’ın Resulü! Bu gün, Yahudilerle Hristiyanların tazim ettikleri bir gündür! dediler. Bunun üzerine Rasulullah (aleyhissalatu vesselam) şöyle buyurdu: Öyleyse biz de gelecek sene (Muharrem’in) dokuzunda oruç tutarız. (Müslim, Ebu Davud)

Bu hadise binaen Âşûrâ ile birlikte Tâsûâ gününü de oruçlu geçirmek müstehaptır. Bunun hikmetiyle ilgili farklı yorumlar yapılsa da ehli kitaba muhalefet olsun diye bu şekilde bir tavsiyenin varid olduğu görüşü daha muteberdir. (Nevevî, Şerhu Müslim VIII, 15)

Her iki günü oruçlu geçirmek daha faziletli olmakla birlikte sadece Âşûrâ günü oruç tutmak mekruh değildir. Yani Âşûrâ günü oruç tutulduğunda, bir önceki günü de oruçlu geçirme zorunluluğu yoktur. (El Heytemî, Tühfetü’l Muhtâc) Dolayısıyla hastalık, oruca güç yetirememe vb. sebeplerden dolayı sadece bir gün oruç tutulabilir.

Kaynak: İttihadu'l Ulema/Fetva Kurulu

Bu haberler de ilginizi çekebilir