• DOLAR 32.33
  • EURO 35.053
  • ALTIN 2283.071
  • ...

EKONOMİ SERVİSİ

Türkiye imalat sektörünün ana ihracat pazarlarındaki faaliyet koşullarını ölçen İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi’nin Temmuz 2020 dönemi sonuçları açıklandı. Endekste eşik değer olan 50,0’nin üzerinde ölçülen tüm rakamlar ihracat ikliminde iyileşmeye, 50’nin altındaki değerler ise bozulmaya işaret ediyor. Mevsimsel etkilerden arındırılmış olarak açıklanan verilere göre, haziran ayında 47,5 olarak ölçülen İstanbul Sanayi Odası Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi, temmuzda 53,0 düzeyinde gerçekleşti ve son beş ayda ilk kez eşik değer 50,0’nin üzerine çıktı. Söz konusu veri, Türk imalat ihracatçılarının talep koşullarında iyileşme olduğuna işaret etti.

ÇİN GÜÇLÜ BÜYÜME TEMPOSUNU SÜRDÜRDÜ

Orta Doğu’da karmaşık bir görünüm dikkat çekti. Birleşik Arap Emirlikleri, Mısır ve Katar’da talep koşullarının iyileştiği gözlenirken Suudi Arabistan ve Lübnan’da ekonomik aktivite azalma kaydetti. Covid-19 salgınının yaygın bir şekilde devam ettiği Latin Amerika, üçüncü çeyreğin başında da zayıf seyrini sürdürdü. Ekonomik aktivite Meksika ve Brezilya’da azalmaya devam ederken, Kolombiya’da artış gösterdi. Çin üst üste üçüncü ay genişleme kaydetti ve güçlü büyüme temposunu sürdürdü. Diğer BRIC ülkelerinden Rusya’da ekonomik aktivite güçlü artış sergilerken, Hindistan belirgin bir şekilde daralma bölgesinde kaldı.

SALGIN NEDENLİ KIRILGANLIK DEVAM EDİYOR

İstanbul Sanayi Odası Türkiye İhracat İklimi Endeksi hakkında değerlendirmede bulunan IHS Markit Ekonomi Direktörü Andrew Harker, şunları söyledi: “Covid-19 kaynaklı daralmaların ardından temmuz ayında Türk imalatçılarının temel ihracat pazarları toparlanmaya devam etti. Bu durum, dış pazarlardaki yeniden açılmanın, imalat sektörünün talebindeki iyileşmeyi destekleyeceğine yönelik umutları güçlendirdi. Öte yandan dünyanın bazı bölgelerinde virüs vakalarının arttığına ilişkin veriler mevcut toparlanmaların kırılganlığına işaret ederken, her an devreye sokulabilecek yeni kısıtlamalar ekonomileri toparlanma rotasından çıkarma potansiyeli taşıyor.”